CHP’de şiraze İYİ’ce kaydı

Millet ittifakının büyük ortağı CHP’de şiraze kaydı. Hem Atatürk’ün emaneti olan eğitimcileri hemde orduyu CHP’nin en çok değer verdiği Atatürk’ün öğretilerine bile karşı gelerek hedef aldılar. İYİ parti den henüz açıklama gelmedi.

CHP hem orduyu hem eğitimcileri hedef almaya devam ediyor. Eski CHP’li vekil Mustafa Kul, “Çağdaş, demokrat, aydın bir tane okul müdürü yok” ifadesini kullandı. “Devletin ordusu Katar’a satılmış” diyen Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’a da sahip çıktı. Grup Başkanvekili Engin Özkoç soruşturmayı kınarken, Genel Sekreter Selin Sayek Böke tepkiler için “kuru gürültü” yorumunu yaptı.

CHP’de skandalların ardı arkası kesilmiyor. 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne denk gelen TBMM Grup Toplantısı’nda öğretmenleri hedef alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hala iktidarın peşinde giden öğretmen varsa, kimse kusura bakmasın, ben ona öğretmen demem. Öğretmen, iradesini pazarlayan kişi değildir” sözleriyle tepki çekmişti. Tüm eğitim camiasını hedef alan bu sözlere tepki yağarken; CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır da “Öyle bir noktadayız ki Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin ordusu Katar’a satılmış” sözleriyle TSK’yı hedef aldı.

ŞİMDİ DE OKUL MÜDÜRLERİ

Tüm bunlar yetmezmiş gibi TV100’de yayınlanan “Gün Biterken” programına katılan CHP’li eski milletvekili Mustafa Kul, her biri öğretmen olan okul müdürlerine ağır ithamlarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun öğretmenlerle ilgili sözlerini savunan CHP’li Kul, “Okul müdürü yok, okul müdürü. Böyle çağdaş, demokrat, aydın, Cumhuriyet’ten yana, Atatürk’ten yana, çağdaşlıktan yana bir tane okul müdürü yok” sözleriyle yeni bir skandala imza attı. Ekim 1995-Mart 1996 arası SHP’den Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da yapan Kul’un sözleri büyük tepki çekti.

KILIÇDAROĞLU’NUN AVUKATI GİBİ

Gazeteci-Yazar Dr. Taceddin Kutay’ın “Ya yeter. Sizin partinizde genetik yatkınlık mıdır nedir? Dün Kılıçdaroğlu, bugün siz. Bu öğretmenlik mesleği onurlu, şerefli bir meslektir. Bütün müdürler derseniz cinayet işlersiniz. Ne biçim konuşuyorsunuz? Bir öğretmene böyle bir şey diyemezsiniz. Kılıçdaroğlu’nun aştığı o ahlaki sınırı siz de aştınız” şeklindeki itirazı üzerine Kul, kendi ili Erzincan’ı kastettiğini söyledi. Ardından da “Kemal Kılıçdaroğlu’na söz söyleyemezsin. Senin haddini aşar. Sana mı kaldı Kılıçdaroğlu’na cevap vermek?” diye Kutay’a bağırdı.

CHP ‘SATILMIŞ’IN ARKASINDA

“Devletin ordusu Katar’a satılmış” diyen CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır sözlerini inkar etti. Yükselen tepkiler üzerine CHP’li vekil “Tank-Palet Fabrikası’nın satılmasını kastettiğim bölümden olamayacak bir anlam çıkartmak tamamen algı operasyonudur!” sözleriyle çark etmeye kalktı. Başarır’ın manevrasına CHP’liler de destek verdi. “TSK nın büyük ve önemli bir tesisi tank-palet fabrikasının Katar’a peşkeş çekilmesine itirazı şanlı ordumuza hakaret diye algılamak trol aklının ve organizasyonunun geldiği çaresizliğin son halidir” diyen Grup Başkanvekili Engin Altay, skandalı perdelemeyi amaçladı. Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır’a başlatılan soruşturmayı kınıyorum” diyerek görevini yapan savcıları hedef aldı. Tepkileri “kuru gürültü” olarak niteleyen CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Başarır’ın açıklamalarının cımbızlandığını iddia ederken, Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya ise algı operasyonu yapıldığını savundu.

KUL’A İLK TEPKİ ERZİNCAN’DAN

CHP’li Mustafa Kul’un Erzincan’daki okul müdürlerini hedef göstermesi üzerine Eğitim-Bir-Sen Erzincan 1 nolu Şube Başkanı Nebi Gül açıklama yaptı. “3 dönem Erzincan Milletvekili olarak seçilmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapmış olan Mustafa Kul şehrinden ve öğretmenlerden özür dilemelidir” diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları da gösterdi ki; bu zihniyetin aydınlıktan, çağdaşlıktan ve demokratlıktan anladıkları kendi payandası olup olmamaktan ibaret. İyi bilin ki, öğretmenler kimsenin payandası değildir.”

BAŞBAĞLAR’DAN SABIKALI
“Başbağlar’da masum insanların katillerini talimatla serbest bıraktıranlar, bu milletin değerlerini bilmez, dertlerini anlayamazlar. Eğer Mustafa Kul’un ve partisinin bu ülkeyi yönetme gibi bir niyeti varsa, önce bu ülkenin meslek erbaplarının iradesine saygılı olmayı, milletin değerleriyle barışık yaşamayı öğrenmeleri gerekir. Kendi vekil ve bakan olduğu dönemlerde vicdanlara sığmayacak her türlü tasarrufta bulunan, faşist ideolojilerine kul-köle olanların dışında kimseye nefes bile aldırmayan sicili bozuk birinin ehliyet ve liyakattan bahsetmesi trajikomik bir durumdur.