GÜNDEM
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu kapıyı kapatınca İmamoğlu rotayı oraya çevirdi!
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha iki sene varken Millet İttifakı’nıda kimi aday çıkaracağız telaşı henüz belirsizliğini korurken yaşanan bu olaylar silsilesinde yaşanacak gelişmelerin vaar olan krizin daha da derinleşeceğinin resmen sinyallerini veriyor…
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilişkin en son yapılan anketleri de özellikle değerlendirmeye almamız gerektiğine işaret eden Hürriyet Gazetesi yazarlarından Abdulkadir Selvi, Mansur Yavaş’ın İmamoğlu’na göre Başkan Erdoğan ile karşı karşıya geldiğinde şansının bir nebze daha olsa yüksek olduğunun özellikle altını çizerek bir analiz ortaya koydu…
İMAMOĞLU’NUN YENİ ROTASI
Kılıçdaroğlu’nun bu sonuçlara rağmen ne olursa olsun belediye başkanlarının adaylığına sıcak bakmadığını söyleyen Selvi, Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda önünün kesilmek istendiğini gören İmamoğlu’nun da CHP Genel Başkanlığı’na yöneldiğinin ifade edildiğini söyledi.
Selvi konuyla ilgili “73 yaşındaki Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında 51 yaşındaki İmamoğlu’nun gençliği bir avantaj. Yani önce CHP genel başkanı, bir sonraki seçimde ise cumhurbaşkanı adayı olmayı bekleyebilir” ifadelerini kullandı.
İşte Abdulkadir Selvi’nin “İmamoğlu, rotayı CHP Genel Başkanlığı’na mı çevirdi” başlıklı yazısı:
2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı adaylığı konusunun muhalefet açısından yakıcı bir soruna dönüşeceği görülüyor.
Cumhur İttifakı’nın adayı belli. Hem Bahçeli hem Erdoğan deklare etti. Terazi şaşar ancak Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı konusunda en ufak bir şaşma olmaz. O nedenle Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı için başka birini düşündüğü, yok son anda parlamenter sisteme dönüp, yerine başkasını aday göstereceği yönündeki yorumların bir karşılığı yok. En azından Erdoğan’ın nezdinde.
Cumhurbaşkanı adaylığında asıl sancı muhalefet cephesinde yaşanacak. Çünkü yerel seçimlerin kazanılmasıyla birlikte muhalefette umutlar arttı, rekabet kızıştı. O nedenle cumhurbaşkanı adaylığına soyunan çok ama şimdilik isim yok.
KILIÇDAROĞLU’NUN HAMLESİ
Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili süreçte Kılıçdaroğlu çok kritik iki hamle yaptı.
1) Cumhurbaşkanı adayı olduğu mesajını verdi.
“Cumhurbaşkanlığı onurlu bir görevdir. Elbette teklif gelirse kabul edilir. İttifak olacaksın derse oluruz” dedi.
2) Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerinin çok öne çıktığı bir dönemde belediye başkanlarının adaylığına sıcak bakmadığını söyledi.
“Bence ikinci dönem de devam etmeliler” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu bu hamlesiyle hem kendi isminin öne çıkmasını sağladı, hem de Yavaş ve İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı rekabetine girmesinin önünü kesti.
Doğru bir hamle yaptı.
MANSUR YAVAŞ’IN ORANI
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin açıklamasına değineceğim. Ama önce Optimar’ın son anketinden Yavaş’la ilgili bir sonucu paylaşmak istiyorum.
Cumhurbaşkanlığı yarışında Erdoğan karşısında muhalefetin adayı olarak en en yüksek orana Mansur Yavaş ulaşıyor. Ankete katılanlar yüzde 46.7 ile Erdoğan derken, Mansur Yavaş diyenlerin oranı yüzde 41.8 çıkıyor.
Erdoğan karşısında İmamoğlu diyenlerin oranı yüzde 36.4, Kılıçdaroğlu’nun ise yüzde 31.8 çıkıyor. Bu demektir ki Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu’ndan 10 puan, İmamoğlu’ndan ise 5 puan önde çıkıyor.
AÇIKLAMASI NE ANLAMA GELİYOR?
Mansur Yavaş buna rağmen, “Benim Kemal Kılıçdaroğlu’nun iradesi dışında bir şey yapmam mümkün olamaz. Onun vesilesi ile adımızı duyurduk. Bir iz bırakıyoruz. Genel başkanların elini rahatlatmamız lazım. Biz imkân varsa Ankara’nın yüzde yüzünü memnun etmek istiyoruz” dedi.
Kimi bu açıklamayı “Mansur Yavaş, cumhurbaşkanı adayı olmadığını ilan etti. Bir dönem daha belediye başkanlığı yapmak istediğini ifade etti” diye okudu. Kimi de “Cumhurbaşkanı adayı değilim demediği sürece masada konuşulacak isimlerden biri olmaya devam edecek” dedi.
NASIL YORUMLANDI?
Mansur Yavaş, cumhurbaşkanı adaylığı için Millet İttifakı liderlerini adres gösterdi. Ama “Ben aday değilim” demedi. Siyaset bazen ne dediği üzerinden değil, ne demediği noktasından okunur.
Mansur Yavaş’ın, Kılıçdaroğlu’na cumhurbaşkanı adayı olmayacağını bildirdiğini yazan biri olarak, bu açıklamayı cumhurbaşkanlığı adayı olmak değil, bir dönem daha belediye başkanlığı yapmak istiyor diye okudum. Ama Mansur Yavaş kapıyı da tam kapatmadı. “Doğmamış çocuğa don biçilmez” dedi. Demirel boşuna dememiş, “Cumhurbaşkanlığı hiçbir faninin elinin tersiyle iteceği bir makam değildir” diye.
İMAMOĞLU NE YAPACAK?
Cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki en kritik soruyu Ekrem İmamoğlu’nun tavrı oluşturuyor. İmamoğlu, 23 Haziran’da İstanbul seçimlerini ikinci kez kazandığı andan itibaren kendini doğal cumhurbaşkanı adayı olarak görüyor. Kılıçdaroğlu’nun bütün hamlelerinin temelinde ise İmamoğlu’nu aday yapmama yatıyor.
CHP GENEL BAŞKANLIĞI STRATEJİSİ
Kılıçdaroğlu’nun tavrı karşısında İmamoğlu’nun da yeni bir stratejiye yöneldiği söyleniyor. Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda önünün kesilmek istendiğini gören İmamoğlu’nun, CHP Genel Başkanlığı’na yöneldiği ifade ediliyor.
İmamoğlu, “Beni cumhurbaşkanı adayı yapmazsanız CHP Genel Başkanlığı’na oynarım” diye güç gösterisi mi yapıyor? Yoksa cumhurbaşkanı adayı yapılmayacağını gördü, birinci adım olarak CHP Genel Başkanlığı’nı ele geçirip, bir sonraki seçime mi hazırlanıyor? Bu soruya bu aşamada net bir yanıt vermek mümkün değil. Ama ben İmamoğlu’nun birinci önceliğinin cumhurbaşkanı adaylığı olduğunu düşünüyorum. CHP Genel Başkanlığı’nı hem koz olarak kullanabilir, hem de cumhurbaşkanı adaylığı öncesinde ele geçirilmesi gereken kale olarak görebilir.
73 yaşındaki Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında 51 yaşındaki İmamoğlu’nun gençliği bir avantaj. Yani önce CHP genel başkanı, bir sonraki seçimde ise cumhurbaşkanı adayı olmayı bekleyebilir.
BİR SORUN VAR
Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına karşı çıkanların en önemli kozlarından biri şu:
“Cumhurbaşkanı adayı olursa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan istifa etmesi gerekir. Bu da İstanbul Belediyesi’nin AK Parti’nin eline geçmesi demektir” diyorlar.
Aynı tez CHP Genel Başkan adaylığı konusunda karşısına çıkıyor. “Belediyeyi AK Parti’ye teslim edip Ankara’ya gelme” diyorlar.
AKŞENER FAKTÖRÜ
Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda henüz yolun başındayız. Bu iş CHP’nin Parti Meclisi seçimine benzemez. Eğer ittifak seçecekse Meral Akşener ne düşünüyor diye soran var mı? Bence altın hisse hâlâ Akşener’in elinde. Akşener istediğini aday gösteremezse dahi istemediği birisinin aday olmasına engel olur. Abdullah Gül’de olduğu gibi.
İKİ NOKTA BELİRSİZ
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adaylığı konusunda iki nokta belirsiz.
1) İktidar seçim barajını yüzde 5’e indirir, ittifaklar için seçim barajını yükseltirse, İYİ Parti, hâlâ ittifakta ısrar eder mi?
2) Millet İttifakı ortak aday çıkaracak mı, yoksa ilk turda her parti kendi adayını çıkarıp, ikinci turda Erdoğan’ın karşısındaki isim üzerinde toplanılacak mı?
İki nokta ama seçimin kaderini belirleyecek kadar önemli noktalar. Bunların netleşmesi lazım.
KILIÇDAROĞLU’NUN KARARLILIĞI
Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi hayatında ilk kez bu denli net bir tavır koydu.
“Cumhurbaşkanı adayıyım. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı yapmak gibi bir planım yok.
Ben cumhurbaşkanı adayı olmazsam Millet İttifakı muhafazakâr kesimden de oy alabilecek bir ortak aday çıkarabilir.”
ÜÇÜNCÜ İSİM
Muhafazakâr kesimden de oy alabilecek ortak aday kim olacak, orasını bilmiyorum ama bu formülü hafife almayın. Kılıçdaroğlu İstanbul ve Ankara’yı bu profille kazandı. En az kendisinin cumhurbaşkanı adayı olması kadar ciddi bir model.
Kaynak: HB7