Ernest olkowski olayı, Deccal mi?

Bugünlerde sokakta gezerken etrafa biraz daha dikkatli bakmaya çalışın metroda parkta markette sinemada ansızın karşınıza üzerinde örnek ernest olkowski was right  yani ernest olkowski haklıydı yazılı gizemli siyah bir sticker çıkabilir, çünkü bu sticker son bir kaç yıldır hemen, hemen Dünyanın her yerinde sıradan noktalara yapıştırılmış bir şekilde görülmeye başlandı.

2019 yılından önce tüm dünyada görülmeye başlanan bu sticker Gün geçtikçe internet kullanıcıları arasında konuşulmaya başlanınca, 2012 Vakası ile mi karşı karşıyayız acaba dedirtmeye başladı.

Hatırlarsanız 2012 yılında kıyamet kopacak söylentileri tüm dünyayı kasıp kavurduğu günlerde İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince köyü kıyametten etkilenmeyecek tek yer olarak kabul edilmiş. Ardından aralarında Hollywood yıldızlarının bile bulunduğu muazzam bir kalabalık tüm dünyadan Şirince Köyü’ne Akın etmişti.

21 Aralık tarihi gelip Kıyamet kopmayınca kalabalık dağılmaya başladı ve bir kez daha bu gibi Söylentilere kulak asılmaması gerektiği anlaşılmıştı, Ama sanırım insanoğlu olarak geçmiş Çabuk unutuyoruz; özellikle şu tarihte kıyamet kopacak tarzı söylentilerin kesinlikle dikkate alınmaması gerektiğini bilmemiz lazım.

Kıyametin tarihi veya ortaya çıkışının zamanı sadece “Allah katında gizli” yalnız kıyametten önce yaşanacak olan birtakım küçük ve büyük alametleri olduğunu biliyoruz. Kıyametin büyük alametleri de henüz gerçekleşmediğini, bu alametlerin öyle 2 sene gibi kısa bir süre içerisinde gerçekleşip bitmeyecek olduğunu bildiğimize göre 2024 yılı için söylenen Kıyamet veya Deccal söylentilerini bir kenara bırakalım.

Tren istasyonu girişinde bir noktaya yapıştırılmış tek görsel farkında olmadan oradan geçip gidiyoruz, bazıları onu görse bile dikkatini çekmediği için ilgilenmiyor, Ama herkes aynı değil Bazı insanlar daha dikkatli ve gördüklerini araştırmayı seviyor. Kim ki bu ernest olkowski hangi konuda haklıydı? diye merak edip internette kısa bir araştırma yapmaya başlayınca, insan kendisini Sherlock Holmes gibi bir dedektiflik hikayesi içinde buluyor. Üstelik bu stickerlar İtalya’dan İngiltere Amerika’ya kadar her yerde hiç beklemediğimiz bir anda karşınıza çıkıyor, gelin birlikte araştıralım. Öncelikle Google’a ernest olkowski yazdığınızda karşınıza aynı isimde Bir web sitesi çıkıyor sitede görebildiğiniz Tek şey ise bir geri sayım. geri sayımı seçip incele seçeneğine tıkladığımızda 8 Mart 2024 tarihinde sona erdiğini görüyoruz.

İlgi duyan heyecanlı internet kullanıcıları bu tarihi ne anlama geldiğine dair çeşitli Komplo teorileri üretmektedir,  içlerinden en ilginci de 8 Mart 2024 yılında dünyanın sonunun geleceği Yani kıyamet gününe işaret eden bir tarih olması, nereden çıktı bu iddia ederken ernest olkowski ait olduğu düşünülen Twitter hesabından açıklama kısmındaki; Söylentinin neden ortaya atıldığını anlayabiliyoruz,  Yani bir cuma günü olacak yazıyor bildiğiniz üzere İslam inancına göre kıyamet günü bir cuma günü kopacak.

Sanırım bu yazıyı yazan her kimse bilinçli olarak bunu yapmış, olmadı yine ernest olkowski ait olduğu düşünülen Instagram hesabında ise hangi gün paylaşımlar var, mesela Paris’teki durum Müzesi’nde yer alan hepimizin bildiği Mona Lisa tablosu yerine abi fotoğrafını yerleştirilmiş olduğu bir paylaşım dikkat çekici bu ernest olkowski hareketini kim düzenliyorsa insanların kafasını karıştıracak paylaşımlar yapmayı amaçladığı açık.

Hazır Instagram hesabına göz atarken yaptığı bir diğer düşündürücü paylaşım üzerinden geçmişte gerçekten yaşanmış olan gizemli bir olayı da yeri gelmişken inceleyelim. Instagram ve Twitter hesaplarında paylaşılmış olan bir lokasyon var: Burası Kanada’nın kuzeyinde bulunan ancak Anjikuni Gölü Yılın yarısı boyunca Buz ve karla kaplı olan bu Gölün Kıyısında Balıkçılık ve ticaret yolu ile yaşamlarını sürdüren bir köy bulunuyordu. Köyün lakabı yaşanan gizemli bir olay sonucu Ölüler Köyü olarak anılmaya başlandı.

Tarih 1931 kürk Avcısı sert geçen bir Kış gününde güvenli bir sığınak aramakta, ancak Anjikuni Gölü’ndeki köyün yakından geçiyordu. Dinlenmek belki de birkaç gün boyunca Konaklaya bilmek için Köyü ziyaret ettiğinde hiç beklemediği bir manzara ile karşılaştı “her şeyi ürpertici bir şekilde çok sessizdi bu köyü ilk defa ziyaret ediyordu.” Önceden oldukça hareketli olan köyde bir tuhaflık olduğu daha ilk saniyeden göze çarpıyordu, etrafta biraz araştırma yapıp neler olduğunu anlamaya çalıştığı sırada köy halkından insanların ısınmak ya da yemek pişirmek için yapmış oldukları ateşlerin Hala aktif bir şekilde yanmaya devam ettiğini ama etrafta hiç kimsenin olmadığını fark etti Tuhaflık devam etmekte bir ateş ve üzerindeki güveçte bulunan taze yemeye gördü gerçekten tuhaftı, ardından tek tek köylülerin evlerine girmeye başladı Her şey yerli yerinde duruyordu yiyecek stokları av malzemeleri eşyalar eksik olan tek şey köy Halkı sanki hepsi aniden Her Şeyi Geride bırakıp ortadan kaybolmuş, Durumu Kanada Kraliyet polisin haber verebilmek için tekrar düştü yola ilk ulaştı istasyonunda yetkilileri ulaşınca saatler sonra Kanada polisi kaybolan insanların köyüne geldi Köye giderlerken de çevre halkı tuhaf bir durumla karşılaşır, Gölün üzerinde gökyüzünde tuhaf bir ışık gözlemlediklerini belirtmiş polisler köyde yaptıkları araştırma sırasında daha da dehşete düşmüşler, Çünkü ortadan kaybolan tek şey Köy halkı değildi, köy mezarlığında bulunan mezarlar açılmıştı, içinde bulunan cesetler de artık orada değildi yani köy hem tarihi ile hem de ölüsü ile birlikte yok olmuştu.

Tek bulunan şey Köyün en önemli unsurlarından biri olan Kar Köpekleri idi hepsi zincirleri ile birbirine bağlı bir şekilde köydeydiler ama maalesef onlarda canlı değildi, Hepsi de donarak hayatlarını kaybetmişti. Kasım 1930’da Yaşanan bu olay kısa sürede tüm gazetelerde yayınlanınca ülke dışı çok konuşulan bir olay olmayı başarmıştı.

Bunla ilgili pek çok iddia ise konuşulmaya devam ediyor. Yine birileri çok fazla popüler olmayı başarmış, Bir toplum mühendisliği.

Yine araştırmalara göre aynı hesabın bazı paylaşımlarında bazı tarihlerin Güneş tutulması ile alakalı olduğuna dair iddialar ve deprem yorumları da çok fazla..

Kaynak: Tuncer Gizem Avcısı