SİYASET
Ümit Özdağ: Sınırlarımıza mayın döşeyeceğiz, Ottowa Antlaşması’ndan çekiliriz
Ümit Özdağ: Sınırlarımıza mayın döşeyeceğiz, Ottowa Antlaşması’ndan çekiliriz, Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ önemli açıklamalarda bulundu.
KAÇAK GİRİŞLERİ ENGELEMEK VE TERÖR ÖRGÜTLERİEN GEÇİT VERMEMEK İÇİN ÖNEMLİ BİR AÇIKLAMA YAPTI
Sınırlarımıza mayın döşeyeceğiz, Ottowa Antlaşması’ndan çekileriz diyerek iktidara göz kıptı. Son dönemin en başarılı siyasetçileri arasında gösterilen ve meclise girmesine kesin gözle bakılan Özdağ, sınırlardan kaçak girişlere ve terör örgütlerinin girmesini engellemek için mayınların yeniden döşeneceğini duyurdu.
Milyonlarca kişinin sorunu olduğu anketlere yansıyan, ve Türkiye’de kaçak yaşayanların, durumu tartışma konusu olurken, Özdağ sığınmacıları ve mültecileri ülkelerine göndereceğini duyurmuştu.
PKK terör örgütü destecileri Özdağ için faşist derken, Radikal İslamcı kesim ise Irkçı diyerek Özdağ elentilerde bulunduğu ise zaman, zaman medyaya yansıyor, Özdağ ise iki gruba da aldırış etmeden Türk milletinin çıkarlarını sonuna kadar savunacağını açıklıyor.
Panelde, Türk ekonomisi ve hükümetin dış politikadaki tutumunu eleştiren Özdağ, Birleşmiş Milletler tarafından 2011 yılında hazırlanan bir rapora atıfla şöyle konuştu:
Türkiye’nin sığınmacı politikalarına yönelik sert açıklamalarıyla sık sık gündeme gelen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İstanbul Bilgi Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü tarafından düzenlenen bir panele katıldı.
”2011’de Birleşmiş Milletler, ‘Askıdaki Hayatlar’ diye bir rapor hazırlattı. Türkiye’de 8 ilde anketler yapıldı. ‘Türk halkı sığınmacılara karşı nasıl bir tavır içinde olur?’ 2011’de araştırma bitti. 2011’de Suriye’den göç başladı. 2009’da sınırdan mayınları sökmeye başladık. 2011’de mayınlar bitti. 2011’de Suriyeliler gelmeye başladı. Ya bu kadar çok tesadüf bir araya gelir mi?
Onun için biz Türk milletine söz veriyoruz. İktidarı elimize aldığımız an, Ottowa Antlaşması’ndan çekildiğimizi beyan edeceğiz ve sınırlarımıza tekrar mayın döşeyeceğiz. Dünyanın en kritik ülkesinde oturup, Ottowa Antlaşması’na imza atmak Atlas Okyanusu’nun ortasında giden bir geminin, dibine delik açmak demektir. Deli bunlar, deli. Şimdi diyorlar ki duvar inşa ettik. Komik olmayın, ne duvarı. Merdiveni dayayan geçiyor. Üstelik geçerken bir de alay ediyorlar, bizimle. ‘Efendim, işte adamlar ölürse’, kusura bakmayın, orada mayın olduğunu bile bile gelirse, benim suçum değil. O mayınlı tarladan geçmeyi deneyenin suçu.”