GÜNDEM
Leyla Aydemir cinayet davasında 7 sanık beraat etti, Resmen faili-i meçhul cinayete döndü!
Leyla Aydemir cinayet davasında 7 sanık beraat etti, Resmen faili-i meçhul cinayete döndü! Türkiye’yi yasa boğan Leyla Aydemir’in ölümü ile tutuklanan kişilerin beraat etmesi, Başta avukatı olmak üzere herkesin tepkisine sebep oldu!
Leyla’nın avukatı mahkeme başkanına Resmen faili-i meçhul cinayete döndü! diyerek tepki gösterdi!
Konuyla ilgili Adalet ve kalkınma partisi ve siyasi partilerin en diyeceği merak edilirken, Türkiye Leylanın katillerinin ömür boyu ceza almasını istiyor!
Ağrı’da kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in ölümüne ilişkin “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan amca Yusuf Aydemir ile beraatine karar verilen 6 sanığın, haklarındaki bu hükmün bozulması üzerine yeniden yargılamasına devam edildi.
Tutuksuz yargılanan 7 sanık beraat etti.
Mahkeme heyeti daha sonra bu ses kaydına karşı diyeceklerini sorduğu Leyla Aydemir’in ailesinin avukatı Erdoğan Tunç, şunları söyledi:
“Geçen celse sunulan ilk ses kaydını AFAD görevlisi olmayan biri vermişti. Bu ses kaydını doğrulayan yeni 4 farklı ses kaydı var. Bunları ismini vermek istemeyen bir AFAD görevlisi verdi. Ses kayıtlarının sunulduğu CD’de AFAD görevlilerinin ses kaydı olduğu söyleniyor. Ses kayıtlarını dinledim. İki önemli unsur dikkatimi çekti. Biri diğerine soruyor ‘kiler meselesi nedir bilgin var mı’ diye. Diğeri de ‘evet bizimkiler ilk gün görmüşler nasıl olsa bırakılacak diye müdahale etmemişler.’ Bizimkilerden kastının AFAD’da görevli bir kaç başka kişi olduğunu düşünüyorum. Diğer ses kaydında “biz avukat yerinde olsak ekiplerdekileri çağırır görüşürdüm.’ diyen birine diğeri ‘avukat çağıramaz savcı çağırır’ diyor. Diğeri de ‘biz konuşmayız, avukat ses kaydı alır’ diyor.”
Tunç, mahkeme heyeti başkanının ses kayıtlarıyla ilgili sorular sorması üzerine “Soruşturmayı mahvettiniz, soruşturma başka tamamlandı. Konuşmama izin vermiyorsunuz, başkanlık taslıyorsunuz” deyince mahkeme heyeti başkanı, Tunç’un ifadesinin sonra alınacağını söyledi.
Bu karara tepki gösteren Tunç’un “Siz bu yetkiyi nereden alıyorsunuz” demesi üzerine mahkeme heyeti başkanı “Bunu yetkilerden alıyorum” yanıtını verdi.
Duruşmada sanıklar ile avukatlarının söz konusu ses kayıtları hususunda beyanlarının alınması sonrası yeniden Tunç’a söz verildi. Duruşma ifadelerinin alınmasıyla devam ediyor.
UCİM Genel Başkan Danışmanı Ayşegül Aydoğan ise şunları söyledi:
“Artık yapılacak bir şey kalmadı ne yazık ki. UCİM olarak bu kararı kesinlikle tanımıyoruz. Bu artık faili-i meçhul cinayete döndü. Keşke sanıklar hüküm aldı diyebilseydim ancak maalesef hepsinin beraatine karar verildi. Sanıklar elini kolunu sallayarak hayatlarına devam edecekler olan Leyla’mıza oldu. Adalet yerini bulmadı ne yazık ki”
18 GÜN SONRA ULAŞILMIŞTI
Ağrı’da 15 Haziran 2018’de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesini ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in bulunması için çalışma başlatılmıştı.
Bu kapsamda ekiplerce bölgedeki dere yatakları, sazlık alanlar, otla kaplı araziler, köydeki metruk yapılar, tandır evleri, ahır ve çocuğun gidebileceği bütün alanlar, kadavra köpekleri de kullanılarak aranmıştı.
Leyla Aydemir’in cesedi, kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede, kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuş, vücudunda darp ya da yara izine rastlanmayan çocuğun cenazesi Bezirhane köyünde defnedilmişti.
Olayın ardından minik Leyla’nın ölümüne ilişkin 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Davanın 2 Ekim 2020’de bu mahkemede görülen karar duruşmasında tutuklu sanık amca Yusuf Aydemir “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve “cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış, diğer sanıklar Y.A, B.D, H.D, M.Aydemir, M.A.Aydemir ve A.A. ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.
Yerel mahkeme gerekçeli kararında, amca Yusuf Aydemir’in husumetli olduğu ağabeyini tehdit maksadıyla kızını oyun oynama bahanesiyle kaçırıp sakladığı, ölümü üzerine de serin bir alanda beklettiği, aramaların gevşetilmesi ve köyde normal hayata dönülmesini fırsat bilerek de cesedini dereye attığı kanaatine varıldığını vurgulamıştı.
Kaynak: Cumhuriyet