Bu işi yapan resmen köşeyi dönüyor

2020 yılında art arda yapılan satın almaların ve koronavirüs salgınının ektisiyle yüzde 9.3 büyüyerek 159 milyar dolara ulaşan oyun pazarını, Türkiye 18’nci sırada tamamladı. Bugün ABD’deki top 10 listede Türk oyunları da görülüyor.

YÜKSEK KAZANÇLAR ELDE EDİLEBİLİYOR 

Milliyet’in haberine göre oyun sektörünün gelirleri, Hollywood, Bollywood ve müzik sektörlerini bile geride bırakabilecek bir büyüklüğe ulaştı. Günümüz itibarıyla başarılı örneklerle sektörün önü açılmış oldu. Oyun tasarımcılığı, global bir sektör olması, uzaktan kolayca erişim yapılabilmesi ile yeni nesil için öne çıkan bir meslek olarak görülüyor. Sektörde maaşlar ise oldukça yüksek. Çok genç yaşta büyük kazanç sağlanabiliyor. Devlet tarafından da oyun sektörüne destek sağlanmaya başladı.

159 MİLYAR DOLARLIK HACİM

2007 yılından itibaren 10 yılın e-ticaret yatırımlarıyla geçtiği ifade edildi. Son yıllara bakıldığında da birçok yatırım sermayesi fonunun daha önceden oyun sektöründe yer almamamın pişmanlığını yaşadığı görülüyor. Pazarın büyüklüğü 853 milyon dolardan 880 milyon dolara yükselmiş durumda. 400 milyon dolar mobilden geliyor. Dünyada da 159 milyar dolarlık bir hacim bulunuyor. Bunun 77 milyar doları ise mobilden geliyor.

TÜRKİYE’DE OYUNCU SAYISI ARTIYOR

Önümüzdeki yıllarda ise Türkiye’den çok daha fazla şirketin dünyaya açılması bekleniyor. Türkiye’de geçen sene 32 milyon olan oyuncu sayısının 36 milyona ulaştığı belirtildi. Türkiye’de oyun sektörüne her yaştan büyük bir ilgi olduğu rakamlarla da ortaya çıkıyor.

‘İLK TURCORN’

Geçtiğimiz yıl Zynga’nın Peak Games’i satın almasını değerlendiren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “İlk Türk unicorn yani ‘Turcorn’ hayırlı olsun.” ifadelerini kullanmıştı.

Hatırlanacağı üzere Peak Games, 1.8 milyar dolara ABD’li oyun şirketi Zynga’ya satılmıştı. Söz konusu satın alma ile mobil oyun sektörünün devlerinden olan Peak, Türkiye tarihinin en değerli şirketleri arasına girmişti.

‘ÇOK DAHA YÜKSEK RAKAMLARA ULAŞABİLİR’

Türkiye’de oyun dünyasının önde gelen isimlerinden Publishme Game Marketing Agency’de Managing Partner olan Kerem Emre Akarlar’a ,Trifles Games’ta Business Development Manager olarak görev yapan Büşra Pektaş’a ve Youtube’da 2.45 milyon takipçisi olan Gamer Barış Bra’ya  yaşanan bu büyük sıçramayı sorduk:

Türkiye’de video oyun geliştiricileri 2020 yılında en çok yatırım alan sektör olmayı başardı ve toplamda 2 milyar dolarlık bir işlem hacmine ulaştı. Türkiye’de oyun sektörünün bu kadar büyük bir gelişim göstermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kerem Emre Akarlar: Öncelikle sektörümüzün bu başarıyı elde etmesinde emeği geçen herkesi kutlayarak söze başlamak istiyorum. Bundan 5-10 sene öncesine baktığımızda sektör hacmi astronomik bir büyüme gerçekleştirdi. Oyun oynamayı ve üretmeyi seven bir toplum olmamız bu başarının arkasındaki önemli etmenlerin yalnızca ikisi. Oyun sektörü özellikle e-spor ve mobil dünyanın büyümesiyle çok büyük bir etkiye ulaştı. Yerli oyun geliştiricilerin Türkiye’den global listelere iyi oyunlar çıkarması yatırımları farklı ülkelerden Türkiye’ye getirdi. Peak Games’in Zynga’ya satılması ise sektörden haberdar olmayan yatırımcıların da ilgisi çekti. Bu adımların ve mevcut sektör hacminin yolun başındaki ilk adım olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda çok daha yüksek rakamlara ulaşabilecek bir güce sahibiz.

‘BÜYÜK FIRSATLAR YARATTI’

Büşra Pektaş: Mobil oyun sektörünün bu kadar ön plana çıkması bir süredir kaçınılmaz bir son olarak görülüyordu. Aslında sektör kullanıcısını kendi yaratmadı, kullanıcı zaten elindeki teknolojik cihazlarla marketin direkt içindeydi. Tablet, telefon ve bilgisayar kullanımının artıp televizyonun yerini almasıyla birlikte burada sunulan her ürün de potansiyel değer olarak görüldü. Üretimi de büyük hacimli oyunlardan kısa sürede gerçekleştiği ve sayı olarak az kişi ile de yürütülebildiği için daha fazla içerik ortaya çıktı. Bunun getirisi olarak yatırımcılar da ön planda olan bu markette yer almayı tercih etti. Sektörün gelişimi hem ülkemizde hem de globalde büyük fırsatlar yarattı, teknolojiye öncülük eder hale geldi.

Pandemi ile birlikte eğlence anlayışımız da şekil değiştirmeye başladı. Pandeminin etkisinin önümüzdeki birkaç yıl daha sürmesi bekleniyor. Oyun sektörünün Türkiye’de bu kadar hızlı bir gelişim göstermesinde pandeminin etkisi var mı? Pandemi bittiğinde de oyun sektörü bu kadar yatırım almaya devam edebilecek mi sizce?

Kerem Emre Akarlar: Pandemi 1.5 yıldan uzun süredir özellikle sosyal hayatımızı etkiledi. Satın alma alışkanlıklarımız, çalışma ve eğitim şekillerimiz ciddi bir değişikliğe uğradı. Eğlenme biçimlerimiz de pandemiyle birlikte çok değişti. Oyun sektörü pandemi döneminde en çok büyüyen sektörlerden biri oldu. Halı sahaların yerini online futbol oyunları, kalabalık buluşmaların yerini mobil oyunlar aldı. Dolayısıyla sosyal hayat dijital dünyaya ve oyunlara dönüşüm gösterdi. Bu anlamda pandemi süreci oyun sektörüne pozitif bir kırılım yaşattı. Oyun oynamayı pandemi dönemiyle hobi haline getiren yeni oyuncuların pandemi sonrasında da oyun oynamayı sürdürmesi sektörün yakaladığı bu ivmeyi yukarı çekmeye devam edecektir.

Büşra Pektaş: Pandemi ile birlikte alışkanlıklarımız değişti, evde kalma sürelerimiz arttı ve süreç boyunca dijital dünyaya daha çok vakit ayırdık. Bu da özellikle mobil oyun sektörünün gelişiminde pozitif etki yarattı. Son yıllarda oyun sektörünün gelişimi dünya çapında artarak devam ediyor. Ülkemizde de 2020 yılında, salgının da etkisiyle oyun sektörü, gelişimini rekor bir büyümeyle kapattı. Diğer sorunuza gelecek olursak, video oyunlar bilgisayarın yaygınlaşmasının ardından hayatımızın bir parçası haline geldi diyebiliriz. Pandemiyle birlikte değeri hızla artan bu sektörün önümüzdeki uzun yıllar boyunca yatırım almaya devam edeceğini net bir şekilde söyleyebiliriz. Bu süreci bir dönüm noktası olarak kabul edip sektörel anlamda her şeyin daha yeni başladığını ifade edebiliriz.

‘EN BÜYÜK ŞANSIMIZ…’

Türkiye’deki oyun sektöründe şu an için sizin gördüğünüz eksiler ve artılar neler?

Kerem Emre Akarlar: Nitelikli istihdam sektörün hem yapımcı hem de yayıncı tarafında önemli bir sorununu oluşturuyor. Geliştirici şirketler deneyimli bir yazılımcı, tasarımcı bulmakta zorlanırken yayıncı şirketler benzer sorunu pazarlama departmanlarında yaşayabiliyor. Sektörde hala devam eden ve belli bir süre daha devam edecek bir istihdam sorunu var. Daha önce başarılı oyun projelerinde yer almış isimlerin sayısı her geçen gün artsa da henüz yeterli seviyede değil. Bu noktada akademi ve sektörün bir arada yürümesi gerekiyor. Başarılı yazılımcıların, yetenekli tasarımcıların ve çığır açacak pazarlama uzmanlarının sektöre kazandırılması için ciddi çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Sektördeki fırsatları anlatmak için yapılan yatırımlar çok önemli bir örnek taşıyor. En büyük şansımız ise gençler oyun sektöründe çalışmaya çok hevesli. Bu sorunun önemli adımların ardından çözülebileceğine inanıyorum.

Büşra Pektaş: Türkiye’de oyun sektörü son iki yılda büyük bir değer kazandı ve yatırımcıların yeni gözdesi oldu. Yeni oyun şirketleri kuruldu ve rekabet oldukça arttı. Bunun negatif etkisi olarak sektörde nitelikli personel bulmak zorlaştı, popülaritesi yüksek olduğu için bu alana geçiş oranı yükseldi ve uzmanlık gerektiren konularda maalesef kaliteden ödün verilmeye başlandı. Ancak bunları eksi yön olarak tanımlamak bize doğru gelmiyor, sektörün gelişime açık yönleri olarak adlandırıyoruz. Bu konular üzerinde çalışmalar yürütüyor ve bu şekilde sektörün gelişimine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Oyun sektörünün yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından ilgi görmesi ekonomiyi pozitif yönde etkiledi ve buna bağlı olarak yeni istihdam alanları oluştu. Artı değer olarak en önemli noktalar bunlar diyebiliriz.

DAHA FAZLA YATIRIM ŞART!

Türkiye’deki oyun sektörü hızlı bir şekilde büyüyor. Peki, bu kadar hızlı büyüyen bir sektörü ileride ne gibi fırsatlar bekliyor?

Kerem Emre Akarlar: Bugün Türkiye’den globale taşınan satış hikayeleri sektörün geleceği ilk adımları oluşturuyor. Oyun sektörü dünyanın en büyük ekonomilerinden biri ve her sene katlanarak büyüyor. Oyun sektörüne odaklanmak isteyen yatırımcılar için hala inanılmaz bir fırsat var. Doğru projelere yapılan yatırımlar çok hızlı geri dönerek büyüyor ve globale uzanabiliyor. Son yıllarda devasa yatırımlar yapılmış olsa da bu yatırımlar Türkiye’nin global seviyede bir oyun ülkesi haline gelmesi için yeterli değil. Çok sosyal bir toplumuz ve oyun oynamayı seviyoruz. Oyun oynamayı sevmek geliştiricilerin işini severek yapmasını sağlıyor. Sadece maddi başarıların değil, dünyaca oynanan oyunların Türkiye’den çıkması sektörün önündeki en büyük fırsat ve hedef olmalı.

Büşra Pektaş: Ülkemizde akıllı cihaz kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte oyun çeşitliliği ve potansiyel kullanıcı sayısı her geçen gün artış gösteriyor. Bu durum yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor ve ekonominin kalkınmasına katkı sağlıyor. Oyunlar sosyal hayatımızın yanı sıra iş dünyasının da önemli bir parçası haline geldi. Sektör içerisinde yeni teknolojiler kullanılması, istihdam alanlarının oluşması ve oyunların evrimleşerek sürekliliğini koruması bugün var olan fırsatların gelecekte de artarak devam edeceğini gösteriyor.

‘2020 OYUN SEKTÖRÜNÜN ALTIN ÇAĞI OLDU’

Gamer Barış Bra: 2020 her ne kadar kötü bir yıl olarak kabul edilse de oyun sektörünün gerçekten altın çağı oldu, pandeminin gelişiyle her yaştan insanın kendi tarzı olan oyunları keşfetmesi, yeni tarzların yaratılması ve diğer oyunların geliştirilmesi için yatırım tabii ki gecikmedi.

Aslına bakarsınız yurt dışında çok daha önce oyun sektörü büyüme gerçekleştirdi ve çoğu ismi bile bilinmeyen ülkeler yaptıkları oyunlarla hem isimlerini duyurdular hem de ülke ekonomisine inanılmaz katkıda bulundular. Bu sektörün e-spor ve influencer’ların desteği ile daha hızlı bir büyüme yakalayacağını ve aynı zamanda kadınların da ileriki zamanda erkekler kadar buraya ilgi göstereceğini düşünüyorum.

Ne kadar girişimcisi ve bol yatırımcısı olan bir sektör olsa da her şey burada çok hızlı hareket etmesi gerektiği için kompleks oyunlar yapılamıyor, dünyaya açılan oyunlarımız maalesef üretilemiyor.

Eskiden ailem oyun oynadığım için kızardı. Şimdi çalışıyorum dediğim de oyun oynadığımı biliyorlar. Bazılarımızın hayalleri artık profesyonel bir iş; gelecekte de oyun oynamak için sabırsızım fakat nasıl oyunlar ya da ne aracılığıyla oynayacağımı ben de merak ediyorum.