GÜNDEM
Tehdit Edilen İş Adamı İç İşleri Bakanına ve Şanlıurfa Valisi’ne Mektup Yazdı
Şanlıurfa’nın tanınan sevilen hayırsever iş adamı Halil Karataş bir kumpasın içine düştüğünü ve uzun zamandır tek başına mücadele ettiğini ifade etti.15 çocuk babası olan Halil Karataş yaşadığı haksız olaylar karşısında tehdit ve şantaja uğrayarak aile yuvasının dağıldığı Şanlıurfa Valisi, Şanlıurfa Emniyet Müdürü ve Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına sesini duyurmak istedi.
Daha önce İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu ’ya dâhil ulaştığını ve mahkeme açılıp konunun takipçisi olacağını ifade etti.
Halil Karataş’ın iddiasına göre ; Adaleti olan güvenimiz neticesinde benden alacaklı gibi görünen tefeci Şafak Rıdvanoğlu bana ve abime senet imzalatıp çeklerim onda olduğu halde zorla senet aldı ve buna Mehmet Giray Küçük ’den Halil Karataş adına bir buçuk milyon TL 1.500.000 TL banka yoluyla Şafak Rıdvanoğlu’na ödendi ve davayı kazandık tan sonra benim alacağımı bertaraf etmek için Şafak Rıdvanoğlu dosyasını Aziz Çayırcıoğlu’na şaibeli olarak sattı ve davam hala devam etmektedir dedi.
Karataş ; Şafak Rıdvanoğlu çek ve senetleri aldıktan sonra davayı kazandıktan sonra parayı almak için ofisime Molotof attı ondan sonra ya davanı çekersin yada sen ve ben 15 kişi adalete güveniyorum adalet yerini bulacak Mart 16 tarihinden beri Şafak Rıdvanoğlu ve Aziz Çayırcıoğlu beni tehdit ettiklerinden dolayı dışarıya çıkamıyorum şeklinde ifade etti.
Halil Karataş can güvenliğinin olmadığını ve bu davaları yüzünden ailesinden ayrı yaşadığını sürekli tehdit edildiğini ve hiçbir şekilde kolluk görevlilerinin bana yardımcı olmadığını ileri sürdü.
HALİL KARATAŞ’IN İÇ İŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU’YA VE ŞANLIURFA VALİSİNE YAZDIĞI MEKTUP İSE ŞÖYLE
1994’dan beri Urfa’da esnaflık yapıyorum.
15.08.2015 tarihinde Şanlıurfa Eyyubi’ye Belediye başkanı Mehmet EKİNCİ, Başkan Yardımcısı Mehmet Giray KÜÇÜK’ü yanıma gönderdi. 24 araç kiralamak istediler, kabul ettim kira sözleşmesini noterden isteyince, ihaleye sunacağız sonra seninle sözleşme yaparız dedi. Araçları Belediyeye teslim ettim. Ne ihale yapıldı ve ne de sözleşme yaptılar. Aradan 8 ay geçti. Hala kullanmakta oldukları araçlar için ne sözleşme yapıldı ve ne de ödeme yapılmadığı için araçlarımı geri aldım, 24 aracımın Trafik, Bandrol cezaları, Hor kullanılmış yıpranmış şekilde aldım. Bunun karşılığında hiçbir ödeme yapmadılar. Bugüne kadar kiralama bedelini, yıpranma ve hasarlarını ve cezalarını defalarca talep etmeme rağmen ödemediler.
25.01.2016 Tarihinde Mehmet Giray KÜÇÜK benimle görüşmek istedi, bende görüşmeyi Belediyeye kiralanan araçların kiralama bedelini ödemedikleri için görüşmek istemedim, ısrar edince 24 aracın kira ve ceza paraları için biz mahcubuz dedi, ama burada bir arsa işi var, bu işi yapabilirsek senin tüm zararlarını karşılamış olacağız, dedi. Ben de zararımı kurtarabilmek düşüncesi ile görüştüm.
Bana Eyyübiye İlçesi Altun Mahallesinde 132.800 metre kare arazi var, burayı al, birkaç ay sonra buradan imar geçireceğiz, değeri artacak sen de araçların kiralanması nedeniyle uğradığın zararı tazmin etmiş olursun dedi.
Mehmet Ekinci, ve Mehmet Giray Küçük adına arazi sahipleri ile görüştüm, fiyatını da dönümü 80.000 TL olarak konuştum.
Mehmet Giray Küçük’e satış fiyatını söyledim. İkisi de bu araziyi senin adına alalım, dediler. Ben de hayır adıma niye alıyorsunuz ne alacak param var nede bu tür işlere girebilirim, dediler ki biz her şeyi hazırladık, banka teminatı için çalışma yaptık, senin adına alıp kredi kullandırıp 3 ay içinde biz krediyi ödeyip araziyi adımıza alacağız dedi, ben ısrarla bu işini içinde olmak istemediğimi söyedim. Mehmet Giray KÜÇÜK ısrarcı bir şekilde her gün arıyordu. Bu işi kabul etmem için aracılar araya koyuyor, ve bu iş için belediye Başkanı Ekinciye söz verdim bu işi yapamazsa istifa edeceğini söylediğini dedi. Ben tüm ısrarlara rağmen kabul etmedim. Sonra alacağım araç paramı düşündüm o arada Denizbank bölge müdürü Nahar Koca beyi çağırmış, Nahar beyi yıllardır tanıyorum ve itimat ediyordum. Mehmet Giray Küçük ve Denizbank müdürü Nahar Bey de birlikte beni ikna ettiler, ben de kredi kullanıp 132,800 dönümü aldım. Dönümü 80.000 liradan aldık. 3 dönümü cami, 10 dönümü Sami Kılıç’ın olduğu için 132,800 düşüldüğünde 119,800 dönüm net 80 bin liradan alıp toplamda 9 milyon 584 bin Türk lirasını çıkarılan krediden ödedim. Tapuyu adıma aldım. Belediye Başkanı ve Yardımcısı, 3 ay içinde buraya alıcı bularak satışını yaptıracaklar, banka borcunu kapatacaklar ve benim de araç kiralamadan doğan alacağımı ödeyeceklerdi. İlk taksit ödemesi üç sonra idi ve fakat altı ay geçince ne satış için müşteri buldular ve ne de kredi taksitini ödediler. Ben de 1. taksiti ödemek zorunda idim ve ödedim sicilim bozulmasın diye mal varlığımdan satıp yaparak ödeme yaptım.
Mehmet Giray Küçük’e, bu belayı başıma siz musallat ettiniz bu arsayı üzerimden aldın borcumu ödeyin, bu işi kapatalım diye söyledim
Israrlı ve kararlı konuşmalarım sonucunda Aziz Çayırcıoğlu’nu getirdiler ve 42.800 metrekare araziyi bu kişiye satışını yaptım. Aldığım para ile biriken taksitleri ödedim. Bu esnada Beni Mehmet Ekinci çağırdı, bana dedi ki seni çok mağdur ettik, bu mağduriyetini çözeceğiz inşallah, şimdi söyleyeceğim konuyu ailen ile bile paylaşma dedi. Dedim ki başıma musallat ettiğiniz belayı ne zaman çözeceksiniz, dedi ki Ankara’da Çukurambar’da bir ofis bulduk, orayı satın al, Yahya Akman bey ile orada iş takibi yapacağız, senin tüm mağduriyetlerini karşılayacağız, dedi. Eyyübiye sınırları içinde iki petrol ruhsat sözü almışım onları Ak parti Eski Şanlıurfa Milletvekili Yahya bey ile bitirdikten sonra satıp bu arsa meseleni bu para ile hal edeceğiz dedi. Meğer Şanlıurfa Mevcut Milletvekili Halil ÖZCAN, Yahya Akman ve Hüseyin Ekinci(Mehmet ekinci’nin oğlu) Önceden ortaklıkları varmış, istanbul’da büyük meblağlarla laboratuvar işinde ortaklarmış) Bende dedim ki sayın başkanım bu işlerden anlamam Yahya Akman’ı tanımam, siz beni bu beladan kurtarın ben tüm mal varlığımı kayıp ettim 25 yılık esnaflığımda banka çeki yazılmayan ender esnaflardan biri idim, ama sizin hatanız yüzünden işimi kaybetme tehlikesi karşı karşıyayaım ve sıkıntılarımdan dolayı ailem de perişan oldu.
Mehmet Ekinci bana dedi ki tüm zararlarını halledeceğiz, mağduriyetini gidereceğiz sen Çukurambar’da hayat Sebla evleri 85 no.lu daireyi sen al tabuyu senin üzerine yapacağız dedi. Ben de bu ofisi almak için Yahya Akman’a yatırdım. Dekonta açıklama (Hayatsebla evleri 85 no.lu daire bedeli diye borç para diye yatırdım. Ekinci tekrar aradı Halil kardeşim dedi. 200 bin mobilya alacağız onu da sen yapacaksın dedi, ben itiraz edince dedi ki ofis ve mobilyalar sonuçta senin olacak niye zarar edeceksin ki, dedi.
O gün param yoktu Ankara’da esnaflık yapan arkadaşım galerici Hasan Hüseyin Bulut beyi aradım ve 200 bin TL yi benim talebim üzerine Çukurambar’daki ofise mobilya almak üzere elden ekinciye verdi.
Sonra tekrar ekinci aradı dedi ki senin adında olan arsaya toki evleri yapacağız bize 4 araç lazım 2 tanesi Mehmet giray küçüğe/ iki tanesini Mehmet Ekinci’nin oğlu Hüseyin Ekinci’ye teslim ettim. Bende bu dört aracın parasını ödedim bayiye, ekinci beni belediyeye çağırdı, (şurkav binasına) Mehmet Giray Küçük de vardı dediler ki araçların devrini bize ver biz başka birilerinin adına alalım ki yarın müfettiş vs sorgulandığında senin adın olduğu görünmesin dedi. Peki, paramı nasıl ödeyeceksiniz, diye sordum. Dedi ki arsanı yakında toki yapacağız senden alacağız ve senin tüm masraflarını ödeyeceğiz dedi, ben de gün gittikçe batan bir esnaf olarak ne diyorsa onu yaptım, hukuk devletin olduğu bir ülkede koskoca bir belediye başkanı bana yalan söylemez devlet malını zarara uğratmaz hakkımı verirler diye düşünerek güvendim.
Mehmet Giray Küçük iki ay sonra ekinci tekrar beni aradı. 304.255 TL Uğur Tekstil sahibi Cuma Korak’a para öde dedi, ben ödeyemem dedim, dedi ki senin arsa olayını çözmeye geldim, Ankara’dayım, bu parayı ödemem lazım, git Cuma Korak’a beye bu parayı teslim et. Ben de bir arkadaştan bu parayı bulup Cuma Korak’a teslim ettim.
3 ay sonra tekrar aradı beni ben taksitlerle boğuşurken aradı beni, dedi ki bir kooperatif kuracağız kimseye güvenmiyorum bunu kimseye söyleme, senin adına yapacağız, yaptıktan sonra satıp senin tüm zararlarını ödeyeceğiz dedi, benden ne istiyorsun dedim deki 200.000 TL sını eve getir Ankara’ya çevre Şehircilik Bakanlığına yatıracağım, dedi. Bu artık son dedi, dekontu da sana göndereceğim dedi. Artık sen üstüne düşeni yaptın fazlasıyla artık ben belediye başkanı olarak senin bu duruma düşmene ben ve ekim sebep olduk sana mahcup olmayacağız Ankara’ya gidiyorum tüm bu sorunları hal edip sende tüm borcunu ödeyip eski durumuna döneceksin dedi. 200.000 TL yi elden verdim.
Aradan bir zaman geçti Mehmet Ekinci ve Mehmet Giray Küçük beni aradılar, ofisime geldiler dediler ki bu arsa senin adında olduğu için Büyükşehir meclisi onaylamıyor. O an anladım ki beni piyon olarak kullanmışlar, bu işi ellerine gözlerine bulaştırmışlar ben de bu işten sıyrılmak için bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim. Her karıma çıktıklarında beni borç batağının içine daha çok çektiler. Sürekli olarak para ödüyordum ve karşılığında hiçbir şey alamıyordum.
Dediler ki arsayı sana söyleyeceğim iki kişin adına devret, ben de, olmaz paramı verin devredeyim dedim. Kabul etmediler. Bu işi hal edelim sana paranı vereceğiz dediler. Ben de dedim ki tanıdık bir arkadaşa devredelim, önceden ortaklık yaptığım tanıdığım güvendim Aziz Çayırcıoğlu’nu önerdim. Zaten önceden 42 dönüm ona satmıştık, bu arsayı ona devredersem meclisten geçeceğini ve zararımı karşılayacak parayı bulacakların söylediler. Bende o umut ile kabul ettim ve protokol yapıp devrettim. Benden sonra Aziz Çayırcıoğlu’na gitmişler ve beni çağırdılar. Geldim baktım ki Ekinci ve Giray arsamı paylaşmışlar ve %15 Ekinci’nin, %22,5 Giray Küçük’ün diğer kısma biz karışmıyoruz, ben itiraz ettim. Bu sefer de biz meclis kararı alıp hazine arazisine çeviririz diye tehdit ettiler.
Bende Aziz Çayırcıoğlu’nun yanına gittim, Aziz dedi ki ortağım bu iş çok karıştı bu adamlar hepimizi mağdur ettiler sen git kendini mahkemelerinin adaletine teslim et. Ve hakkını oradan al bu adamların gözünü kan ve para bürümüş.
1 yıldır tehdit alıyorum, Belediye başkan yrd Mehmet giray küçük her gün whatsapp kayıtlarına mevcut beni tehdit ediyor. Ve şimdi bu ekibin tümü aday adayı olmuş durumda.
Can güvenliğim yok.
Hakkımda 32 icra takibi açılmış durumda.
25 yıllık düzgün esnaflığım ayaklar altına alındı. Hiçbir kredim kalmadı.
Eşim ile aram bozuldu. Aile birliğim ve huzurum kalmadı.
Çocukların okula gidemiyorlar.
Takdir sizindir.
Halil Karataş
Aynı zamanda daha önce titizlikle kurmuş olduğu şirketinin durumuna da şöyle açıklık getirdi
1991YILINDAN BU YANA SEKTÖRDE VAR OLAN ŞİRKETİMİZ, DÜRÜSTLÜĞÜ VE MÜŞTERİ ODAKLI TİCARETİ İLKE EDİNMİŞTİR… MİSYONUMUZ MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ İÇİN ÇALIŞARAK SADECE SATIŞ DEĞİL; SATIŞ SONRASINDA DA MÜŞTERİLERİMİZİN HER ZAMAN YANINDA OLMAK VE AİLEMİZE KATILAN HER YENİ MÜŞTERİNİN TAMAMEN MEMNUNİYETİNİ SAĞLAMAKTIR. İLKELİ VE DÜRÜST TİCARET İÇİN SİZLERİ DE SHOWROOMUMUZA BEKLİYORUZ… MEMNUNİYETİNİZ, MEVCUTİYEMİZİN TEMELİDİR