Ayasofya’ın baş imamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın ‘dan Ebubekir Sifil’e destek!

Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Ebubekir Sifil’in sosyal medya üzerinden SÖZCÜ yazarı Yılmaz Özdil ve Tele 1’de program yapan Cüneyt Akman hakkında yaptığı ‘Öldüklerinde camilerimize cenazeleri sokulmasın’ sözleri büyük tepki topladı.

Sifil’in sözlerine Özdil, önceki gün yazdığı, “Yobazın tehdidi” başlıklı köşe yazısı ile yanıt verdi. Özdil, cenazesi için cemevlerini işaret ederek yazısının sonunda, “Bana gelince camiye almazsan cemevinden kaldırırlar, müsterihim” diye yazdı. Yılmaz Özdil’in cemevlerini işaret etmesinin ardından cemevi başkanları “kapılarının açık” olduğunu söyledi.

Özdil’in avukatı Celal Ülgen, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçeyle konuyu yargıya taşıdı. Şüpheli Sifil’in, “Hakaret” ve “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunu işlediğini söyledi. Dilekçede, “Ebubekir Sifil, bir akademisyen gibi değil tahrikçi bir şeriatçı milisi gibi davranmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

Bu gelişmelerin ardından dün cami olarak yeniden kullanıma açılan Ayasofya’ya başimam olarak atanan Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, kamuyonun büyük tepki gösterdiği Ebubekir Sifil’e destek verdi.

Twitter hesabından konuyla ilgili ayetler paylaşan Boynukalın’ın “Ebubekir Sifil hoca doğru söylemiş. Ancak bendenizi asıl düşündüren şudur: İslâm diyarı olmasıyla övündüğümüz şu ülkede birilerinin İslam’a kolayca dil uzatabilmesidir. Allah Müslümanları aziz eylesin!” dedi.

YILMAZ ÖZDİL: ‘ALLAH ISLAH ETSİN’

Ayasofya’nın baş imamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın’ın bu paylaşımını değerlendiren Yılmaz Özdil, “İnsanlara iftira atmak, asılsız suçlamalarla terör örgütlerine hedef göstermek dine de hukuka da sığmaz.” dedi.

Ayasofya imamının hedef gösteren bu açıklamayı, Kubilay’ın katledilişinin yıl dönümünde yapmasının tesadüf olmadığını ifade eden Özdil şunları söyledi:

DİNE DE HUKUKA DA SIĞMAZ: “Özenle seçilmiş bir tarih olduğunu düşünüyorum. Namuslu gazetecilik yaptığımız için sık sık çeşitli linç kampanyalarının hedefi oluruz. Daha dün yeni bir linç kampanyası başlatılacağını söylemiştim. Bu asılsız linç kampanyasının işaret fişeğini Ebubekir Sifil vermişti. Dine de hukuka da sığmayan linç kampanyasının sözcülüğünü de belli ki Ayasofya’nın imamına yaptırmışlar” diye konuştu.

CUMHURİYET TEHDİT ALTINDA: Din görevlilerinin hele ki Ayasofya kadar önemli bir camiinin baş imamının böylesine vebal alması ve siyasete bu kadar angaje olması, bir siyasi partinin emellerine bu kadar alet olması Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar büyük bir tehdit altında olduğunun kanıtıdır. Belli ki önümüzdeki seçimin kampanya malzemesi olarak yine dindar insanlarımızın dini duygularını alet edecekler, kullanacaklar.

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM: Ayasofya imamını Allah ıslah etsin. Ama şunu da bilsin ki Allah’ın huzuruna çıktığında Yılmaz Özdil’in vebali ile çıkacaktır. Dini siyasete bu kadar alet eden bir imama, bir Müslüman Türk vatandaşı olarak hakkımı helal etmiyorum. Sanırım samimi Müslüman bütün Türk vatandaşları da bu şekilde düşünür. Ama imam şunu bilsin ki, terör örgütlerine hedef göstermesine rağmen korkmadan ve yılmadan namuslu gazeteciliğimizi sürmeye devam edeceğiz. Bu tür siyasi saptırmalarla, iftiralardan oluşan linç kampanyalarıyla Türkiye’nin gerçek gündemi olan yoksulluk, yolsuzluk ve corona trajedisini unutturmalarına izin vermeyeceğiz.”

AYŞE SUCU: İSLAM HUKUKUNDA YERİ YOK

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilk kadın din hizmetleri ve ilk kadın eğitim uzmanı, SÖZCÜ Gazetesi Yazarı Ayşe Sucu ise Boynukalın’ın paylaşımı için şu değerlendimeyi yaptı:

“Öncelikle ‘tekfir’ kavramı eski dünya içinde siyasal ve hukuksal sonuçları olan bir kavramdır. Bugünkü hukuk devleti içinde bu kavramı kullanmak başlı başına bir tartışma konusudur. İkinci boyutu, Pazartesi günkü yazımda da detaylarıyla açıkladığım gibi; bir insanın yorumları, değerlendirmeleri ve davranışları üzerinden kimse kimseyi tekfir edemez. İslam hukukunda, ehli sünnet anlayışında bunun yeri yoktur. Yılmaz Özdil beyin açıklaması doğrudan Diyanet’le ilgilidir, bir çarpıtma var ortada. Hangi ayetle dalga geçmiş? Ayeti bırak dini bir açıklama bile yapmamış.

Hedef gösteren bu isimler, belli çevrelere kendilerini duyurmak çabası içindeler galiba. Her şeyden önce bu yaklaşım bir devlet memuruna yakışmaz. Bir Diyanet görevlisi, bir din insanı, bir İlahiyat profesörü toplumun her bireyini kucaklaması, bir o kadar da siyasetten uzak durması gereken kişidir. ‘Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz ilkesine uygun hareket etmek gerekiyor’; hatırlatırım.”

Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ise “Böyle sözlere ne gerek var. Toplumda kavga gerilim yaratır ve bunlardan herkesin kaçınması gerekir. Kutuplaşmaya yol açacak sözlerden tavırlardan uzak durulması lazım” dedi.