SİYASET
Burada amaç gündemi meşgul etmek
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li yöneticiler son günlerde koordineli şekilde yalan ve iftiraya dayalı bir siyaset takip ediyorlar. Burada amaç gündemi meşgul etmek, CHP içerisinde ortaya çıkan ve yaygın olduğu anlaşılan büyük rezilliği ve ahlaksızlığı örtmek, bunun için de bir yalanı başka bir yalanla kapatmaya çalışma yöntemine başvurmaktır” dedi.
Koordineli yalan var, masa başı yeni yalanlar gelecek
AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
Bugün 10 Aralık İnsan Hakları Günü, Türkiye’nin öncülüğünde bütün insanlık için Adil ve Merhametli Yeni Bir Dünya Düzeni kurulması dileği ile 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyorum. Bu vesile ile CHP içerisindeki insan haklarını ortadan kaldıran taciz olaylarına ve bunun üstünü örtmek için bilinçli olarak oluşturulan yalan rüzgârına da değinmek istiyorum.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li yöneticiler son günlerde koordineli şekilde yalan ve iftiraya dayalı bir siyaset takip ediyorlar. Belli ki bu söylemlerin dile getirilmesine yönelik karar alınmış. Burada amaç gündemi meşgul etmek, CHP içerisinde ortaya çıkan ve yaygın olduğu anlaşılan büyük rezilliği ve ahlaksızlığı örtmek, bunun için de bir yalanı başka bir yalanla kapatmaya çalışma yöntemine başvurmaktır. Rezilliğin boyutu o kadar büyük ki vicdanını durduramayan bazı CHP’liler adeta patladı ve veryansın etti, ardı da çorap söküğü gibi geldi.
Bu bağlamda son günlerde gündeme getirilen İmamoğlu’na suikast yalanı, telefonların dinlenmesi yalanı, tank paleti fabrikası satıldı yalanı ve Fahrettin Altun başta olmak üzere belirli kişilere atılan iftiralar, hep bu amaca yönelik çalışmalar olarak karşımıza çıkıyor. Son olarak bir CHP’li çıktı “10 gündür el altından AKP’li siyasilerle yakınlarına aşı yapılmaya başlandı” diye yeni bir yalan ortaya attı. Anlaşılan o ki bu yalanlar, masa başında hazırlanmış, yeni yalanlar da eklenecek. Ard arda gelen yalanların bu kadar fazla olması, aslında CHP teşkilatlarında yaşanılan taciz ve tecavüz rezilliğinin ne kadar büyük olduğunu da ortaya koyuyor.
Daha önce bir vakıfta meydana gelen çirkin olaydan dolayı vakfın kapatılması gerektiğini söyleyen CHP yöneticileri ne yapacaklar şimdi, CHP’yi kapatacaklar mı? Olaylara karışan CHP’lileri kapının önüne kayacaklar mı yoksa “ordu satıldı” diyen vekilleriyle ilgili söyledikleri gibi kapının önüne koyacak hiç kimsemiz yok mu diyecekler?
CHP’nin içinde yükselen vicdanlı sesler durumun artık katlanılamaz hale geldiğini haykırıyorlar. Bu rezillik karşısında CHP Genel Merkezi gerekeni yapmalı, ilgili kişilere gerekli cezaları vermelidir. Ceza veriyormuş gibi gösterip bu rezilliğe karışanları belediyelerinde himaye altına almamalıdır.
“KILIDAROĞLU’NUN SÖZLERİNDEKİ TEK TUTARLILIK SÖYLEDİKLERİNDEKİ TUTARSIZLIKTIR”
Kemal Kılıçdaroğlu bütçe konuşması sırasında, Cumhurbaşkanı adayı olma sinyali verdi ama “dostlarım” diye ifade ettiği kişiler buna izin verecek mi göreceğiz. Hatta şimdiden düzeltme açıklamaları gelmeye başladı bile. Genel Başkanlarının ne demek istediğini açıklamaya çalışan CHP’li yöneticilerin çırpınışlarına şahit oluyoruz. Genel Başkanınız ne demek istediğini anlatamıyor mu da siz açıklama yapma ihtiyacı hissediyorsunuz. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun sözünün arkasında durmasını bekliyoruz lakin bu sözün tutarlı olmadığını, söylenen sözün tam tersinin ortaya çıkacağını ifade etmiştik. Zira Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerindeki tek tutarlılığın, söylediklerindeki tutarsızlık olduğu tecrübeyle sabittir.
TÜRKİYE İLE TÜRK DÜNYASI SOMUT OLARAK BİRLEŞTİ
İnsan Hakları Günü’nde Sayın Cumhurbaşkanımız Azerbaycan’ın Ermenistan işgalindeki topraklarının kurtarılması dolayısıyla düzenlenecek Zafer Geçidi Töreni’ne katılmak üzere Azerbaycan’dalar. Bunun dünyaya verilen mesaj bakımından çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ı kurtarma mücadelesinde nasıl yanında olduysak, bu zaferin kutlandığı günde de tek millet iki devlet anlayışıyla yanlarında olacağız.
Bu zafer sadece Azerbaycan özelinde kazanılmış zafer değildir, bu tarihi zafer Türkiye ile Türk dünyasını somut olarak birleştiren çok büyük bir kazanımdır, yeni bir dönemin başlangıcıdır. Bu kazanımda Türkiyemizin desteği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu net iradenin büyük katkısının olduğu Azerbaycan Devlet Başkanı Sayın İlham Aliyev tarafından da tescil edilmiştir. Bu vesileyle Azerbaycanlı gardaşlarımızın İnsan Hakları ve Zafer Günü’nü kutluyorum.