GÜNDEM
İstanbul barajları alarm veriyor!Prof. Dr. Şen: İki haftadır süren yağışların faydası olmadı
İstanbul’da barajlar alarm vermeye devam ediyor, bir çok barajın artık su veremeyecek duruma gelmesi ise tartışma konusu, daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbullun su sorunu yok demesi ise tekrar gündeme geldi.
İstanbul’a içme suyu sağlayan barajlar alarm vermeye devam ediyor. Kurak geçen yaz aylarının ardından beklenen sonbahar yağmurlarının gelmemesi nedeniyle barajlardaki su seviyesi hızla azalıyor.
İstanbul’un barajlarındaki doluluk seviyesi son 15 günde yüzde 35,36 dan 32,03’e kadar geriledi. İstanbul’da son haftalarda yağan şiddetli yağışların barajlardaki doluluk oranına etki etmediğini belirten İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, “İstanbul’a iki haftadır yağan yağışların barajlara faydası olmadı. Çünkü o yağışlar sağanak yağışlardı ve yüzeysel akışla akıp gitti” dedi.
İstanbul’un barajlarında son günlerdeki yağışlara rağmen su seviyesindeki düşüş sürüyor. İSKİ verilerine göre bugün İstanbul’un barajlarındaki doluluk oranı yüzde 32,03 olarak ölçüldü. Kazandere barajında doluluk oranı yüzde 5,14’e kadar gerilerken, Terkos baraj gölünde 33,17, Ömerli baraj gölünde ise yüzde 45,70 doluluk oranı ölçüldü. İstanbul’daki barajların doluluk oranı 2014 yılında yaşanan kuraklıktan beri hiç bu kadar düşmemişti.
“YAĞMURUN YAVAŞ YAVAŞ YAĞMASI GEREKİYOR”
Kış aylarında yağacak yağışların barajlar için önemli olduğunu vurgulayan İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, “Türkiye’de içme suyu açısından en önemli şey yaz aylarındaki yağış değil, kış aylarındaki yağıştır. Su yılı bizde 1 Ekim’de başlar. 1 Ekim’den 1 Ekim’e kadar bilançoyu değerlendiririz. Kış aylarında gök gürültülü şimşekli yağışların olmaması gerekiyor. Yağmurun yavaş yavaş yağması gerekiyor. Yağışın bir anda yere düşüp yüzeysel akışlarla denize gitmemesi lazım. Yavaş yağması lazım ki toprak çekecek dolayısıyla göller ve içme suyundaki havzalar dolacak. Sanıyorum ki yüzde 35 civarında doluluk oranı. Burada büyük göllere bakmamız lazım. Yani Darlık, Terkos, Küçükçekmece’deki doluluğa bakmak lazım. Ufak barajlara bakarak doluluk oranı çıkarmak yanıltır” diye konuştu.
“İKİ HAFTADIR YAĞAN YAĞIŞLARIN BARAJLARA FAYDASI OLMADI”
Son iki haftadır İstanbul’da görülen sağanak yağışların barajlardaki doluluk oranına etki etmediğini söyleyen Prof. Dr. Şen, bu yıl kış aylarındaki yağışların da düşük seviyelerde olacağını ifade etti. Prof. Dr. Şen sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul’a iki haftadır yağan yağışların barajlara faydası olmadı. Çünkü o yağışlar sağanak yağışlardı ve yüzeysel akışla akıp gitti. Bundan sonra gök gürültülü yağışlar bitiyor. Yer seviyesi soğudu artık. Gök gürültülü yağışları olduğu zamanlarda 30 derece sıcaklık vardı. O sıcaklarda üzerine gelen soğuk hava kümülonimbüs bulutlarını meydana getirdi ve şimşekler, dolular meydana geldi. Bunlar kuraklığın habercisidir aslında. ‘Bardaktan boşalırcasına yağmur yağdı ne kuraklığı’ deniyor. Evet kuraklıktan bahsediyoruz. Yağışların böyle olmaması gerekiyor. Gök gürültülü sağanak yağışlar değil, yavaş yavaş yağan yağışların olması lazım ki yer altı sularına etki etsin ki bunlardan barajlar faydalansın. Böyle bardaktan boşalırcasına yağdığı zaman denizlere gidiyor, yer altı kaynaklarına ulaşmıyor. Bu yüzden bu seneki yağışlar önemli. Bu yılın analizlerini yaptığımız zaman parlak bir gelecek görünmüyor. Yağışların düşük geçeceğini görüyoruz”
İSTANBUL’DAKİ BARAJLAR 16-17 MİLYONLUK NÜFUSTA SADECE 5 MİLYON KİŞİYE YETER.
İstanbul’daki barajların şu anda sadece 5 milyonluk nüfusa yetebileceğini söyleyen Prof. Dr. Şen, “2018 ve 2020 yıllarını ele aldığımızda şubat, mart, nisan ayı dünyada bile çok sıcak geçti. Türkiye’de yz ayı yine 2,4 derece sıcaklık artışıyla geçti. Bunlar önemli sıcaklık artışları. Bu sıcaklık artışları devam ediyor. Kışa da giriyoruz. Kar yağışı da sıcaklığa bağlıdır. Kritik sıcaklığa gelmezse yani 5 derecenin altına düşmezse kar yağmaz. İstanbul’a senelerdir yağmıyor. İstanbul’a senelik 700 kilogram yağmur yağıyor. Her yıl 700 kilogram yine yağıyor ama aşırı yağış olduğu için bir faydası olmuyor. Barajların doluluk oranlarına baktığımızda 2014 yılından sonraki en düşük seviyedeyiz. İstanbul’daki barajlar 16-17 milyonluk nüfusta sadece 5 milyon kişiye yeter. Bir de kuraklık olduğunu düşünün o zaman problem çıkar” diye konuştu.
KAZANDERE BARAJINDA YÜZDE 5.14’E KADAR DÜŞTÜ
İstanbul’a su sağlayan büyük baraj göllerinden Terkos’da doluluk oranı 33,17, Ömerli barajında ise 45,70 olarak ölçüldü. İstanbul’un en az su bulunan baraj gölü ise Kuzey kıyılarında bulunan Kazandere baraj gölü oldu. Kazandere baraj gölünde doluluk oranı yüzde 5,14’e kadar geriledi. Aynı bölgede bulunan Papuçdere baraj gölünde doluluk oranı 8,27 olarak kayıtlara geçti. İstanbul’un doluluk oranı en yüksek baraj gölü ise Darlık oldu. Darlık baraj gölünde bugün ölçülen doluluk oranı yüzde 62,45 olarak kayıtlara geçti.
SON 10 YILIN EN DÜŞÜK İKİNCİ SEVİYESİ ÖLÇÜLDÜ
İstanbul’un barajlarında 278.24 milyon metre küp su kalırken, bu son 10 yılın en düşük ikinci seviyesi olarak istatistiklerde yerini aldı. 2014 yılında yaşanan kuraklığın ardından 20 Ekim itibariyle barajlardaki su seviyesi 186 milyon metre küpe kadar gerilemişti. Ancak daha sonra yağışların artmasıyla birlikte 2015 yılında 576 milyon metre küpe kadar yükselmişti.
90 GÜNLÜK SU VAR AMA!
İstanbul’a günde 3 milyon metre küp temiz su veriliyor. Bu veriye göre İstanbul’un barajlarında şu anda yaklaşık 90 günlük su kalmış durumda. Ancak barajlar göllerinin dibinde kalan suyun kullanılamadığı düşünüldüğünde aslında çok daha az gün kalmış olabilir.
İstanbul’un barajlarının bugün itibariyle doluluk oranları
Ömerli barajı doluluk oranı yüzde 45.70
Papuçdere barajı doluluk oranı yüzde 08.27
Sazlıdere barayı doluluk oranı yüzde 07.70
Büyükçekmece barajı doluluk oranı yüzde 17.27
Alibeyköy barajı doluluk oranı yüzde 22.07
Terkos barajı doluluk oranı yüzde 33.17
Kazandere barajı doluluk oranı yüzde 05.14
Elmalı barajı doluluk oranı yüzde 29.18
Darlık barajı doluluk oranı yüzde 62.45
Istırancalar baraj gölü doluluk oranı yüzde 17.89