GÜNDEM
3 senedir Bodrum Belediyesinin gözünün önünde yapılan kaçak inşaat çalışması Metin Gire’nin özel haberinden sonra daha çok hızlandı…
Muğla’nın Bodrum ilçesi Akyarlar Mahallesindeki bir arsada 2019 yılında başlayan ve şikayet edilen kaçak inşaatın haberini dün yayımlamıştık. Bugün inşaat şantiyesinden gelen fotoğraf, inşaatın bırakın durdurulmasını daha da hızlandırıldığını gösterdi.
Edinilen bilgilere göre, Muğla‘nın Bodrum ilçesi Akyarlar Mahallesindeki bir arsada 2019 yılında başlayan kaçak inşaat, hisseli tapulu arsası olan bir vatandaş tarafından o dönem şikayet edilmiş ancak şikayet eden vatandaşın suçlanması, inşaatın zabıta ekiplerince 2019 yılında mühürlenip birkaç gün sonra da tutanak tutulması dışında herhangi bir işlem yapılmamıştı. Yaşanan gelişmeleri detaylarıyla dün gazetemizde haber olarak yayımlamış, Bodrum Belediyesi’nin aceleyle aldığı Meclis Kararı ile inşaatı şikayet eden vatandaşa gönderilen cezayı iptal ettiğini yazmıştık. Ancak görünen o ki, Bodrum Belediyesi kendi personelinin hatasını düzeltmek dışında kaçak inşaat hakkında bir işlem yapmaya niyetli değil. Kaldı ki zaten 2019 yılından bu yana kaçak inşaatın şantiyesi her geçen gün hızla büyüyor. Haberdar olunmasına ve hatta yerinde tespit edilmesine rağmen inşaatın yıkılmaması ve devam etmesi, Bodrum Belediyesi’nin hangi tarafta saf tuttuğunun açık göstergesi olarak görünüyor.
Dün yayımlanan haberimizden sonra, bugün kaçak inşaatın olduğu alana giden bir vatandaşımız, bırakın inşaat alanının tekrar mühürlenerek kaçak yapılaşma hakkında tutanak tutulmasını inşaat alanındaki şantiyenin hızla büyütüldüğü ve yeni konteynerlerin yapıldığını gözlemledi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Bakan Murat Kurum’un son yıllarda önemle üzerinde durduğu kaçak yapılaşmayla mücadele çabaları malesef yerel yönetimler tarafından bu tür olaylar ile gölgeleniyor. Özellikle Muğla ve Antalya gibi Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonlarındaki kaçak yapılaşma ve kaçak yapılar üzerinden elde edilen rantın önüne geçmek için Devletin ilgili tüm kurumlarının adeta savaş başlattığı bir ortamda, en ufak olumsuzluğun faturası Bakanlık ve Bakan Murat Kurum’a kesilirken yerel yönetimlerin bu tür olayların merkezinde kalması vatandaşların tepkisine neden olduğu kadar imar barışından yararlanamadığı için evi, iş yeri yıkılan vatandaşların “bizim suçumuz neydi?” demesine neden oluyor.