Connect with us

SİYASET

Kayyum rektör Prof. Dr. Naci İnci: Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen ile 12 Boğaziçi öğrencisinin davası başladı!

Kayyum rektör Prof. Dr. Naci İnci: Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen ile 12 Boğaziçi öğrencisinin davası başladı!

Kayyum rektör Prof. Dr. Naci İnci: Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen ile 12 Boğaziçi öğrencisinin davası başladı! Öğrencilerin Kayyum ak partili rektöre karşı eylemleri ve protestoları sırasında tutuklanan öğrencilerin davası başladı.

Bir çok kişinin Rektöre karşı tepkiler devam ediyor.

BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ İSE PROTESTO VE DİRENİŞLERİNE DEVAME DECEĞİNİ AÇIKLAMASI DEVAM EDİYOR!

Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum rektör Prof. Dr. Naci İnci’nin şikâyetiyle 6 Ekim 2021 günü tutuklanarak cezaevine götürülen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen ilk kez hakim karşısına çıktı. Toplamda 14 öğrenciye açılan davanın ilk duruşması İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Özen ve Gök’ün SEGBİS ile bağlandığı duruşmaya 14.00’da devam edilecek.

Boğaziçi Direnişi #2 hesabından paylaşılan bilgiye göre duruşmada söz alan Gök, “Sivil polisler okuldan çıktığım gibi üzerime çullandılar. Hastane çıkışı ters kelepçe işkencesi uygulandı. Verilmeyen yemekler; geç verilen, verilmeyen mektuplar; gönderilmeyen mektuplar; geç verilen ders notları; harbiden neden tutsaktım, 90 gün tutuklu kalınca insan unutuyor” dedi.

Özen savunmasında, “Okuldan çıkış yaparken 10 tane erkek etrafımı çevreledi. Zorla polis arabasına bindirildim. Karakolda durduk yere 4 saat boyunca ters kelepçe ile bekledim. Vatan Emniyet’te kargacık burgacık bir resim gösterip burada seni tespit ettik dediler. Ben Naci İnci’nin araca binmesini engellemedim. Araçla aramda 5 metre mesafe vardı, bunu defaatle vurguladım, söylemeye devam ediyorum. Ben aracın 5 metre arkasındayken müdahale başladı. İnsanları telkin etmek için sonradan gittim oraya” ifadelerini kullandı.

“İDDİA MAKAMINA BENİ GÜLDÜRDÜKLERİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM”

Özen şunları söyledi:

“Bir ay önce koğuşumuza iddianame geldi. Bunu görünce gözlerime inanamadım. Şok oldum ve sabaha kadar güldüm. İddia makamına beni güldürdükleri için teşekkür ederim. Özel güvenliklerle insanlara saldıran, hocalarımızın derslerini kapatan asıl vandal Naci İnci’dir. Özkan döneminden bu yana okula atananlar kendi özgür iradelerinden yoksun bir şekilde icraatlerini gerçekleştiriyorlar. Bizler yalnız eğitim hakkı yenen, dayak yiyen öğrenciler değiliz. Bizim haklı bir mücadelemiz var. Üzerime atılan tüm suçları reddediyorum, tahliyemi talep ediyorum.”

“ÖTEKİLEŞTİRME SİYASETİNİN SONUCU”

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın önünde saat 09.00’da öğrenciler basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya,  CHP’li milletvekilleri, Özgür Özel, Sezgin Tanrıkulu ve Ali Mahir Başarır ile HDP’li Musa Piroğlu katıldı. Açıklamaya, öğrenciler dışında akademisyenler, mezunlar ve aileler de katıldı.

Öğrencilerden Mert Güneş, okuduğu basın açıklamasında, bir yıl önce  Boğaziçi’ne kayyum rektör olarak atanmasıyla başlayan direnişlerinin aynı kararlılıkla sürdüğünü belirtti.

Açıklamada, “HDP belediyelerine atanan kayyumlar ile Boğaziçi’ne atanan rektörler arasında nasıl fark yoksa, kayyum rektörün inisiyatifiyle kapatılan BÜLGBTİ+ kulübü ile Soylu tarafından her fırsatta hedef gösterilen LGBTİ+’lar nasıl ötekileştirme siyasetinin hedefiyse, Boğaziçi eylemleri nedeniyle tutuklanan arkadaşlarımız ile diğer siyasi tutsaklar da aynı demokrasi sorununun bir sonucu olarak cezaevindeler” denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer aldı:

– Arkadaşlarımız Berke ve Perit, iktidarın antidemokratik uygulamalarına karşı gösterdikleri cüret yüzünden tam 91 gündür tutsaklar!

– Bugün burada Berke ve Perit için, Selahattin Demirtaş için, Figen Yüksekdağ için, Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik ve Aysel Tuğluk için, tüm siyasi tutsaklar için özgürlük talebimizi haykırıyoruz!

“KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ”

Öğrencilerden Ayliz Onaylı’nın okuduğu basın açıklamasında, “Bugün burada Boğaziçi direnişinden mücadele arkadaşlarımız olan, başta 94 gündür özgürlüklerinden mahrum bırakılan Berke, Perit ve tutuksuz yargılanan 12 arkadaşımızın davası için bulunuyoruz. Bu dava yalnızca onların değil, hepimizin davasıdır. Çünkü kayyumlara karşı verdiğimiz mücadelede sadece onlar değil, onların şahsında Boğaziçi direnişinde verdiğimiz demokrasi mücadelesi de yargılanmak istenmektedir” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, “Arkadaşlarımızın “Mücadele umuttur, başka bir dünya mümkün” sözüyle bizler, mücadele azmimizle umudumuzu daha da yükseltiyoruz. Başka bir dünyanın, demokratik ve özgür bir ülkenin; özerk, ilerici ve demokratik bir üniversitenin mümkün olduğunun inancıyla nasıl ki daha önce 11 arkadaşımızı aldıysak bugün arkadaşlarımız Berke ve Perit’i de Silivri zindanından alacağız. Onlarla birlikte mücadeleyi örecek ve daha da yükselteceğiz. Kayyumları gönderip üniversitemizi tüm bileşenlerle yeniden inşa etmek, bu kayyum düzenini yıkmak  için tüm arkadaşlarımızı mücadeleye çağırıyoruz. Biliyoruz ki, kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” denildi.

BOĞAZİÇİLİ ÖĞRENCİLERİN AİLELERİ:  “HER ŞARTTA YANLARINDAYIZ”

Perit’in annesi Canseri Özen de aileler adına açıklamada bulundu. Açıklamada, “Bizler, çocuklarımızın haklı karşı duruşuna, yaratıcı fikirlerle dopdolu barışçıl eylemlerine sonuna kadar destek vereceğiz. Sadece kendi çocuklarımız için değil, bu ülkedeki tüm gençler layık oldukları nitelikli, demokratik, özgür ve özerk üniversite eğitimini alabilsinler diye ısrarla sesimizi yükseltiyoruz ve bundan da asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, sevgili Berke’nin de dediği gibi, “Mücadele, umuttur”. Bizler öğrenci aileleri olarak, üniversitenin tüm bileşenlerinin, özellikle güzelim öğrencilerimizin kula kulluğu reddeden, vatandaşlıkta ısrar eden bu insanca direnişini en güçlü şekilde desteklediğimizi ve her şartta yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Hukuksuzluğu kabul etmiyoruz! Mücadeleden vazgeçmiyoruz! Berke ve Perit’e Özgürlük! Hemen! Bundan sonrası hepimizde!” ifadeleri kullanıldı.

AKADEMİSYENLER DE AÇIKLAMA YAPTI

Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri adına Ali Saysel yaptığı açıklamada, bir yıldır hem öğrenciler hem de akademisyenlerin baskıcı uygulamalara maruz kaldığını, anayasal haklarından vazgeçirilmeye çalışıldığını söyledi. Saysel, “Hem demokratik özgür özerk üniversite hayalinden hem de öğrencilerimizin, ülkemiz gençlerinin geleceklerinin ellerinden alınmasından vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir