GÜNDEM
Kemal Kılıçdaroğlu’nun soyu nereye dayanıyor? Hz Muhammed s.a.v soyundan mı?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun soyu nereye dayanıyor? Hz Muhammed s.a.v soyundan mı? Son dönemlerin en etkili siyasetçileri arasında gösterilen ve son zamanlarda etkili çıkışları ile dikkat çeken Kılıçdaroğlu hakkında daha önce bir yazı kaleme almıştım, bu yazıda CHP genel başkanı için dediğim ise Kemal Beye sosyal medyadan küfür edilmemesi ve çünkü ismin ‘de Allah.c.c adının olduğu ile alakalı.
Öncelikle ön yargılı olanalar hatırlatayım 2011 yılında abu olay gündeme gelmiş o günlerde bir kaç gazeteci dışında kimse yazamamıştı, çünkü FETÖ/PYD yapısı o gün bu yazının yazılmasına engel olarak, Kılıcdaroğlu ermeni, Yahudi babası yalanını atmışlardı.. Çünkü amaçları sadece Kılıçdaroğlu değil İslamiyet’in ta kendisiydi.. Bunu belirtelim ki at izi it izine karışmasın.
Bir çok kişi ‘de aslında Kemal beyi pek araştırmaz, nedendir bilinmez Kemal Bey’de çok üstüne gidilmedikçe bu konuları asla açmaz.
KEMAL KILIÇDAROĞLU ERMENİ SOYUNDANDIR DİYENLER UTANACAK!
Öncelikle ülkemiz genelinde siyasi ve sosyal kültürel olarak gelişmemiş insanların, resimler üzerinden siyasetin parçası olma isteği var. Buna üzülerek bakıyorum çünkü kişilerin nereden geldiği değil nasıl davrandıkları ve ahlaki yapıları çok önemlidir.
Milyonlarca kişi vardır ki onların sayısı pek ‘de az değildir ve söyledikleri söz Kılıçdaroğlu ermeni, annesi ermeni babası Yahudi’dir derler.. Bu bilgi doğru değil elbette..
Osmanlı hanedanı büyük bir devlettir, fakat Osmanlı sadece kuruluşlunda değil onun öncesinde ‘de Selçuklu zamanın ‘da çok büyük alanlara hükmetmiş bir devlet yapısı içerisindedir, devlet, hanedan tarafından yönetilirdir, Özellikle Anadolu kültürün ‘de olması ile bilinen kişiler seçmeli ve gelişmiş kişilerin topraklara alınmasına son derece önem verir, ticaret ve adaleti sağlamak için bozgunculuk yapacak kişilere de son derece sert davranıldığı görülmüştür.
Selçuklu sultanı sultan Alaaddin Keykubad ile başlayan bir soy aslında Kemal Kılıçdaroğlunun soy durumu, o zamandan bu zamana gelen bir hikaye onunkisi.. Bu resmi belgeler ile ‘de aslında bilinmektedir.
Alaaddin Keykubad ile soyunun ilginç ‘de bir hikayesi var, keramet göstermesini ister sultan, bunun üzerine Seyyid Mahmud-ı Kebir yanan ateşe girer ve yanmaz, keremati gören sultan istediği yere yerleşebileceğini belirtir Anadolu’da.
Bu tür kerametlerin ise az görüldüğü o yıllarda bilinmektedir, ve Seyyid Mahmud-ı Kebir iyi bir bilgindir.
Hatta Kemal Bey’in şöyle bir açıklaması var..
Kılıçdaroğlu: Dedemin türbesi Akşehir’de
Kılıçdaroğlu, 2011 yılındaki Dersim katliamı tartışmaları sırasında kökeniyle alakalı bir gündem açan dönemin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’e yanıt olarak 3 Aralık 2011 günü dönemin Milliyet yazarı Fikret Bila’ya şu açıklamayı yapmıştı:
Sayın Çelik’e önerim şu, gitsin Akşehirlileri sorsun. Benim dedemin türbesi Akşehir’de, şimdi ben bunu yok mu sayayım? Gitsin araştırsın. Dedem Seyit Mahmud Hayranî’dir. Biz Horasan’dan gelmiş bir Türkmen boyuna mensubuz. Horasan’dan gelip Konya‘nın Akşehir’ine yerleşmişler. Sonra Yavuz Sultan Selim-Şah İsmail savaşı olunca da Dersim’e göç etmişler. Türkmen boyundan geliyorlar. Kürt değiller. Ama ben etnik kökenle ilgili biri değilim.
Bugünkü Kureyşan ocağının atası olan Seyyid Mahmud-ı Kebir’den (Kureyş) başka, Baba Mansur, Seyyid Savun, Seyyid Mahmud Hayrani de vardır.
ANADOLU’DA ONLAR GİBİSİ YOKTU!
Anadolu’da anlatılan ve bilinen bir durum aslında bu, özetlemek gerekirse , Ateş’te yanmayan bir dedelik durumu var, onlar gibisi inançlısı ‘da yoktu, sakin tavırları ile dikkat çekerler, bu onların soyundan gelen bir durum.
Kureyş Baba’nın aşireti ve Baba Mansur ile birlikte M.S 1228 gibi Anadolu’ya giriş yaptığı, bu tarihte Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat tarafından bugünkü Muş Varto’da kabul edildikleri, ehlibeytten gelip gelmediklerine dair adeta sınava tabi tutulan Kureyş Baba ve Baba Mansur’un “Keramet” göstermesinin ardından sultanın onların “Seyyid” olduklarına inanarak Anadolu’ya yerleşmelerine izin verildiği öne sürülüyor.
Bu iddiaya destek olarak Keykubat tarafından verildiği öne sürülen ve adına “Şecere” verilen bazı eski belgeler de bulunuyor.
Anadolu’ya yerleşme izni alan Kureyş Baba ve aşireti, önce Tunceli’ye ardından Gaziantep, Adıyaman gibi illere yerleşirken bir kısmı Konya ve Karaman taraflarına göç ediyor.
Bunla ilgili çok yazıda olsa Kemal kılıçdaroğlu bunu gündeme pek getirmiyor yapısı ve inancı gereği.
Kureyş kelimesinin Hz. Muhammed’in de mensup olduğu Kureyş Kabilesi’nden esinlendiği öne sürülse bile bu kabul gören bir sav değil. Kelimenin kökeniyle ilgili farklı iddialar mevcut. İmam Ali rıza ‘ya kadar gidiyor kaynaklar bunu gösteriyor.
KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA KÜFÜR EDENLER RADİKAL İSLAMCILAR!
Dediğim gibi bir çok kişi siyasi ve radikal islamcıların etkisinde kalarak farklı eylemler gösterdikleri doğudur, fakat burada Kemal Bey’in soyundan dolayı küfür etmeyin desek arap milliyetçiliği yapmış olacağız, küfür edilmemesi gerekiyor.
Kısacası radikal islamcıların ve terör gruplarının etkisinde kalmış bir çok kişinin ermeni demesi islamdan intikal almak isteyenlerin uyguladığı bir metot, çünkü Selçukluya dayanıp Anadolu’da pek az beylik Anadolu’da kalmaya devam edebilmiştir.
Burada inançları konuşacaksan bir çok kişiden daha bilgilidir, Kemal Kılıçdaroğlu onu da belirtmek gerek, isteseydi geçmiş yılında çok farklı konumlarda ‘da olabilirdi. Büyük bir kökenin geriye kalan kişilerinden birisi soyu Selçukludan, Hz. Ali Rıza ve Osmanlıya ve son olarak Cumhuriyete kadar dayanan bir kütüğe sahip.
“Horasan’dan geldik” iddiası yalnızca Kureyşanlıların değil bütün Alevi ocaklarının ortak tezi.
Gerekçe ise Hz. Ali’nin torunları arasında yer alan ve 12 İmam’dan sekizincisi kabul edilen İmam Ali Rıza’nın sağlığında bugünkü Irak dolaylarından ailesiyle birlikte Horasan’a göç ederek yaşamını burada sürdürmesi.
M.S. 818 yılında (9. Yüzyıl) bugünkü İran’ın Horasan eyaletine bağlı Meşhed şehrinde öldüğü iddia edilen İmam Ali Rıza’ya ait türbe halen bu şehirde bulunuyor.
Alevi dedeleri, soylarını İmam Ali Rıza üzerinden ehlibeyte (Hz.Muhammed’in ailesi) dayandığını öne sürüyor.
İddialara göre İmam Ali Rıza’nın torunları zaman içerisinde bu bölgedeki Türkmenlerle karıştılar.
Eski Türk ve İran inançlarının etkisindeki Horasan’daki topluluklara Hz. Ali, ehlibeyt sevgisini aşılayarak günümüzde Alevilik olarak tanımlanabilecek inancın doğmasına katkı sağlayan bu kişiler, Moğol istilasının yaşandığı 13. yüzyılda Türkmenler ve birlikte yaşadıkları diğer kimi topluluklarla birlikte Anadolu’nun yolunu tuttular.
Önce Horasan Erenleri sonradan Anadolu Erenleri adı verilen bu kişiler inançlarını Anadolu ve ardından Rumeli’de de yaymayı sürdürdü.
Fotoğraf:Wikipedia
Babakuş