DÜNYA
Türkiye Mısır’la niye küstü, şimdi neden barışıyor?
“Mısır’la görüş” diye tutturan CHP, Kahire ile normalleşme adımları sonrası şimdi de “nereden çıktı bu Mısır görüşmeleri” moduna girdi.
Haber7 yazarı Taha Dağlı, “Mısır’la niye küstük niye barışıyoruz?” adlı köşe yazısında, Türkiye ile Mısır arasında yumuşamaya başlayan ilişkileri değerlendirdi.
Dağlı, iki ülkenin son yıllarda arasında yaşanan krizlere değinerek, CHP’nin tuhaf tutumunu yazdı.
İşte Taha Dağlı’nın o yazısı;
“Mısır’ın Türk heyetini daveti üzerine iki ülke ilişkileri 8 yıl sonra resmi olarak masaya yatırılıyor.
Türkiye Mısır’la ipleri neden kopardı, neden şimdi ilişki kuruluyor?
Özellikle iki önemli tarih var, Mısır o tarihlerde öyle hamleler yaptı ki, Türkiye ile görüşme masasını o adımlarla bizzat hazırlamış oldular.
CHP’liler sosyal medya üzerinden “darbeci Sisi dost oldu” diyerek Mısır’la normalleşme sürecini sorguluyor.
Düne kadar başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve neredeyse tüm CHP’liler ısrarla “neden Mısır’la görüşmüyoruz” diye çok yoğun eleştirilerle geliyorlardı.
Şimdi ise “nereden çıktı bu Mısır görüşmeleri” modundalar.
Demek ki CHP’nin derdi Mısır’la normalleşmek falan değilmiş, bunu anlıyoruz son tavırlarından.
Gelelim Türkiye Mısır’la ipleri neden kopardı, sorusuna.
Türkiye Mısır’daki darbe yönetimiyle ipleri kopardı, Mısır halkıyla değil.
Bu süreçte diplomatik ilişki olmasa da istihbarat bağı devam etti kaldı ki ticaret artarak sürdü.
2012’de Mısır’da iktidara gelen Mursi yönetimi, Türkiye’ye çok yakındı.
Bugün Doğu Akdeniz’i tartışıyor, bütün dünya.
İşte o beğenmediğiniz, hor gördüğünüz Mursi, 1 yıllık iktidarında Doğu Akdeniz denklemini Türkiye’nin kazanımına sunmuştu.
Nasıl mı?
2003’de Hüsnü Mübarek döneminde İsrail ve Rumlarla yapılan iki anlaşma vardı.
Mursi, bu anlaşmalardan çekildi.
Tercihini ise Türkiye’den yana kullandı.
Sonra darbe oldu.
Tabi Mursi’nin Doğu Akdeniz kartlarını Türkiye’nin menfaatlerine uygun olarak masaya sürmesinin dışında batılı güçleri rahatsız eden daha başka projeleri de olmuştu.
3 Temmuz 2013’de darbecilere verilen tepkinin birbiriyle bağlantılı iki yanı vardı.
Biri demokrasiden yana tavır almaktı.
Darbe ve katliam vardı ve buna karşı çıkıldı.
Diğeri de darbeyle Türkiye’nin Orta Doğu’da ve Doğu Akdeniz bilmecesinde çok önemli bir müttefikini kaybetmiş olmasıydı.
Türkiye o dönem darbeye darbe demese, Sisi’ye reaksiyon göstermese, darbe mağdurlarına sahip çıkmasaydı ne olurdu?
Çok net söyleyelim, Türkiye’nin çıkarına hiçbir şey olmazdı.
Çünkü Sisi o dönem itibariyle batı ve körfez ülkeleri tarafından Türkiye düşmanlığı üzerine kodlanmış biri olarak başa getirildi.
Yani Türkiye, Avrupalıların yaptığı gibi Sisi’nin önüne kırmızı halı bile serse o Sisi’den Türkiye’ye düşmanlık dışında başka şey gelmezdi.
Şu an ise konjektür değişti.
Sisi’yi o dönem Türkiye düşmanlığına kodlayan BAE ile Suudi Arabistan’la da Türkiye’nin ilişkileri yeni bir boyut kazanmak üzere. Bu üç ülkeyle son dönemdeki irtibatlara bakınca bunun sürpriz olmadığını anlarsınız.
Mısır Biden’ın gelişiyle bazı noktalarda güven problemi yaşıyor. Son bir yıldır böyle.
Aynı durum Suudi Arabistan için de geçerli.
Tüm bu güvensizlik endişeleri onları Türkiye’ye süper dost yapmaz ama ilişki kurmalarının önünü açar.
Mısır’la neden barışıyoruz sorunun yanıtına bakalım.
Bu konuda çok açık olmalıyız.
Mesele Doğu Akdeniz.
Türkiye’nin Libya ile yaptığı mutabakata Mısır gibi bir ülkenin eklemlenmesi çok ama çok hayati.
Hatta buna ileride İsrail’in de dahil olması daha da somut neticeler çıkaracaktır.
Mısır Doğu Akdeniz’de kilit bir ülke.
Ve kendi menfaatlerini kollamakla yükümlü.
Onların milli çıkarları ile Türkiye politikaları ise örtüşüyor.
Şu iki tarihe dikkat.
11 Ağustos 2020’de Mısır, Yunanistan ile anlaşma imzaladı. Ama Meis adasını bu anlaşmanın dışında tuttu.
27 Şubat 2021’de Mısır, Yunanistan’la masaya oturduğunda Türkiye’nin deniz sahasına denk gelen 18. parsele rezerv koydu.
Yunanistan’la deniz yetki konularında anlaştılar.
Ancak Meis ve 18. parsel rezervi ile hem kendi çıkarlarını koruma altına aldılar hem de Türkiye ile Yunanistan arasındaki krizde Atina’nın yanında yer almadılar.
Bu iki hamle Mısır’ın Türkiye ile Doğu Akdeniz özelinde uzlaşıya yakın olduğunun resmi işaretleriydi.
İşte şimdi yapılan görüşmeler de bununla alakalı.
Türkiye Mısır’la ilişki kurunca İhvan’a ne olacak sorusunun yanıtı da önemli.
İhvan açıklama yaptı, Türkiye’ye teşekkür ediyorlar. Mısır yönetimiyle son 2 yıldır kendileri de görüşme halindeler. Türkiye’nin Mısır’la diplomatik bağ kurmasının kendi çıkarları için de önemli kazanımları olacağının farkındalar ve ona göre hareket ediyorlar.
Düne kadar İhvan’a küfreden CHP’liler, bugün Türkiye Mısır’la masaya oturdu diye, birden nefret ettikleri İhvancı oluverdiler.
Ama boşuna heveslenmesinler çünkü CHP’ye Müslüman Kardeşler konusundan da zırnık ekmek çıkmaz.
Ve son bir not. Mısır Sisi’den ibaret değildir. Sisi bir gün gider ama Mısır’ın devlet geleneği kalıcıdır.”