Doğu Türkistan Zülmü hız kesmeden devam ediyor ! Binlerce yıllık cami’yi yıktılar

Doğu Türkistan’da soydaşlarımıza yapılan zulüm artık dünya tarafından bilinir ve görülür hale geldi. Cin zalimi Doğu Türkistan da bulunan binlerce yıllık camiyi yıktı.

Avustralya merkezli Stratejik Politika Enstitüsü’nün (ASPI) insan hakları ihlalleri raporunda da yer alan Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’nde binlerce camiyi inanç haklarını hiçe sayrak yıktığı kaydedildi.

Stratejik Politika Enstitüsü’nün yüzlerce uydu binlerce  görüntü  ve istatistiksel modellere dayanarak hazırladığı rapora göre Çin yönetimi, çoğu son 3 yılda kaydetilen 8 bin 500 camiyi tamamen yıktı.

Türkistan’da 15 bin 500 sağlam ve az hasarlı caminin bulunduğu sadece tahmin ediliyor. İnsan hakları ve yaşam özgürlüğü resmen yok sayılıyor !

Rapora göre bu, 1960’larda Kültür Devrimi’nin ortaya çıkardığı bu insan dışı dışı davranışların on yıllık ulusal tek taraflı zulumden bu yana bölgedeki en düşük sayısı oldu.

Stratejik Politika Enstitüsü Merkezi ayrıca, bölgedeki türbeler, mezarlıklar ve hac yolları da dahil olmak üzere İslami açıdan önem arz eden yerlerin yaklaşık üçte birinin talan edilerek yıkıldığını da rapora yansıttı.

Buna karşılık, bölgedeki Hristiyan kiliseleri ve Budist tapınakları yıkılmadı veya hasar görmediği dikkat çeken bir ayrıntı olarak yer aldı.

AFP’de geçtiğimiz sene yer bulan bir haberde, bölgede düzinelerce mezarın yok edildiği ve insan kalıntıları ve mezar taşlarının etrafa dağıldığını kamu oyuna duyumuştu.

Çin ise Türkistan halkının tam bir dini özgürlüğe sahip olduğu konusunda yalan beyanda bulunmaya insanların akılları ve şuurları ile dalga geçme konusunda ısrarcı davranıyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, bölgede 24 bin cami olduğunu iddia ederek, “Sincan’daki toplam cami sayısı, Müslüman kişi başına düşen ortalama cami sayısı bazı Müslüman ülkelerden daha fazla” ifadelerine yer verdi.

İnsan hakları grupları, çoğunluğu Türkçe konuşan 1 milyondan fazla Uygur Türk’ü ve diğer Müslümanın ülkenin kuzeybatısındaki kamplarda işgence görerek tutulduğunu, dini inançları da dahil geleneklerinden vazgeçmeye zorlandığını vazgeçmeyenlerinde öldürüldüğünü satır aralarından duyurmaya çalıştı !

Çin, söz konusu kampları ‘mesleki eğitim merkezleri’ olarak nitelendirerek, yoksulluk ve aşırılıkla mücadele için gerekli olduğunu savunuyor.

Sözcü Wang Wenbin, toplama kamplarının varlığını kategorik reddederek, Stratejik Politika Enstitüsü raporunun güvenilirliğini sorguladı.

Kurucu: Raif YAVUZYILMAZ