GÜNDEM
Fatma Yavuz’un skandal dolu kariyeri ? Fatma Yavuz nereli ?
Seküler Doslarına içki servisi yapmak ile adını daha geniş kitlelere skandalları ulaştıran sözde Muhafazakar özde Seküler neticede CHP’li İbb’nin inançmasası sorumluluğuna kadar çıkan kariyerinde daha önce neler yapmış gelin birlikte inceleyelim….
- “Hayızlı kadınlar Kur’an’a dokunabilir” dedi
- Türklere soykırım suçlaması
- Laikliğin İslam’a uygun olduğunu iddia etti
- “Başörtüsünü çok defa çıkarıp atmayı düşündüm”
Daha önce İslamiyet’e aykırı söylemleri nedeniyle Diyanet’ten ihraç edilen ve sonrasında da CHP’li İBB’de İnanç Masası biriminde göreve başlayan Fatma Yavuz’un kendi düğününde misafirlere alkol servis etmesi tepki çekti.
Yavuz, içki servisini “Muhafazakarların, seküler dostlarına borcudur” sözleriyle duyurdu.
Bununla da yetinmeyerek, alaycı bir tavırla “Melekler ‘sen çok yakın oturmuşsun sana da günah yazıyoruz’ demiyor” şeklinde konuştu.
Peki Fatma Yavuz kimdir? Diyanet’ten neden ihraç edildi? Kendini nasıl tanıtıyor?
1979 Üsküdar doğumlu Yavuz, 14 yıl boyunca Kur’an Kursu hocalığı yaptı. Ancak İslam dinine aykırı söylemleri ve ifadeleri nedeniyle, ‘din görevlisiyle bağdaşmayan davranışlar sergilediği” gerekçesiyle 2019 yılında 657 no’lu Kanunun 98/b maddesi hükmünce Diyanet’ten ihraç edildi.
98/B NE DİYOR?
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 98/B maddesinde, “Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi” ifadesi geçiyor.
Buna göre, herhangi bir din görevlisi, “İslam törelerine uygun olmayan bir eylemde bulunması” halinde bu kanunun muhatabı haline geliyor.
98’inci maddenin bentleri şöyle:
- a) Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması;
- b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi;
- c) Memurluktan çekilmesi;
- ç) İstek, yaş haddi, malullük sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması;
- d) Ölümü; hallerinde memurluğu sona erer.
Kendini “Türk Ermeni” olarak tanımlayan Yavuz, Twitter profilinde insan hakları savunucusu olduğunu ifade ediyor.
EŞİ MURAT KORKMAZ KİMDİR?
Halihazırda İBB İnanç Masasında görev yapan Fatma Yavuz’un evlendiği kişi olan Murat Korkmaz’ın, Maltepe Belediyesi İnanç Hizmetleri Koordinatörlüğünü yürüttüğü öğrenildi. Korkmaz’ın da benzer ‘diyalogcu’ faaliyetleri dikkat çekti.
Fatma Yavuz’un daha önce İslam’ın esaslarına yönelik birçok tepki çeken açıklamaları ve çıkışı oldu.
LinkedIn profilinde yönetici asistanı olduğunu söyleyen Fatma Yavuz’u, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İnanç Masası çalışanı olarak tanımlıyor.
Mahir Polat ve adı PKK’lı teröristlerin ailelerine gıda yardımı yaptığı iddiasıyla DİAYDER iddianamesinde geçen İBB İnanç Masası çalışanları, Fatma Yavuz’un Diyanet’e açtığı davaya hep birlikte katılmış.
“HAYIZLI KADINLAR KUR’AN’A DOKUNABİLİR” DEDİ
Bir dönem Zeytinburnu’nda Kur’an Kursu hocalığı yapan Yavuz’un, ‘hayızlı kadınların Kur’an’a dokunabileceği yönünde” bir çıkışı olduğu bildirildi.
Edinilen bilgilere göre Yavuz, hayızlı kadınların Kur’an’a dokunamayacağına yönelik İslam’da açık delil bulamadığını iddia etmiş ve ilk aşamada peçete ile tutarak, sonraları ise hayızlı bir şekilde Kur’an okumuş.
“LGBT HAKLARI” SAVUNUCUSU
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, “Laikliği savunan türbanlı” diye nitelediği Yavuz’un LGBT’lilerle ilgili görüşünü şöyle aktarıyor:
“Laiklikle İslam’ın örtüştüğüne inanıyordu. İslam’da eşcinselliğin haram olduğunu savunmakla birlikte, eşcinsellere karşı insan hakkı ihlallerini, şiddeti eleştiriyordu”
“SOL ELLE YEMEK YENEBİLİR”
Yavuz’un ilginç ‘fetvalarından‘ biri de sağ elle yemeye yönelik. Fatma Yavuz aleyhine açılan soruşturmada tanık olarak ifade veren imam Lokman Demir, şöyle anlatıyor:
“Çocuklardan yemek yerken sol ellerini kullananlar olduğunu görünce, Kuran kursu öğreticisi olan eşimin sağ elle yemeyi öğretelim teklifine, öyle bir şey yok istedikleri gibi yesinler, şeklinde cevap verdiğini eşimden duydum. Öğrencilere ‘Şemmame’ adlı türküyü dinlettiğine denk geldim”
“ATATÜRK’Ü SEVMEM”
Yavuz’un önceki paylaşımlarında, Atatürk’ü sevmediğini söylediği de görülüyor. 2018’deki bir tweetinde Yavuz, “Atatürk’ü sevmem, ama hakkını teslim edelim. Hilafeti kaldırarak çok iyi bir iş yapmış. Halife denilen şey devletin her yaptığı zulmü yeşile boyamaya yarayan bir sihirbazdır” ifadelerini kullanıyor.
Yavuz, bir kullanıcının, “Bir Ortadoğu’daki kadınlara, bir de ülkemizdeki kadınların statüsüne bakmak bile Atatürk’ü sevmek için iyi bir neden bence” itirazına şöyle yanıt veriyor:
“Bakıyorum, tam sevecek oluyorum Dersim’deki kadınlar aklıma geliyor. Birden içimi nefret kaplıyor”
Yavuz, bir başka paylaşımında, “Bir alevinin Dersim harekatını savunmasıyla Kerbela’da Yezid isyan bastırıyordu demesi aynı şeydir, asıl sizin Aleviliğinizi sorgulamanız gerekiyor” diyor.
“SİZİN DİNİNİZİN KAFİRİYİM”
Bir başka paylaşımında Yavuz, “başörtülü olmam sizi yanıltmasın” diyerek, “sizin dininizin kafiriyim” ifadelerini kullanıyor.
Yavuz, devamında şunları söylüyor:
“Sanırım ara ara tekrar etmek gerekiyor, arkadaşlar başörtülü olmam sizi yanıltmasın, sizin inandığınız dine inanmıyorum ben. Benim inandığım din ile sizin inandığınız din arasında en az bir Hristiyan ve Müslüman arasındaki fark kadar fark var. Bu da beni size göre kafir yapıyor. Bundan gocunmuyorum, evet sizin dininizin kafiriyim, bilmediğimden değil, tam aksine bildiğim için inkar ediyorum. Müslüman etiketine çok meraklı değilim. Ancak Türkçe açısından isabetli olmayacağı için Müslüman değilim demiyorum. Daha size nasıl anlatabilirim onu da bilmiyorum”
“ŞORTU SAVUNMAK, BAŞÖRTÜSÜNÜ SAVUNMAKTIR”
2019’da Fransa merkezli Euronews’e verdiği röportajda Yavuz, “Şortu savunmak, başörtüsünü savunmak ile aynıdır” ifadelerini kullanıyor.
Yine aynı yıl T24’e verdiği röportajda Yavuz, “Başörtüme tutkuyla bağlıyım, ama Allah rızası için şortu da savunuyorum. Şortu savunmak, başörtüsünü savunmaktır” diyor.
“BAŞÖRTÜSÜNÜ ÇOK DEFA ÇIKARIP ATMAYI DÜŞÜNDÜM”
Röportajda “başörtülüler sınıfta kaldı” ifadesini kullanan Yavuz, “Beni şu anda başörtüsüne bağlayan tek şey sadece Allah’ın emri olması. Yoksa çok defa çıkarıp atmayı düşündüm. Artık onlara benzemek istemiyordum. Ama tutkuyla bağlıyım. Çıkartamadım” diyor.
Bir başka paylaşımında Yavuz, cuma namazı için Sultanahmet Camii’ne alınmadığı gerekçesiyle şikayette bulunuyor. Cuma namazı, kadınlara farz olmamasına rağmen ısrarla camiye girmek isteyen Yavuz’a bu paylaşımı nedeniyle birçok kişi tepki göstermiş ve Yavuz’ “provokatörlükle” suçlamıştı.
Bununla yetinmeyip kışkırtıcı ve provokatif paylaşımlarına devam eden Yavuz, diğer tweetinde “Firuzağa Camii’ne gideyim dedim, orada da bize yer yok, tramvaya bindim gidiyorum. Camiye gelenleri cinsiyete göre içeri alarak kılınan namaz caiz değildir, ben helal etmiyorum bilesiniz” ifadelerini kullandı.
TÜRKLERE SOYKIRIM SUÇLAMASI
Türk milletini sözde Ermeni ve Dersim soykırımlarını yapmakla suçlayan İBB çalışan Yavuz, Türk milleti için söyledikleri ile hayrete düşürmüştü. Sosyal medya paylaşımlarında bir yandan Türk olduğunu ve Türkiye’yi çok sevdiğini vurgulayan Yavuz, bir yandan da Türk milletinin tarihiyle ilgili kin dolu ifadeler kullanıyor.
2018’indeki bir paylaşımında Yavuz, “Bu nasıl bir halk böyle? Bir halkın tarihinde en fazla bir, bilemedin iki soykırım olur, bu kadar acımasızca, periyodik nasıl katledilir insanlar? Anlamıyorum gerçekten” diyor.
Yavuz, paylaşımlarında ülkücülerden ve millyetçilerden de nefret ettiğini sıkça dile getiriyor. ‘Türk Ermenisi’ Yavuz’un Türklükle olan mücadelesini, milliyetçileri hırsızlıkla suçlamaya kadar götürdüğü görülüyor.
Milliyetçileri “Bu kafa Kürtlerin türküsünü çalış “ölürüm Türkiyem”e çevirip, hiç utanmadan onunla Kürtlere milliyetçilik satacak kadar hastalıklıdır. Yahu bari benden çaldığını geri bana satma, nasıl bir ahlaksızlıktır bu?” sözleriyle hedef alan Yavuz, ülkücü camiayı ‘hırsız’ olarak niteliyor.
“LAİKLİK İSLAM’A EN UYGUN SİSTEM” İDDİASI
Bir başka paylaşımında İslam’ın Şeriat hükümlerini de acımasızca hedef alan Yavuz, laikliğin İslam’a en uygun yönetim biçimi olduğu şeklinde komik bir iddia ortaya atıyor:
“İslam Şeriatı’nın hükümleri ona inanmayanı neden bağlasın neden? Ya da herhangi bir dinin şeriatı beni neden bağlasın? Hepimiz aynı devletin vatandaşı olduğumuz halde aynı dini gereklere inanmadığımıza göre laiklik birlikte yaşamanın tek çaresidir, adil olandır, dolayısıyla -bunda iddialıyım- İslam’a uygun olandır. Allah adaleti emreder, zulmü yasaklar”
BARBAROS ŞANSAL İÇİN “DEMOKRASİ MÜCAHİDİ” İFADESİ
Türkiye’ye ve Türklere yönelik hakaret içeren sözleriyle tanınan Barbaros Şansal’a bir tweetinde övgüler dizen Yavuz, “Barbaros Şansal candır. Gerçek bir demokrasi mücahididir, ağır bedel ödemiştir bunun için. Eksik olmasın” diyor.
Kaynak : HABER7.COM