Magazin Haberleri
“Pandemiden öncesine kıyasla, sanat şu anda bir adım önde”
Prof. Gülveli Kaya, “İnsanlar teknolojiyle daha fazla meşgul oldu. Sosyal medyadaki paylaşımların, takipçi ve beğeni sayılarının arttığını görüyorum. Yani insanlar bu süreçte sanatla daha fazla ilgilenmek ve tüketmek istedi. Bu anlamda, daha öncesi ile kıyasladığımızda, sanat şu anda bir adım önde diyebilirim” dedi.
. Gülveli Kaya’nın ‘Katmanlar’ adlı resim sergisi açıldı. Kaya, bu dönemde sanatseverlerin sanal platformdan ziyade, kovid-19 tedbirlerine uyarak canlı görebileceği ve gezebileceği bir ortam oluşturmak istediklerini söyleyerek, “İnsanlar teknolojiyle daha fazla meşgul oldu. Sosyal medyadaki paylaşımların, takipçi ve beğeni sayılarının arttığını görüyorum. Yani insanlar bu süreçte sanatla daha fazla ilgilenmek ve tüketmek istedi. Bu anlamda, daha öncesi ile kıyasladığımızda, sanat şu anda bir adım önde diyebilirim” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Gülveli Kaya’nın ‘Katmanlar’ adlı resim sergisi, Maji Sanat Galerisi’nde açıldı. Kaya, bu dönemde sanatseverlerin sanal platformdan ziyade, kovid-19 tedbirlerine uyarak canlı görebileceği ve gezebileceği bir ortam oluşturmak istediklerini söyledi. Kısıtlamaların sanatçıların kendilerine daha çok vakit ayırması ve yaratıcılıklarının artması açısından olumlu bir etkisi olduğunu belirten Prof. Kaya, sergilenen resimlerin pandemi sürecinde ortaya çıkan eserler olduğunu dile getirdi.
25 YILLIK SERÜVEN
Serginin adı ve eserlerin hikayelerinden bahseden Kaya, “Bu sergi, yaklaşık 2 yıl önce projelendirilmiş bir sergiydi. Maalesef pandemi sürecine denk geldi ama ona rağmen sergiyi gerçek mekanında hiçbir erteleme yapmadan, zamanında açtık. Serginin ismi ‘Katmanlar’. Benim 25 yıllık sanat serüvenim içerisindeki farklı dönemlere ait eserleri de bir arada barındıran bir sergi. Yüzeyde kullanmış olduğum kompozisyonlar gereği çok katmanlı yüzeylerle çalıştığım için bu çalışma metodolojisi de serginin ismini koymuş oldu” diye konuştu.
“PANDEMİ SANATÇILARI OLUMLU ETKİLEDİ”
Koronavirüs salgını nedeniyle gelen kısıtlamaların sanatçıları olumlu yönde etkilediğini düşündüğünü dile getiren Kaya, “Pandemi sürecinin biz sanatçılar üzerindeki en pozitif tarafı, kendimizle baş başa kalabilmemiz adına bir fırsat yaratmış olması. Telefonumuz da belki daha az çaldı bu anlamda. Sosyal hayatımız sınırlandı ama daha fazla düşünüp, üretebilmek için fırsatlar yakaladık diyebilirim. Özellikle 2020’nin haziran ayında sokağa çıkma yasağının kalkmasıyla birlikte atölyeme gidebildim ve sergideki çalışmalar da bu süreçte oluştu. Pandemiyi yaşarken, böylesine bir çalışma ortamı bulmuş olmak aslında sanatçılara özgü bir durum. Çünkü sonrasında zorunlu olarak kapalı kaldığımız alan, atölyelerimiz oldu. Bu da yaratıcılığı arttırdı ve üretime pozitif anlamda yansıdı. Ama pandeminin esas izlerini tahminimce pandemi bittikten sonraki eserlerde göreceğiz. Şu anda biz de o süreci yaşıyoruz ve ayakta kalmaya çalışıyoruz. Ama pandemi belki de bittikten sonra, bu süreci, bir romanın bir bölümünde okuyor olacağız. Belki de 2 yıl sonra bir sanatçının bir eserinde bu sürecin psikolojik boyutlarını göreceğiz. Onu zaman gösterecek” dedi.
“ŞU ANDA SANAT BİR ADIM ÖNDE”
Pandemi sürecinde birçok kişinin dijital platformlarda sergilenen eserleri daha çok takip edebildiğine ve sanata ilgisinin arttığına dikkat çeken Kaya, “Ulaştığımız nokta olarak, normalde işleyen süreçten daha fazla kişiye ulaştığını söyleyebilirim. Çünkü insanlar teknolojiyle daha fazla meşgul oldu. Hedef kitle, sergiyi daha fazla görmüş oldu. Sosyal medyadaki paylaşımların, takipçi ve beğeni sayılarının arttığını görüyorum. Daha fazla kişinin mesaj attığını, yorum yazdığını görüyorum. Diğer taraftan, sergi süreci boyunca da pandeminin getirmiş olduğu önlemler çerçevesinde daha fazla kişinin ziyaret ettiğini söyleyebiliriz. Yani insanlar bu süreçte sanatla daha fazla ilgilenmek ve tüketmek istedi. Bu anlamda, daha öncesi ile kıyasladığımızda, sanat şu anda bir adım önde diyebilirim” ifadelerini kullandı.
Prof. Gülveli Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sergiyi dijital platformda yapmak istemedik. Daha önceden belirlenmiş bir tarihi vardı. Hiçbir şeyden geri adım atmaksızın Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun belirlemiş olduğu tüm tedbirleri uygulayarak gerçekleştirdik. Burada iki konu vardı. Birincisi hem kendi psikolojimiz açısından sınırlandırıldığımızı hissetmemek hem de sosyal anlamda bir mesaj vermekti. Evet birçok anlamda sınırlandırıldık, her şey çok kötüye gitti ama iyi giden şeyler de vardı. Tiyatrolar, konserler gibi birçok şey tüketim şeklinden dolayı sınırlandırılmak zorunda kaldı ama plastik sanatlar alanında bir sanat galerisinde bir sergi var ve açık. Ziyaretçiler diledikleri zaman sanat galerisi ile iletişime geçip, gelip ziyaret edebilir ve kısa süreliğine de olsa bu ortamdan uzaklaşabilirler. Sanatın bu anlamdaki gücünü, topluma hissettirmek istedik. Galeriye gelinmese bile açık olması insanlar tarafından pozitif karşılandı. Hem sanat galerisinin yönetimi olarak hem de sanatçı olarak hedefimize ulaştık.”