GÜNDEM
Gerçek İman sahipleri nasıl olur? Ey İsmailAğ tarikatı!
Gerçek İman sahipleri nasıl olur? Ey İsmailAğ tarikatı! Bizler okuyan, dinleyen, inanan kişileriz tarikat ve ilim adamlarının her birisine siyasi olmamak ile birlikte saygı duyarız, dinleriz.
Her kesimden olabilir bu alimler, alim dediğimiz mesele bir konu hakkında fikir sahibi olmasından dolayıdır.
Şimdi buraya bir yazı bırakacağım ki bunu aslında bilmeyen yok fakat gerçeklerden sapmış, koltuk peşinde koşan kişilerin bunu görmezden geldiğini, başkalarının fikirleri ile birlikte hareket eden, kendisi düşüncesi olmayan daha doğrusu özgür olmayan kişilerin bu yazıyı okuduğunda iki kişiyi kurtarsak ıslama hizmettir gözü ile bakıyorum olaya.
Yazıma başlamadan önce Devlet Bahçeli’nin bugünkü konuşmasına Gazi Mustafa Kemal Atatürk için söylediği her sözü bende alkışlıyorum fakat geç kaldı bunları söylemek için, nedenlerini de açıklayacağım.
Son dönemlerde İsmailAğ tarikatı ve bazı tarikatların içinde yuva yapmış yapılar odluğunu yıllardır biliyoruz bunu devletin açıklamalarını gündemini takip eden herkes bilir.
Özellikle Türkiye’de iki tarikat aldı başını gidiyor, Menzil ev İsmailağ tarikatı. İşte bu iki yapı arasında olan farklılar elbette var. Orası devletin kendi işi ama bir noktaya basmak lazım üzerinde çalışılmalıdır.
Özellikle İsmailAğ tarikatı üyeleri gibi görünen sosyal medyada propaganda yapan kimliği belirsiz garip bir grup var bunlar Ayasofya imamı için ‘de destek mesajları atıp binlerce kişiye tehdit mesajları arından ayetleri çarpıtarak yorumlama yaptıkları görüldü fakat twiterler tek bir yerden çıkmış gibiydi bunu zaten görüyoruz yani bu koordineli bir iş!
İkinci olarak geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ında olduğu yerde Atatürk’ü kastederek yapılan kafir açıklaması..
Yine dikkat etmek gerekirse burada Amaç Atatürk’ü eleştirmek değil alenen kafir demek. Atatürk’ü eleştirmek elbette mümkündür, fakat hakaret etmek İslam adabına uymadığı gibi toplumda kaos çıkarmak fetö ağızıdır bunu defalarca yazılarım ‘da belirttim.
1. Fetö Atatürk düşmanı olmasının iki sebebi var birincisi okuduğu kitaplar bilinç altında said nursi denen vatan haininin öğretileri. gerçi şimdi nurcular kabul etmese ‘de yüzlerce araştırma Saîd Nursi’nin nasıl bir ihanet içinde olduğunu gösteriyor.
Bu toplum onlarca tarikatın bir çok şeyini gördü..
Nur çeşmesi.. gibi iğrenç olaylardan bahsetmeyeceğim bile..
İkinci olarak İsmailağ tarikatı hocalarının açıklamaları gerçekten geçmişe baktığımızda görenlerin gözü fal taşı gibi açılıyor, fetö için evliya ile görüşmüştür diyen kişiler dahi oldu bunu rahatlıkla görebilir isteyen herkes..
Şüphesiz evliya olan kişi yanılabilir mi?
Kulluk eden kişi nasıl yanılabilir ki.. yanılmaz elbet ayet ile sabittir, onlara korku yoktur üzüntü ‘de yoktur diyor ayet..
Konumuza gelecek olursak hepinizin bildiği bir hadiseyi paylaşayım sizlerle..
SOMUNCU BABA!
Evet Somuncu baba olayı..
Güzel kardeşlerim Somuncu bana özellikle Bursa’da olanlar daha iyi bilir herkese yardım etmesiyle bilinirdi, Ekmekleri ey Müslümanlar diye veren bir zat, ufak bir fırını yanında mescidi olan yer olduğu yerde..
Şimdi bazı hocaları ve iman sahipleri ayırmak lazım, her tarikatın içinde bunlar olur mu dersek zaten başta olanın onayı olmadan açıklama yapılması tarikata aykırı, yani hocanın haberi yoktu gibi bir açıklama yapılırsa inanmak aptallık olur, herkes her şeyin farkında..
Gelelim konumuza Somuncu babaya..
Somuncu baba parasını ekmeğinden kazanıyor..
Yıldırım Beyazıt Han cami yaptırıyor, camide çalışanların ekmeğini somuncu baba veriyor..
Cami açılışın ‘da emir Sultan’da var, hutbe okuması için için aslında onun olması beklenirken burada büyüklerimiz var o buradayken bizim okumamız uygun değil diyor ve somuncu babayı gösteriyor..
ŞÖHRET AFETTİR!
Somuncu baba bizim şimdi ki kapısında milyonlar doldurup ardı sıra araçlarla milyonluk servetler ile koşacak birisi değil bu arada.. neden? Hz Muhammedin sözü ‘de ondan, şöhret afettir..
Tabii padişah2ın emri üzerine gidiyor ama somuncu baba ne diyor emir sultana bizi afişe ettin.. tabi cemaat bu olayları dinliyor mu elbette dinliyor.. herkes merak içinde kim bu alim diye bakıyor..
Tabii güzel bir hutbe veriyor.
Herkes sıraya giriyor el öpmek için ama somuncu baba kayıp..
Somuncu babaya devlet para veriyor ama somuncu baba kabul etmiyor, sırrımız aşikar oldu diyerek gitmek istiyor Bursa’dan.. peşinde koşanlarda var ama durmuyor ve gidiyor..
Neden mi?
Çünkü ilim sahibinin sahibinin işi ‘de sadece Allah iledir ‘de ondan..
Var mı ilim sahipleri burada.. elbette var ama onlar şatafat içinde olmazlar. Tabela sahipleri olmazlar..
Bulamadın mı..
Aç Kuran’ı oku..
Şimdi geldik bu zamana Dinin üzerinde en büyük barikat tarikattır.. Okumasını bilmeyene.. yoksa güzel tarikatlar olduğunu işinin sadece kul olmakla olduğunu elbette hissediyoruz..
Koskoca İsmailağ tarikatı içinde bu şekilde hocalar türüyorsa ve sakalları ağrımış bu kişiler çıkıp Atatürk için kafi diyebiliyorsa varın gerisini siz düşünün.. Devlet bahçelinin sözlerini bu sebep ile alkışlıyor, geri kalan açıklamaları ise siyasi ve politik olduğunu zaten herkes biliyor oda devletin kendi işidir. Bizi ilgilendiren ise tarihimizdir..
Şimdi gördünüz mü gerçek iman sahipleri nasıl olurmuş, nasıl olmalıymış.. !
Babakuş