Süleyman Özışık Fetö için 2012 yılında ne yazmış?

Bir önceki yazıda, “Türkçe Olimpiyatları’ndayım dedim diye twitter’da beni 700 kişi sildi attı. Oraya katıldım diye vatan haini ilan edildim” demiştim..

Bazı arkadaşlarım, bu duruma değinmeme şaşırmış, “Neden önemsedin bu durumu?” diye soruyor. Kendimi iyi ifade edememişim demek ki. Oysa ki mesele bir sosyal paylaşım sitesinde silinme meselesi değil. Durum bundan ibaret olsa güler geçerim.

İşin daha derin boyutu var.

Türkiye yıllardır her alanda bu sıkıntıyı iliklerine kadar yaşıyor.

Kürdüm diyorsan kesinkes PKK’lısın. Dindarım diyorsan laik olamazsın. Laikim diyorsan kafirin önde gidenisin. AK Partili isen hain, CHP’li isen iyi bir yurttaş, ülkücü isen vatanperversin.. Fethullah Gülen’i savunuyorsan kesinlikle vatan hainisin.. O’na küfredersen alkışı hakediyorsun..

Türkiye’nin resmi bu…

Yalnızlaştırmanın, ötekileştirmenin, aşağılamanın doruklarında yaşıyoruz.

Suçumuz günahımız, davetli olarak gittiğimiz Türkçe Olimpiyatları’ndaki güzelliği paylaşmak, o güzelliği, ötekileştirilme, yanlızlaştırılma, hain damgası yeme, kısacası “Bedel ödeme pahasına” bize yaşatanlara teşekkür etmekti.

Duymadığımız küfür hakaret kalmadı.

Bu durumu normal karşıladım.

O sadyumlara kadın, çoluk çocuk doldurup tepelerine binmenin planları yapan generalleri alkışlayanların, statta Türkçe şarkı söyleyen yabancı çocukları ve o çocukların hocalarını takdir ettik diye bizi alkışlamalarını beklemiyordum.

Yalnız o küfür ve hakaretlerin sahipleri bilmeli ki, hiç bir kelp havlaması kervanları yolundan döndürmeye yetmemiştir. 12 yıllık internet gazeteciliği hayatımızda bu kervan bu tür saldırılara çok şahit oldu ama yolundan dönmedi.

Yıllarca bu ülkede, “Bak irtica geliyor”, “Aman koministler geliyor”, “Ahan da darbe geliyor” diye ezilen mazlumlar, son 10 yıldır her platformda sahnelenen ve adı, “Fethullah Gülen üzerinden halkı sindirmek” konulan bu kirli oyunun figüranı olmadı, olmayacak.

Sahi ne yaptı bu Fethullah Gülen bize?

Gelin bunu tartışalım.

Bu adam 30 yıldır ülke gündeminden düşmüyor. Eğer ülkeyi bölmeye çalışan bir cemaatin lideri ise ve müritlerini birer terörist olarak yetiştiriyor ise..

Bu terör örgütü neden 30 yıldır kabuğundan çıkamıyor? 20 yaşında ele aldığı teröristleri 50 yaşını geçti ama hala tık yok!

Neyi bekliyor?

PKK gibi, El Kaide mensubu gibi, Hizbullah üyesi gibi, kendini canlı bomba halinde patlatan, birine saldıran, birini katleden bir tane Gülen Cemaati’ne mensup terörist var mı?

Yok!

30 yıldır bu adamın devletin resmi kurumlarına adam soktuğunu söylüyoruz! İyi de eğer bir amaç uğruna bu kadrolaşma yapılıyorsa, oralara yerleştirdiği adamlar emekli oluyor?

Amaç ne?

Ne zaman harekete geçecek bu terör örgütü?

1980 sonrasına dönüp bir bakalım..

Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan.. Kimi sağcı, kimi solcu, kimi muhafazakar…

Hepsi gerek hükümetleri gerekse muhalefet ettikleri dönemde bu adamın “ülke için güzel şeyler yaptığını” söyleyip durdu. Bu adamların tamamı ülkeye ihanet mi etti Gülen Cemaati’nin terörist eylemlerine göz yumarak?

Hakkında açılan tüm davalardan beraat etmiş, yasal olarak hiç bir tahkikat yok hakkında.. Bu ülkenin mahkemelerinin, savcı ve hakimlerinin tamamı mı hain?

Dünyada 175 ülkenin hükümetleri yaptıkları tüm araştırmalarda bir suç unsuru bulamadı, bir terörist eyleme rastlamadı.  Tüm zamanların en büyük hainine, bütün dünya neden seyirci kalıyor?

Suçu ne bu adamın anlatın!

Dindar olması mı?

Ekran maymununa çevirdiğiniz sizin din ulamelarınız gibi hareket etmemesi mi?

“Efendim, Mübarek Ramazan ayında orucunuzu eşinizle oral seks yaparak açabilirsiniz” diyen zat-ı muhterem “Din alimi” olacak, Gülen tehlikeli olacak öyle mi?

Mübarek Cuma saatinde Saba Tümer ile kakara kikiri yapan, bununla da yetinmeyip, milyonların önünde “Nasıl da geçirdim” işareti yapan diğer din aliminiz kadar da mı olamadı bu adam?

Suçu karısı tarafından sekreteriyle yatakta basılmaması mı?

Suçu porno yayın izlerken yakalanmaması mı?

Yoksa diğer hoca gibi ekranda karşısına mankenleri dizip, “Koca kedim benim. Senin canını yirim yirim. Maaaşallahhh. Allah ne güzellikler yaratıyor şükürler olsun inşallah! Ya ben seni… Ya maşallah ya valla bak maşallah da inşallah yani o derece” demediği için mi saygınlığından kaybediyor?

“Evet Abdullah Öcalan ve onun örgütü 30 bin insanımızı öldürdü ama ona da el uzatılmalı” diyen haysiyet yoksunları. Bu adam, o katil kadar da mı el uzatılmayı haketmiyor?

Suçu Endonezya’da, Senegalde, Tanzanya’da, Hollanda’da, Almanya’da, Meksika’da bayrağımızı dalgalandırması mı?

Fazıl Say 3-5 ülkede piyano çalıyor diye gururuz oluyor. Bu adam 175 ülkede Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı benim ülkemin Milli Marşı’nı çaldırıp okutunca hain oluyor öyle mi?

Bunları soruyoruz, yazıyoruz diye mi hain oluyoruz?

Bunları söyleyenler bu yüzden mi yıllardır bedel ödemeye devam ediyor?

Bunun için mi küfürleriniz, tehditleriniz?

Ben çapımı, çevremi ve cürmümü biliyorum. Birileri eğer bedel ödetmek isteyecekse, beni sinek gibi ezip geçer bunu da biliyorum.

Ama eğer bunları yazdım diye bir bedel ödenmesi gerekecekse, o bedeli ödemeyen namerttir.

Ödetmeyen de namert oğlu namerttir!

Kaynak: internethaber Süleyman Özışık