Connect with us

Sağlık

Ali Babacan’dan Erdoğan’a Zor Soru Madem paranız var, bu vatandaştan ne istiyorsunuz?

Ali Babacan'dan Erdoğan'a Zor Soru Madem paranız var, bu vatandaştan ne istiyorsunuz?
Ali Babacan’dan Erdoğan’a Zor Soru Madem paranız var, bu vatandaştan ne istiyorsunuz? Eski AK partinin ekonomi bakanı Ali Babacan Erdoğan’ı eleştirmeye devam etti, bir çok konuya değinen Babacan ve Ekibinin sorularına henüz AK parti ve Ortağı MHP cevap veremedi!
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Salgın nedeniyle sıkıntı yaşayan bazı ülkelere bütçe desteği vermeye çalışıyoruz’ sözlerine çok sert tepki gösterdi. Babacan açıklamasında; ‘Anlıyoruz ki artık şuur falan da kalmamış… Ekonomi çökmüş, vatandaş aç biilaç yaşıyor. Madem paranız var, bu vatandaştan ne istiyorsunuz?’ ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Düzce İl Kongresi’nde konuştu. Babacan, artan vaka ve ölüm sayılarının sorumlusu olarak iktidarı gösterdi.

Sözcü’nün haberine göre, salgın sürecinin kötü yönetildiğini söyleyen Babacan, “Önlem alması ve salgını kontrol altında tutması gerekenler neredeyse sadece izlemekle yetindiler. Sözde pandemiyle mücadele için Bilim Kurulu kurdular. Onlardan da hakikati gizlediler. Aylardır hepimizden vaka sayılarını gizlediler. Daha yeni yeni açıklamaya başladılar ki uzmanlar bu sayıların da gerçek olmadığını söylüyor. Doğruyu söylemedikleri ortaya çıktı, hala da gizlemeye devam ediyorlar. Siz bu millete hizmet etmek için seçildiniz. Bu millete hizmet edecek kişi halktan hakikati gizleyemez. Böyle bir hakkı olamaz. Göreviniz bu ülkeye, bu millete hizmet etmek olmak zorunda” şeklinde konuştu.

“HALKIMIZ HEM SAĞLIĞIYLA BOĞUŞUYOR HEM DE AÇLIK SINIRINDA YAŞIYOR”

Babacan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Aylar geçti, halkımız hem sağlığıyla boğuşuyor, hem açlık sınırında yaşıyor. Bunlar hazineyi boşalttılar ama kendi harcamalarına kaynak buluyorlar. Sıra vatandaşa gelince bırakın yardımı, IBAN vererek vatandaştan yardım toplamaya çalışıyorlar. Bir de dün bir açıklama yapmışlar; ‘Salgın nedeniyle sıkıntı yaşayan bazı ülkelere bütçe desteği vermeye çalışıyoruz’ demişler. Anlıyoruz ki artık şuur falan da kalmamış… Ekonomi çökmüş, vatandaş aç biilaç yaşıyor. Madem paranız var, bu vatandaştan ne istiyorsunuz? Ne diye hala yardım istiyorsun, ‘vergi vergi’ diye yakasına yapışıyorsun?”

 

“HÜKÜMETİN ALACAĞI TEDBİRLERDEN GÜÇLÜ DEĞİL”

“Bu halktan bilgi gizleyemezsiniz” diyen Babacan, “Şeffaf olmak zorundasınız. Bunun aması, fakatı, lakini yok. Hiçbir mazereti yok. İnsanlar ölüyor. Halkımız ölüyor. Bundan daha acil, daha önemli hiçbir gündem olamaz. Salgın başladıktan sonra Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı çeşitli reklamlarda şöyle yazıyordu, hatırlıyor musunuz: ‘Corona virüs alacağınız tedbirlerden güçlü değildir’. Ben de buradan hükümete sesleniyorum: Corona virüs hükümetin alacağı tedbirlerden güçlü değildir” ifadelerini kullandı.

“EĞER HASTALIK HIZLA YAYILIYORSA İKTİDARIN YANLIŞ POLİTİKASINDAN KAYNAKLANIYOR”

Babacan, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

“Aylardır tedbir almayan sizsiniz. Aylardır yapılması gerekenleri söyleyenlere kulaklarını kapatan da sizsiniz. Bugün eğer bu kadar fazla can kaybediyorsak, bugün eğer hastalık hızla yayılıyorsa, bu sadece iktidarın yanlış politikasından kaynaklanıyor. Kimse suçu başka yerde aramasın.”

“BU HALK SİZİN SALGINI KÖTÜ YÖNETMENİZ NEDENİYLE ÖLÜYOR”

Hazirandan ayından beri neredeyse hiç önlem alınmadığını dile getiren Babacan, “’Turizmden biraz para gelsin de ekonomi hareketlensin‘ zihniyetiyle baktıkları için önlem almadılar. Hastalığın yayılmasını umursamadan vatandaşa ‘maske tak‘ demekle yetindiler. Bugünlerde, resmi verilere göre, günde yaklaşık 200 vatandaşımızı kaybediyoruz. Özellikle ‘resmi’ diyorum. Gerçek sayıdan emin değiliz. Hiçbir şey olmuyormuş gibi iş hayatı devam ediyor. Alışveriş merkezleri açık, adliyeler açık, belediyeler açık, tüm kalabalık mekanlar açık… Bu halk sizin salgını kötü yönetmeniz nedeniyle, yanlış politikalarınız nedeniyle ölüyor. Artık buna bir son verin” dedi.

“BİR KEZ OLSUN TARAFSIZ OLMANIZ GEREKTİĞİ AKLINIZA GELİYOR MU?”

Geçtiğimiz pazartesi günü Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın salgınla ilgili yeni önlemleri canlı yayında açıkladığını anımsatan Babacan, “Tüm Türkiye ne olacağını merak ettiği için ekran başındaydı. Ama huylu huyundan hiç vazgeçer mi? Vatandaş can derdinde bunlar başka bir şeylerin derdinde. Yine başladı muhalefete saldırmaya. Sayın Erdoğan, bir kez olsun, mesela söz konusu sağlık iken, aklınıza tüm Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olduğunuz gelmiyor mu? Bir kez olsun, anayasa gereği tarafsız olmanız gerektiği aklınıza gelmiyor mu?” sorularını sordu.

“ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNÜ DEĞİL KUTUPLAŞTIRMAYI İLKE EDİNMİŞLER”

“Kavgasız, hamasetsiz konuşamıyorlar” diyen Babacan, “Ülke bütünlüğünü değil kutuplaştırmayı ilke edinmişler. Ama biz bu zihniyeti kabul etmiyoruz. O yüzden biz, tüm Türkiye’nin sesi olmak için çalışacağız. Ayrımcılık yapmadan ülkemizin ve halkımızın menfaatleri için çalışacağız” dedi.

“BASININ BASKIYLA KARŞILAŞMASI TÜM ÜLKE İÇİN, DEMOKRASİ İÇİN BİR TEHDİTTİR”

Babacan, konuşmasına şu ifadelerle devam etti: “Şu anda hastanelerde yer yok. Yoğun bakımlar doldu. İnsanlar torpil ayarlamaya çalışıp yakınlarına yatak arıyor. Halkımız nefessiz kalıyor, tedavi imkanına ulaşamıyor. Bunları medyada görebiliyor muyuz? Bu vesileyle, hala çoğulcu demokrasi adına mesleğini hakkıyla yapan, yapmaya çalışan gazeteci arkadaşlarımızı da anmak isterim. Bugünkü iktidarın ekonomik yıpratmasının yanı sıra, ideolojik denetim aracına dönüştürdüğü Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) cezalarıyla karşı karşıyalar. Geçtiğimiz gün Habertürk televizyonu RTÜK tarafından cezalandırıldı. Biz halkımızın haber alma hakkının ve basın özgürlüğünün çoğulcu demokrasi için bir zorunluluk olduğunu söylüyoruz. Basının baskıyla karşılaşması tüm ülke için, demokrasi için bir tehdittir. Özgür basının yanındayız, susturulmaması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.”

“YANDAŞ MEDYADA NE YAYINLANIYORSA SOSYAL MEDYADA DA ONU GÖRMEMİZİ İSTİYORLAR”

“Son dönemde haber alma hakkını kullanabilmek için elimizde kalan tek yer, kısıtlı erişimiyle sosyal medya” ifadelerini kullanan Babacan, “Ama arkadaşlar bugünkü iktidar orayı da engellemek için çalışıyor. Biliyorsunuz bir yasa çıkardılar. O yasaya göre yaptırımlar uygulanmaya başlandı. Yandaş medyada ve devlet kanalında ne yayınlanıyorsa sosyal medyada da sadece onu görmemizi istiyorlar. Eğer bu inatlaşma devam ederse içe kapalı, dünyadan kopuk, daha da fakir bir ülke olacağız” diye konuştu.

“SOSYAL MEDYA OLMASAYDI KAYIP BAKAN İSTİFASINI DUYURACAK MECRA BİLE BULAMAYACAKTI”

Babacan, “Bakın, Hazine ve Maliye Bakanları kayıplara karışmadan evvel, istifasını sosyal medyadan paylaştı. Kendi abisinin başında olduğu gazete ve televizyon bile istifayı yayınlamadı. Eğer sosyal medya olmasaydı, kayıp bakan istifasını duyuracak mecra bile bulamayacaktı. Özgürlük herkese ve her zaman lazım. Size bile” şeklinde konuştu.

 

Kaynak Yeniçağ

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir