GÜNDEM
“Bataklık” sanıkları Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı
“Bataklık” sanıkları Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı, Ak partili içişleri bakanı Süleyman Soylunun cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu dediği operasyonla ilgili yargılanma süreci devam ediyor, Sanıklar hakim karşısına çıkarak suçlamaları kabul etmedikleri bildiriliyor.
Kamuoyunda “Bataklık” adı verilen operasyonda yakalanan ve “suçtan kaynaklanan mal varlığını aklama ve uyuşturucu ticareti” suçlarından haklarında dava açılan 73 kişinin yargılandığı davada Çetin Gören ve Nejat Daş savunma yaptı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyuşturucu ve suç gelirlerine yönelik cumhuriyet tarihinin en büyüğü olarak duyurduğu “Bataklık” operasyonunda yakalananlar, Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı.
Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, suçlamaları hatırlattıktan sonra savunma yapması için “örgüt kuruculuğu” ile suçlanan Çetin Gören’e söz verdi.
Hollanda vatandaşı olduğunu, yaklaşık 48 yıl bu ülkede yaşadığını belirten Gören, 2016’da ailesiyle Türkiye’ye dönüş yaptığını söyledi. Yurt dışındaki servetini Türkiye’ye getirerek yatırım yaptığını iddia eden Gören, bu kapsamda Nejat Daş, Cemal Deniz Şahan ve İngiltere vatandaşı Perry James Young ile Boommerang isimli bir şirket kurduklarını söyledi.
Türkiye’ye gelmeden önce uyuşturucu suçundan 2007’de Brezilya’da 3 yıl tutuklu kaldığını, ardından 2014’te de aynı suçtan Hollanda’da yakalandığını anlatan Gören, kefaletle serbest bırakıldığını, Hollanda’daki davasının devam ettiğini aktardı.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Gören, iddianamede kara para aklanmak için kurulduğu iddia edilen şirketlerle ilişkisinin olmadığını, ismi geçen şirketlerden sadece birisinin adına olduğunu iddia etti.
Kara para aklamasına delil gösterilen kaynağın Hollanda mahkemesince meşru bulunduğunu öne süren Gören şunları söyledi:
“Kara para aklama suçlamasını kabul etmiyorum, Hollanda’da namusumla, şerefimle çalıştım. Gazinom ve araç galerilerim vardı. 2011’de bir arkadaşıma 100 bin avro verdim, o da bu para ile Bitcoin aldı. Aradan geçen sürede bu para 5 katına katlandı. Ben Hollanda’da hapse girince, bana ait bu parayı aileme göndermesini istedim. Bunun üzerine o arkadaş da 520 bin avroyu aileme teslim etti. Ailem de bu parayı kefalet karşılığında Hollanda mahkemesine verdi, onlar da bunu kabul etti. Ortada öyle iddia edildiği gibi kara para aklama yoktur.”
Davanın sanıklarından Sait Börekçi’ye yıllık yüzde 10 kâr karşılığında 8,5 kilogram altın verdiğini belirten Gören, kendisine vadedilen kâr payını bir dönem aldığını, altınlarının ise Börekçi’de kaldığını ifade etti.
“BABAMIN SUÇU BANA KALDI”
Kendisiyle birlikte suç örgütü kurmakla suçlanan sanık Nejat Daş ile ilişkisi sorulan Gören, Daş ile İstanbul’da tanıştığını, döviz bürosu kurduklarını anlattı.
Bir süre sonra anlaşamadıkları için Daş ile yollarını ayırdıklarını belirten Gören, o tarihten sonra kendisiyle bir daha görüşmediklerini, gözaltına alındıklarında karşılaştıklarını söyledi.
Suçsuz olduğunu iddia eden Gören, beraatini istedi. Örgüt kurucusu olarak suçlanan tutuklu sanık Nejat Daş da silahlı örgüt kurmadığını, kendisine isnat edilen suçların somut delillere dayanmadığını öne sürdü.
Soruşturma aşamasının eksik yapıldığını öne süre Daş, yaklaşık 30 yıl önce batan bir gemi nedeniyle suçlandığını belirterek, “Örgüt yöneticisi ve kara para aklamakla suçlanıyorum. Kesinlikle uyuşturucu işini yapmadım, yapan da şerefsizdir. İki yıldır Çetin Gören ile görüşmüyorum, kendisiyle husumetliyim, buna rağmen birlikte nasıl örgüt kuruculuğu yapabilirim ki? Yönetici olmakla suçlanıyorum ama sanıkları tanımıyorum.” savunmasını yaptı.
MASAK raporuna yansıyan para transferlerinin şirket çalışanlarının yanı sıra eşi ve oğlunun da arasında bulunduğu akrabalarıyla olduğunu kaydeden Daş, bunun suç unsuru gibi gösterildiğini iddia etti.
Neden tutuklandığını ve neyle suçlandığını anlamadığını ifade eden Daş, şöyle devam etti:
“19 yaşındayken tutuklandım, aslında babamın suçu bana kalmıştı. Onun üzerinden bana suç isnat ediliyor. Birlikte örgüt kurucusu olduğumuz iddia edilen Çetin Gören ile 2016’da Hollanda’da bir arkadaş ortamında tanıştım. O ortamda kendisine telefon numaramı vermedim. Çetin Gören Türkiye’ye döndüğünde bir arkadaşımdan numaramı almış ve bana ulaştı. Yasa dışı bir iş yapmayacağını söyledi. Ben de ‘Suça bulaşırsan, yanıma gelme’ dedim. Daha sonra onunla 2018’de döviz bürosu kurduk. Ardından Boommerang isimli 3 milyon sermaye taahhütlü bir şirket kurduk ama birtakım özel sebeplerden dolayı aramızda husumet gelişti. 2018’den sonra kendisiyle görüşmedim. Bütün durum bundan ibaret.”
Sanık avukatlarının da savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.
ÖRGÜT KURUCULUĞUYLA SUÇLANIYORLAR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, “örgüt kurucuları” olarak gösterilen sanıklar Nejat Daş ve Çetin Gören’in, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak” suçlarından cezalandırılması isteniyor.
Bu kapsamda, Daş ve Gören’in 60’ar kez “zincirleme olarak suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak” suçundan 450’şer yıldan 1470’er yıla kadar, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmaktan” ise 5’er yıldan 12’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Kaynak: Cumhuriyet