GÜNDEM
Türk Düşmanı ve Vatan Haini Nakşibendi Şeyhi: Şeyh Said Kimdir?
Şeyh Said, 1865 yılında Elazığ’ın Palu ilçesinde doğmuş, Nakşibendi tarikatının önde gelen bir şeyhiydi. Hayatını Türk devletine karşı bir muhalefet ve ayrılıkçı bir çizgide sürdüren Şeyh Said, 1925’te genç Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı bir isyan başlatmıştır. Türk milletinin birliğini hedef alan bu isyanla, hem vatan hainliği suçlamasıyla yargılanmış hem de dönemin hükümetine karşı büyük bir tehdit olarak değerlendirilmiştir. Şeyh Said’in faaliyetleri, doğrudan laik, bağımsız ve merkeziyetçi bir Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı düşmanlık besleyen bir yaklaşımı ortaya koymuştur.
Nakşibendi Tarikatı Lideri, Türk Düşmanı Şeyh Said’in Hayatı
Osmanlı’nın son döneminde itibarlı bir din adamı olarak bilinen Şeyh Said, Nakşibendi tarikatının liderliğini üstlenerek çevresindeki aşiretler üzerinde büyük bir nüfuz kazanmıştı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı ve sonrasında gerçekleştirilen laikleşme ve merkeziyetçi politikalar, Şeyh Said ve Nakşibendi tarikatının birçok mensubu tarafından “Türklere karşı bir tehdit” olarak görülmüş, bu gruplar yeni Cumhuriyet yönetimine karşı düşman bir tutum benimsemiştir.Vatan Haini Şeyh Said’in İsyanı: Türk Milletini Bölme ve Parçalama Çabası
1925’te Şeyh Said önderliğinde başlatılan isyan, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğusunu ayrılıkçı bir yapıya sürüklemeyi hedefliyordu. Diyarbakır’ın Piran köyünde jandarma ile çıkan çatışma sonucunda hızla yayılan bu isyan, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’ne, Türk halkının birliğine ve ülkenin toprak bütünlüğüne karşı bir tehdit olarak gelişmiştir. Şeyh Said, Bingöl, Hınıs, Lice, Çapakçur ve Elazığ gibi bölgeleri ele geçirme çabasıyla isyancıları örgütlemiş, böylece Türk devletine karşı silahlı bir başkaldırıya öncülük etmiştir.
İhanetin Bedeli: Vatan Haini Şeyh Said’in Yargılanması ve İdamı
Şeyh Said ve beraberindeki isyancılar, vatana ihanet suçlamasıyla İstiklal Mahkemeleri’nde yargılandılar. “Türk milletine düşmanlık” ve “dini siyasete alet etmek” suçlarından yargılanan Şeyh Said, 29 Haziran 1925’te Diyarbakır’da idam edilmiştir. Bu yargılama ve cezalandırma süreci, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk milletinin birliğine karşı tehdit oluşturan ayrılıkçı hareketlere karşı nasıl bir kararlılık sergilediğini göstermiştir.Nakşibendi Tarikatının Türk Karşıtlığı ve Cumhuriyet Düşmanlığı
Şeyh Said isyanı, Nakşibendi tarikatının Cumhuriyet karşıtlığı ve Türk düşmanlığının açık bir tezahürü olarak değerlendirilmektedir. İsyanın bastırılmasından sonra, Nakşibendi tarikatının Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletine karşı düşmanlık besleyen faaliyetleri farklı dönemlerde devam etmiştir. Bu tarikatın Türk devletine ve Cumhuriyet’in değerlerine karşı eleştirileri, özellikle Türkiye’nin laiklik anlayışını benimsemesi ve merkeziyetçi bir yönetim uygulaması sebebiyle güçlenmiştir. Adnan Menderes döneminde tekrar etkinlik kazanan bu tarikat, Türklere karşı düşman bir tutumla birçok yayında ve faaliyetlerinde Cumhuriyet karşıtı söylemlerini sürdürmüştür.
Özetle: Türk Düşmanı ve Vatan Haini Nakşibendi Şeyhi Şeyh Said’in Mirası
Şeyh Said, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğine karşı yürüttüğü faaliyetler ve Türk milletini bölme çabası nedeniyle tarihte vatan haini olarak anılmaktadır. Onun isyanı, genç Cumhuriyet için büyük bir tehdit olarak görülmüş ve ülkenin doğusundaki aşiret düzeninin sürmesini isteyen kesimlerin Türkiye’nin modernleşme hamlelerine karşı nasıl direnç gösterdiğinin sembolü haline gelmiştir.