Abdullah Gül: Çok büyük can kaybı var

Abdullah Gül, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Adıyaman’da incelemelerde bulundu.“BURADAKİ ACI ÇOK BÜYÜK”Afet Koordinasyon Merkezi’nde kentteki duruma ilişkin bilgi alan Gül, çadır kentte depremzedelerle görüştü.Türkiye’de depremin yaralarının sarılması için herkesin seferber olduğunu vurgulayan ve yurt dışından yardıma gelen ülkelere de teşekkür eden Abdullah Gül, şu ifadeleri kullandı;*Burada gezdiğim yerde de gördüm, gerek Türkiye içerisinden gelen gerek Türkiye dışından gelen sivil toplum örgütünün çabalarını çok takdirle karşılıyorum.*Buradaki acı büyük. Adıyaman’daki nüfusu mukayese ettiğimizde, yüzdeye vurduğumuzda çok büyük can kaybı hem de bina kaybı var.“CANLAR GERİ GETİRİLMEYECEK”*Canlar geri getirilemeyecek ama binalar yapılırken hep ders alınarak en güzel şekilde yaşanılabilir şehir olması için bu fırsat böyle değerlendirilecektir.*Bundan sonra yapılacak yapıların herhangi bir depremde bu manzara ile karşılaşılmayacak gibi yapılması önemli.*Burada yasal zorunluluklar, mecburi denetimler eğer istismar edilirse çok ağır cezalar getirilmeli.*Bütün bunlar şu sıcak günler geçtikten sonra soğukkanlılıkla değerlendirmemiz, devlet olarak, millet olarak bu acıları yaşamamak için yapmamız gereken tedbirler var. Bunların da yapılması gerektiğinin kanaatindeyim.“FELAKET TÜRKİYE’NİN ÜSTÜNE KARABULUT GİBİ GELDİ”Abdullah Gül, deprem bölgesi Adıyaman’dan sonra Malatya’yı ziyaret etti. İlk olarak AFAD Koordinasyon Merkezi’ne gelen ve buradaki toplantıda kentin son durumuyla ilgili bilgi alan Gül, daha sonra İnönü Caddesi’ndeki kentin işlek bölgesi olan ve depremde yıkılan Yeni Camii ve çevresindeki iş yerlerinde incelemede bulundu, depremzedelerle sohbet etti.İncelemelerin ardından açıklama yapan Gül, depremin kara bulut gibi Türkiye’nin üstüne geldiğini belirterek, şunları söyledi:”Bu deprem felaketi, büyük bir felaket olarak bütün Türkiye’nin üstüne böyle kara bulut gibi geldi. Hepimiz, deprem bölgesinde olsun, olmasın bütün Türk milleti bunun acısını duydu. Bunun hüznünü yaşıyor. Ben de ilk gün gelip buralarda kurtarma çalışmalarına bir engel teşkil etmemek için bugün geldim ve hem geçmiş olsun, hem başsağlığı dileklerimi burada bizzat söyleyeyim istedim. Bu vesileyle şunu da gördüm ki devletimizin bütün organları el birliği içerisinde büyük bir çalışma içerisinde.”“HERKES DAYANIŞMA İÇİNDE”Herkesin dayanışma içinde olduğu ifade eden Gül, ”Herkes böyle bir acılı günde din, ırk renk ayrımı yapmadan dayanışma içerisinde. Maraş’ı, Hatay’ı, Adıyaman’ı, oradaki yıkımları çok görünce Malatya sanki biraz daha hafif gibi gelecekti; ama buraları gezince doğrusu buranın aynı şekilde çok büyük bir hasar aldığını görmekten büyük bir üzüntü duyuyorum. Hayatını kaybeden herkese Allah’tan rahmet diliyorum. Hayatta olanlara sağlık sıhhat, acil şifalar diliyorum. Bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum.” dedi.“DEVLETİN SORUMLULUĞU VAR”Devlet ve kamuoyunun yalnız bırakılmaması gerektiğini belirten Gül, ”Bu vesileyle şunu da gördüm. Devletin, kamunun gücü büyük tabii. Hem güç, hem sorumluluğu var. Dolayısıyla elimden gelen her şeyi yapacak, koşturacak, devleti ve kamuoyunu da yalnız bırakmamak gerekir böyle büyük afetlerde. O zaman sivil toplum örgütlerine çok iş düşüyor. Sivil toplum örgütleri daha esnek olabiliyor. Daha çabuk yetişebiliyor. Daha küçük yerlere hemen koşabiliyor. Dolayısıyla onları da hep desteklemek, teşvik etmek gerekiyor.” diye konuştu.“HERKES ÇADIRDA UZUN SÜRE YAŞAYAMAZ”Gezdiği bölgenin tarihi bir bölge alan olduğunu hatırlatan Gül, “Buralar tarihi yerler, buralar 10 yılda 5 yılda değil, 100 yıl geçiyor ancak bir meydan çıkıyor. 100 yıl geçiyor, 200 yıl geçiyor, ancak bir bulvar oluşuyor. Bunlar böyle kısa zaman dilimleri içerisinde olmuyor. Şimdi yıkıldı. Bunları geri getirebilmek için onu hep akılda tutmak gerekir. O kültüre uygun, o iklime uygun yapılaşmayı, planlamayı yapmak gerekir. Doğru iş yapmak gerekir. Aceleyle başlayıp, işte doğru çıkmıyor. Ama doğru işi, süratli yapmak gerekir. Çünkü herkes çadırda uzun süre yaşayamaz. Herkes konteyner de uzun süre yaşayamaz. İnşallah bunları hep el birliği içerisinde devlet, millet, dayanışması içerisinde yapılacaktır.” dedi. (DHA)