Hanau’da göçmen kökenli dokuz kişinin öldürüldüğü ırkçı saldırının yıldönümünde soruşturma süreciyle ilgili eleştiri ve çağrılar yükseliyor. Anma törenine Cumhurbaşkanı Steinmeier de katılacak.
Almanya’nın Hanau kentinde göçmen kökenli dokuz kişinin öldürüldüğü ırkçı saldırının yıl dönümünde bugün kentte anma töreni düzenleniyor.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran’ın da katılacağı anma töreninde Hessen eyaleti Başbakanı Volker Bouffier ve Hanau Belediye Başkanı Claus Caminsky de hazır bulunacak. Koronavirüs salgını nedeniyle katılımcı sayısı 50 kişiyle sınırlandırıldı.
Anma etkinliği çerçevesinde bir kısa film gösteriminin yanı sıra yaşamını yitirenlerin ailelerinin kişisel video mesajları da yayınlanacak. Anma töreninin sonunda saat 19.02’de kentteki kiliselerin çanları çalacak. Almanya çapında 80’i aşkın kentte de anma törenleri ile ırkçılık ve aşırı sağ şiddete karşı gösteriler düzenlenecek. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (Ditib) bağlı tüm camilerde Cuma namazında saldırı kurbanları ve yakınları için dua edilecek.
“Almanya ders çıkarmadı”
Almanya Müslümanları Merkez Konseyi Başkanı Ayman Mazyek, kamuoyunda konunun ele alınışında farklı bir bakış açısının hakim olması gerektiğini belirterek, öldürülenlerin Alman ve Almanyalı olduğuna vurgu yapılması çağrısı yaptı. Almanya’da ırkçı saldırı tehlikesinin büyük olduğuna dikkat çeken Mazyek, içişleri bakanlıklarının aşırı sağ saldırıların soyut değil somut bir tehlike olduğu konusunda daha bilinçli hareket etmesinin önemini vurguladı.
Almanya Türk Toplumu derneği ise Hanau saldırısının Almanya’nın bu tür ırkçı saldırılardan ders çıkarmadığını bir kez daha gösterdiği eleştirisinde bulunarak “Hanau terör saldırısı kapsamlı ve eksiksiz bir şekilde aydınlatılmalıdır” çağrısında bulundu.
Hamburg İslam Cemiyetleri Konseyi (Hamburg Şura) de ırkçılık tehlikesinin her yerde kendisini göstermeye devam ettiği uyarısı yaparak Müslüman karşıtı ırkçılık, kamuoyundaki tartışmalarda sağa kayış, polis ve resmi makamlar içindeki bazı kesimlerde ırkçı eğilimler gibi olgular göz önüne alındığında Hanau saldırganının ruhsal bir boşlukla hareket etmediğinin açıkça görüldüğünü kaydetti.
Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi de (KRM) geçen yıl ülke çapında İslam düşmanlığı kaynaklı en az 900 suç eylemi gerçekleştiğine dikkat çekerek devleti teröristlere karşı etkili soruşturma yürütmeye çağırdı.
“Münferit hata” söylemine son verilmeli
Almanya Sinti ve Romanlar Merkez Konseyi de olayın tüm yönleriyle aydınlatılması çağrısı yaparak, hukuk devletine güvensizliğin daha da büyümesini engellemek için resmi kurumların başarısızlıklarının münferit kişilerin hataları diye gerekçelendirilmesine son verilmesini istedi.
Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster de failin tek başına izole bir şekilde radikalleşmediğine dikkat çekerek, halen faaliyetteki aşırı sağ şebekelerin ortaya çıkarılmasının önem taşıdığını belirtti. Schuster, demokrasiyi savunmak için kişisel risk alan tüm güçlerin desteklenmesi çağrısı yaptı.
Saldırılarda yaşamlarını yitirenler
Tobias R. isimli saldırgan 19 Şubat’ta Hanau’da nargile kafelere düzenlediği silahlı saldırıda aralarında Türkiye kökenlilerin de bulunduğu 9 kişiyi öldürmüş, ardından ailesiyle birlikte yaşadığı eve giderek kendisini ve annesini vurmuştu. Başsavcılık saldırganın suçu derin ırkçı duygularla işlediğinin tespit edildiğini açıklamıştı.
Saldırılarda Türkiye kökenli Sedat Gürbüz, Gökhan Gültekin, Ferhat Unvar, Fatih Saraçoğlu ile Vili Viorel Păun (Romanyalı), Kaloyan Velkov (Bulgar), Hamza Kurtović (Bosnalı), Said Nesar Hashemi (Afganistanlı) ve Mercedes Kierpacz (Polonyalı) hayatlarını kaybetmişti.
© Deutsche Welle Türkçe