SİYASET
Mesut Yılmazın Ölümün Ardından Tansu Çiller İtiraf Etti
Uzun süredir akciğer kanser tedavisi gören Mesut Yılmaz, tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu. Yılmaz’ın ölümünün ardından birçok isim taziye mesajı yayınladı. Bunlardan biri de Tansu Çiller oldu.
1990’lı yıllarda siyasi rekabete tutuştuğu Mesut Yılmaz’ın vefatından büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Tansu Çiller, “Üzüldüğüm nokta şudur bütün bu bölünmüşlüklerin üstüne çıkabilirdik. Bir bütünleşme sağlayabilirdik. Bu bölünmüşlük rekabete de götürebilirdi, bütünleşmeye de götürebilirdi” ifadelerini kullandı.
İşte Tansu Çiller’in yayınladığı mesaj;
“Ülkemizin milletimizin başı sağolsun. Ülkemiz eski bir başbakanını kaybetti. O gün bir parlamenter sistem mevcuttu. İcranın başıydı. Darbelerin dövdüğü bir merkez sağ parti. Adalet Partisi’nden başka partiler türetilmişti zorla. DYP ve ANAP çıkan iki partiden biriydi. Bölünmüşlük istikrarsızlığa neden oldu. Bu istikrarsızlığın zorluklarını birlikte yaşadık. Bu zorlukları milletimiz de yaşamıştır. Gerçekten üzgünüm. Bir koalisyonla ülkeyi yönetmek son derece zordu. Ben başkanlık sisteminin tercih etmenin önemli sebeplerinden birinin o günkü tecrübelerde görüyorum.
“İÇTİĞİMİZ KAHVELERİN HATIRLARI BÜYÜKTÜR”
Koalisyonun kendi içinde getirdiği zorluklar rekabetler vardı. Darbelerin faturasını ödedik, milletimiz ödedi. Mesut Yılmaz iyi bir devlet adamıydı. İyi bir başbakan oldu. Bugün gerçekten üzgünüm. Milletimize tekrardan başsağlığı diliyorum. Daha çok zorluklarını yaşadık koalisyonların darbelerin bölünmüşlüklerin. Darbelerin etkisini olmadığı bir ortamda çok güzel işbirlikleri yapabilirdik. Çok güzel seyahatlerimiz oldu. İçtiğimiz kahvelerin hatırları büyüktür. Ben o hatırlarla kendisini anıyorum.
EN BÜYÜK ÜZÜNTÜSÜNÜ ANLATTI
Üzüldüğüm nokta şudur bütün bu bölünmüşlüklerin üstüne çıkabilirdik. Bir bütünleşme sağlayabilirdik. Bu bölünmüşlük rekabete de götürebilirdi, bütünleşmeye de götürebilirdi. Son seçimler büyük rekabetle sonuçlandı. Böyle bir ortamda bütünleşmenin özlemiyle başbakanlığı sayın Mesut Yılmaz’a bırakmıştım. Biz o bütünleşmeyi başaramadık. Buna çok üzgünüm. Eğer o bütünleşme başarılabilseydi ülkeye istikrarı çok erken getirebilirdik.”
Kaynak Yeniçağ