Connect with us

GÜNDEM

‘Depremzede çocuklar büyük travma yaşıyor’

Binlerce insanın ölümüne neden olan Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen deprem felaketi, aileler kadar en çok çocuklarda derin kapanmaz yaralar bıraktı.Depremde evleri yıkılan veya büyük hasar gördüğü için yaşamlarını çadırlarda geçirmeye başlayan aileler kadar çocuklarda depremin olumsuz psikolojik etkisini atlamadı.Kahramanmaraş Pazarcık ilçesindeki Atatürk Anadolu Lisesi’nin bahçesine kurulan çadır kentte gönüllü yardım hizmeti veren Veli-Der Manisa Şube Başkanı Ayşe Işıl Gel, kurulan yaşam alanlarındaki çalışmaları ve izlenimlerini anlattı.“ÇOCUKLAR BÜYÜK TRAVMA YAŞIYOR”Açıklamasında 103 çadırın bulunduğu alandaki depremzedelerin zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını kaydeden Veli-Der Manisa Şube Başkanı Işıl Gel, özellikle çocukların büyük travma yaşadığına dikkat çekti. Çadır kentte depremden etkilenen 150 çocuğun bulunduğunu ifade eden Işıl Gel, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilen psikososyal destek ekiplerinin hizmet verdiğini, eğitim ve oyun çadırlarının kurulduğunu söyledi.Çocuklar ve gençler için verilen desteğin yeterli olmadığını dile getiren Işıl Gel, ciddi bir psikolojik desteğe ihtiyaç duyulduğunu belirterek şöyle konuştu:“Benim bulunduğum bölgede birçok çocuk annesini, babasını veya kardeşini depremde kaybetmiş. Tamamen ailesini kaybeden ve akrabalarının yanında yaşamayan çocuklarımız var. Hatta 15-16 yaşlarındaki iki gencimiz tüm ailesini kaybetmiş. Bu çocuklarımızın ciddi anlamda psiko desteğe ihtiyacı var.Gerek gönüllü olarak gelenler, gerekse görevlendirmeyle gelen kişiler ellerinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyor. Ama bu yeterli değil. Esas olarak bu çocuklarımızın uzman desteğine ihtiyacı var.Depremin yaşamış ve halen daha yaşamaya devam eden ailesini kaybeden çocuklarımıza bir iki saatlik psiko destek yetersiz kalır. Acilen bu çocuklarımızın kendi dalında uzman olan çocuk veya yetişkin psikiyatrisine ihtiyacı var. Gezici ekip olarak bu tür uzmanlar haftanın bir iki gün geliyor. Ancak yeteri düzeyde değil.”BİRÇOK DEPREMZEDE HASTABölgede artçı depremlerin devam etmesi nedeniyle korkunun sürdüğünü ifade eden Işıl Gel, ilçede bir tek hastane bulunduğunu ve yetersiz kaldığını anlattı. Gel, çadırlarda kalan depremzedelerin birçoğunun hasta olduğunu belirterek açıklamasına şöyle devam etti:“Pazarcık ilçesinde bir tane hastane var. Ancak hastanede görevli birçok personelde yakınmalarını kaybettiği için görev yapamıyorlar. Görev yapanlar ise acil sağlık hizmetlerine yetişmekte zorlanıyor. Şuanda hastanede sadece acil hizmet verilebiliyor. Çünkü çadır kentte birçok vatandaş soğukların etkisiyle hasta.Başta depremde tüm ailesini kaybeden çocuklarımız başta olmak üzere, ailesinden bir iki kişiyi kaybeden çocuklarımızdan endişeleniyoruz. Çünkü halen daha bir travma içerisindeler. Deprem travması atlatmış durumda değiller. Çünkü her gün bir artçı deprem yaşıyoruz ve sallanıyoruz. Çocukları çadırdan çıktıklarında çevresinde depremden yıkılmış binalarla karşı karşıya kalıyorlar.Korkuyu her gün tekrar tekrar yaşıyorlar.  Deprem travmasının ardından çocuklarımızda ailelerinin kaybetmelerinin ortaya çıkaracağı üzüntüyle baş başa kalacak. Özellikle korkumuz bu travmayı atlatamayan 15-16 yaşlarındaki gençlerin intihara sürüklenmeleri. Bu nedenle çadır kentte gözümüz hep çocuklarımızın üstünde.Yaşadıkları travmadan az da kurtulmalarını sağlamak için çocuklarımızı çeşitli etkinliklere ve faaliyetlere dahil etmeye çalışıyoruz. Ancak bazı çocuklarımızın bir iki gün etkinliklere katıldıktan sonra tekrar gelmiyor ve içine kapanıyor. Bu çocuklarımıza nereye kadar destek sağlayabiliriz bilmiyoruz”DEPREMZEDE AİLELERDE ÜRKÜTEN TEDİRGİNLİKAilelerin çocuklarını yalnız bırakmaktan korktuklarını ve çocuklarının kaçırılma endişesi yaşadığını vurgulayan Gel, bölgede travma  ve korkunun devam ettiği söyledi. Işıl Gel şunları söyledi:“Bulunduğumuz bölgede 3-5 kişilik ailelerin kalabileceği çadırlar mevcut. Ancak birçok aile geceleri kendi çadırlarında kalmak yerine 10 kişilik büyük çadırlarda birkaç aileyle birlikte kalmayı tercih ediyor. Çünkü bir şey olursa birbirimize yardımcı oluruz ve birlikte kurtuluruz düşüncesi hakim.Aileler kendilerine böyle bir psikoloji geliştirmişler. Etkinlik saatlerinde çocuklarımızı çağırdığımızda aileler de geliyor. Bu küçük yaştaki çocuklar için normal olabilir. Ancak 15-16 yaşındaki çocuklara aileleri refakatçilik yapıyor. Bunu nedenini ailelerimize sorduğumuzda ise bizi ürküten bir cevapla karşılaştık. Aileler çocuklarının kaçırılacağı veya bir anda ortadan kaybolacağı endişesi içerisinde.Şuanda deprem bölgesindeki aileler böyle bir korku içerisinde. Bunu da açıkça ifade ediyorlar. Yemek saatlerinde bile çocuklarını çadırdan çıkarmak istemiyorlar. Ancak emniyet güçlerimiz çadır kentlerde gerekli güvenlik önlemlerini almış durumda. Böyle bir şeyin yaşanmasına fırsat vermeyeceklerini biliyoruz. Yine de ailelerimiz böyle bir endişenin içerisinde.Deprem bölgesinde çocuklarımızın psikolojisinin iyi olabilmesi için öncelikle ailelerimizin de psikolojisinin iyi olması gerekiyor. Ebeveynlerinde psikoloji iyi olmadığı için bizde bir yere kadar çocuklara destek olabiliyoruz. Çocuklarımızın iyi olmasını istiyorsak, yetişkinlere yönelikte bir şeylerin yapılması gerekir. Çünkü aileler geleceğe yönelik büyük kaygı içerisindeler. ‘Bundan sonra bize ne olacak. Hayatımızı nasıl devam ettireceğiz. Evimiz olacak mı?’ gibi düşüncelerle büyük kaygı yaşıyorlar. Önemli derecede belirsizlik hakim. Ailelerin yaşadığı bu belirsiz çocukları olumsuz etkiliyor.”“BİR TANE YARDIM ALMAK İÇİN KAVGAYA GİRİYORLAR”Depremzedelerin ihtiyaç malzemelerine ulaşmakta sıkıntı yaşadıklarını anlatan Ayşe Işıl Gel açıklamasının son kısmında koordinasyon eksikliğine dikkat çekerek, “Hijyen malzemelere çok ihtiyaç var. Şuanda deterjan, tırnak makası, tarak, sabun, iç çamaşırı şuanda çok önemli bir ihtiyaç. AFAD’ın depoları çadır kentlere çok uzak. İhtiyacı olan malzemeyi almak isteyen vatandaşlara ise büyük zorluklar çıkarıyorlar.  Ya ‘yok’ diyorlar ya da ‘git daha sonra gel’ diyerek insanların ihtiyacı olan malzemelere ulaşmasını güçleştiriyorlar. İç çamaşırı alan bir depremzede ihtiyacı olduğu için tekrar istediğinde AFAD yetkilileri tarafından ‘git sana verdik. Bir daha alamazsın’ gibi tavırlarla karşılaşıyorlar. O depolarda bu kadar yardımları neden biriktiriyorlar, neden insanlara bu kadar zorluk çıkarıyorlar anlamıyorum. AFAD’ın yardım dağıtımı konusunda büyük bir koordinasyon sıkıntısı var. Artık insanlar AFAD depolarına bir tane yardım alabilmek için kavgaya gidiyor. Bu zamanda böyle şeylerin yaşanmasına üzülüyoruz” diye konuştu.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir