Connect with us

SİYASET

Zincirleme taciz ve tecavüz skandalına sessiz kalan CHP’ye büyük tepki !

Millet ittifakının büyük ortağı CHP’de yaşanan taciz ve tecavüz olayları ile alakalı olarak halen ses çıkmadı. Skandallar karşında sessizliğini koruyan CHP yönetiminin ne açıklama yapacağı halen merak ediliyor.

CHP’de bir süre önce ortaya çıkan taciz ve tecavüz skandallarıyla ilgili parti yönetimi sessizliğini koruyor.
CHP Maltepe İlçe Teşkilatı yöneticisi U.K.’nın tutuklanmasıyla birlikte ortaya çıkan taciz ve tecavüz skandallarının ardından sorular cevapsız kalmaya devam ediyor.

Kamuoyunda büyük tepkiye neden olan taciz ve tecavüz skandallarına yönelik CHP’den herhangi bir açıklama yapılmaması ise dikkat çekti.

“CHP OLAYLARIN ÜZERİNİ ÖRTMEK İÇİN SİSTEMATİK YALANA BAŞVURDU”

Taciz ve tecavüz olaylarının konuşulmaya başlandığı ilk günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik “suikast girişimi” olduğu iddiası ortaya atıldı. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü bu iddiaları yalanladı.

 

Ardından CHP kanadından, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve eşi Fatmanur Altun’un birden fazla makamdan maaş aldığı iddiaları dile getirildi. Ancak bu iddialar da Altun ailesi tarafından birinci ağızdan yalanladı ve asılsız iftiralara ilişkin yargı süreci başlatıldı.

 

Buna ek olarak CHP Milletvekili, “Fahrettin Altun’a dava açılan kişi polis baskınıyla gözaltına alındı” iddiasını ortaya attı. Ancak resmi kaynaklara göre ilgili şahsın bizzat giderek Emniyet’e ifade verdiği tespit edildi.

Taciz ve tecavüz skandalına ilişkin günler süren sessizlik devam ederken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kez de kendisi ve ailesinin telefonlarının “dinlendiği” iddiasını gündeme getirdi.

 

Ancak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Tamamen gündemi değiştirme çabasıyla yaptığı bir iftira” açıklamasıyla bu iddiayı da yalanladı.

Kılıçdaroğlu yine bu süreçte Tank-Palet Fabrikasının Katar’a satıldığı iddalarını da gündeme getirdi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “satış olduğu” iddiaları detayları anlatılarak yalanlandı.

Türkiye yaptığı icraatlar ile başarıya imza atarken, bir gazetecinin “Türkiye-Çin İhracat Treni’nin geri döndüğü” iddiası kampanyaya dönüştürüldü.

 

TCDD Genel Müdürlüğü ise sosyal medya hesaplarından #ÇinTreniNerede etiketiyle tüm güzergahları yayınlayarak bu iddiaları yalanladı.

İddialar tek tek yalanlanırken aynı süreçte bazı gazetelerde “Şehit babasına vergi borcu nedeniyle hapis cezası” haberleri yayınlandı.

Yapılan yalan haberlere ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bu iddiaların asılsız ve yalan olduğunu açıkladığı.

Ayrıca CHP Ankara Milletvekili Murat Emir de Çin’den alınan Kovid-19 aşısının Türkiye’ye geldiğini ve 10 gündür el altından AK Partili siyasiler ile yakınlarına aşı yapılmaya başlandığı iddiasını ortaya attı.

Fakat Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu Toplantısı’nda “Şu an için bizim Bakanlık olarak izin verdiğimiz herhangi bir aşı söz konusu değil” sözleriyle bu iddiaları da yalanlandı.

 

Asılsız iddiaların ardından özellikle sosyal medyada CHP’nin taciz ve tecavüz skandallarının üzerini örtmek için sistematik yalan siyaseti yürüttüğü belirtilerek parti yöneticilerine büyük tepki gösterildi. CHP teşkilatı içinden de bir grup üye, Kılıçdaroğlu’na seslenerek skandalların üzerinin örtülmemesi çağrısını yaptı.

CHP’nin, gündemi değiştirmek için uyguladığı sistematik yalanlarının üzerine sosyal medyada #YalanRüzgarıTaciziKapatmaz etiketiyle CHP’ye binlerce tepki yağdı.

Kamuoyunda CHP’nin taciz ve tecavüz skandallarına daha ne kadar sessiz kalacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DA SKANDALA SERT TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilişin 86. Yıldönümü Programında yaptığı konuşmada CHP içindeki taciz ve tecavüz skandallarına sert tepki göstermişti.

Erdoğan: “CHP’de daha önce de benzer örneklerine defalarca rastlanan artık kendi mensuplarını ve taraftarlarını bile isyan ettiren tecavüzlere sessiz kalan zihniyetin, kadın hakları konusunda söyleyecek hiçbir sözü olamaz. İçlerindeki rezilliklere ve kepazeliklere bakmadan önlerine gelene çamur atmayı, pislik sıçratmayı, yalan ve iftira ile itibar suikastı yapmayı siyaset kılıfıyla, Atatürkçülük kılıfıyla, sosyal demokrasi kılıfıyla örtmeye kalkanların maskelerini düşürmekte kararlıyız, bu böyle biline.” şeklinde değerlendirmelerde bulunmuştu.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir