DÜNYA
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz Afgan Sığınmacılar Avrupa’da değil Türkiye’de kalsın!
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz Afgan Sığınmacılar Avrupa’da değil Türkiye’de kalsın! Uzun süredir göç ve sığınmacı politikası eleştirilen Ak parti ev MHP’ye Avusturya başbakanı Sebatian Kurz açıklama yaparak cevap verdi.
Daha önce ‘de pek çok açıdan paylaşımları nedeniyle eleştirilen ve Türkiye gündeminde uzun süre duran Sebastian Kurz önemli açıklamalarda bulundu!
Yapmış olduğu açıklama ‘da ise Afgan Göçmenlerin Afganistan’ın güvenli bölgeleri veya Türkiye kalması daha doğru diyerek, yol haritasında Almanya, Avusturya ya da İsveç’tense Türkiye’nin sığınmak için daha doğru yer olduğunu söyledi.
CHP LİDERİ TEPKİ GÖSTERMİŞTİ!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı uyararak sakın o verdikleri parayı kabul etme sakın, 5 yıl boyunca bunun acısını herkes çeker, seçmene de çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu karşı çıkın çocuklarınız dahi bundan etkilenecek diyerek, Avrupa ülkelerinin Türkiye üzerinde baskı yapmasının önüne geçilmesi gerektiğini savunmuştur.
Bild’e bir mülakat veren Kurz, Afgan sığınmacılar açısından “komşu ülkelerin, Türkiye’nin ya da Afganistan’ın güvenli bölgelerinin daha doğru yer olduğunu” söyledi.
Deutsche Welle Türkçe‘nin aktardığına göre, Kurz “Eğer insanlar kaçmak zorundalarsa, herkesin Avusturya, Almanya ya da İsveç’e gelmesindense, Türkiye gibi komşu ülkeleri ya da Afganistan’ın güvenli bölgelerini kesinlikle daha doğru yer olarak görüyorum” dedi.
“AB ÜYESİ OLMAYAN ÜLKELERE İADE”
Avusturya Başbakanı sığınmacıların geldikleri ülkelere geri gönderme imkanı bulunmuyorsa AB üyesi olmayan ülkelere iade etme imkanının yaratılması gerektiğini söyledi.
“Oradaki insanlar için durum dramatik; bu göç akımlarına yol açacak” diyen Kurz, Afganistan’daki sorunların Almanya ve Avusturya’nın 2015’te olduğu gibi kitlesel olarak mülteci kabul etmesiyle çözülemeyeceğini belirtti.
Avrupa ve Almanya’nın düzensiz göç karşısında 2015 yılında izlediği çizginin değişmiş olmasından memnun olduğunu söyleyen Kurz “Avrupa Birliği olarak o dönemki durumun tekrar oluşmasına engel olmak için yaz mevsiminden itibaren etkin olmalıyız” dedi.
“ŞİDDET SUÇLARI ARTTI”
Kurz kendi hükümetinin iltica başvurusu reddedilen sığınmacıları Afganistan’a sınırdışı etme tutumunu ise sürdüreceğini ve Taliban’ın kontrolü altındaki bölgeleri genişletmesinin de buna engel olmayacağını söyledi.
Afganistan’dan gelen sığınmacıların sayısının artmasıyla şiddet suçlarının da artmasından endişe ettiğini söyleyen Kurz “Suç istatistiklerine bakmanız gerek. Burada vahşet olarak yaşananların çoğu geçmişte yoktu. Belli gruplarda sayılar son derece açık, kadınlara yönelik cinsel şiddetin sıklaşması mesela” dedi.
“BU HASTA İDEOLOJİYİ İTHAL ETMEK İSTEMİYORUM”
Göç yoluyla Avrupa’da İslamcılığın artmasından da endişe duyduğunu söyleyen Kurz “Bu hasta ideolojiyi Avrupa’ya ithal etmek istemiyorum” diye konuştu. Tüm sığınmacıların aynı kefeye konamayacağını söyleyen Kurz “Ama bu göç akımları nedeniyle geçen yıllarda Avrupa’ya çok fazla antisemitizm (Yahudi düşmanlığı) ithal ettik. Gelen insanlar arasında açıkça homofobik olan ve kadınların haklarını kayıtsız şartsız yukarıda tutmayanların sayısı çok” dedi.
Kurz, Haziran ayında Viyana’da 13 yaşındaki bir kız çocuğunun genç Afgan erkekler tarafından uyuşturucu verilerek istismara uğradığı ve öldürüldüğünü hatırlattı.
AB’DE MALİ YARDIM HAZIRLIĞI
Reuters haber ajansı, geçen hafta AB’nin göç akınını sınırlandırabilmek üzere Afganistan ve Afganistan’a komşu ülkeler için yeni bir mali yardım paketi planladığını bildirmişti. Ajansa konuşan ve isimleri açıklanmayan iki AB yetkilisi ve konuya yakın bir diplomat, henüz hazırlık aşamasındaki planın Afganistan, Pakistan ve bölge ülkelerine mali yardımların artırılmasını içerdiğini kaydetmişti.
AB yetkilileri, 2016’daki mülteci mutabakatıyla Suriyeli sığınmacıları barındıran Türkiye’nin Afgan sığınmacı ve göçmenlerin barındırılmasında da rol oynayabileceği üzerinde durulduğunu belirtmişti. AB kaynakları, Türkiye’ye Suriyeli sığınmacılar için 2024 yılına kadar ödenmek üzere ayrılan ek 3,5 milyar euro kaynaktan ayrı yeni bir mali yardımın gündemde olduğunu da ifade etmişti.