ABD Seçimlerini hile ile kaybettiğini söyleyen Trump yönetimi, Venezüella seçimine ‘sahtekarlık’ dedi: ‘Zombi konuştu’ yanıtı geldi

Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olmasına rağmen Trump yönetiminin yaptırımları nedeniyle petrol çıkaramaz, rafineride işleyemez, ithal edemez hale düşen ve yokluklarla mücadele eden Venezüella’da, Ulusal Meclis (AN) seçimi, solcu iktidarın zaferiyle sonuçlandı.

Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun liderliğindeki Venezüella Birleşik Sosyalist Partisi ile müttefikleri, atılan 5.2 milyon oydan yüzde 67.6’sını aldı. Ancak muhaliflerin serbest ve adil olmadığı iddiasıyla boykot ettiği seçime katılım yüzde 31’de kaldı.

2015 seçiminde yüzde 74.25 katılım eşliğinde oyların yüzde 65’inden fazlasını alan muhalefet, 167 sandalyeli AN’de 112 sandalyenin sahibi olmuştu. Bunun üzerine Maduro 2017’de seçimle Kurucu Meclis oluşturup AN’nin yetkilerini büyük oranda budamıştı.

Bu seçimle iktidardaki Sosyalist Parti’nin elinde tutmadığı son devlet kurumu olan AN, ABD yaptırımları, darbe girişimleri, ekonomik çöküş ve yüz binlerce yurttaşın ülkeden göçmesine rağmen, Maduro müttefiklerinin kontrolüne geçti.

Reuters haber ajansı, seçim sonucuyla ilgili değerlendirmesinde “Maduro’ya, dünyanın en büyük petrol rezervlerine erişim için ABD yaptırımlarını ihlal etme riskini almaya istekli birkaç şirkete yatırım anlaşmaları sunmak için meşruiyet sağlayabilir” dedi.

Televizyondan halka hitap eden Maduro, “Ulusal Meclisi, halk çoğunluğunun oyuyla kazandık. Bu, demokrasi için hiç şüphesiz büyük bir zafer” diye konuştu.

Solcu lider, oy kullanmasının ardından da ‘Venezüella’nın kimsenin sömürgesi olmadığı’ vurgusunu yapıp seçim gününü ‘isyan ve bağımsızlık günü’ diye nitelemişti.

Trump yönetiminin darbe girişimleriyle Maduro’nun yerine geçirmeye çalıştığı, ocak 2019’da tek taraflı Geçici Devlet Başkanı ilan etmesinin sonuç getirmediği AN Başkanı Juan Guaido, Venezüella yurttaşlarına seçimi boykot çağrısı yaparken, 12 Aralık’ta halkoylaması düzenleyerek yurttaşlara seçim sonucunu reddetme ve hükümet değişikliği isteyip istemediğini soracağını iddia etmişti.

Seçimde Türkiye dahil 17 ülkeden heyet ve gözlemciler hazır bulundu, aralarında eski Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales ve eski Kolombiya Senatörü Piedad Cordoba da vardı.

ABD’de 3 Kasım seçimini kaybetmiş gözüken, ancak çok geniş çaplı hile yapıldığı iddiasıyla yenilgiyi kabul etmeyen Başkan Donald Trump’ın 20 Ocak’ta Beyaz Saray’dan ayrılması ufukta belirirken, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo giderayak Maduro’ya yüklenmeyi ihmal etmedi.

Pompeo “Venezüella seçiminde sahtekarlık yapılmıştır. Gayrimeşru Maduro rejiminin ilan ettiği sonuçlar, Venezüella halkının iradesini yansıtmamaktadır” diye tweetledi.

5 Ocak’ta görev süresi sona erecek Guaido’nun bomboş bir seçim merkezinin videosunu paylaştığı tweet de, ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelen senatörlerinden Marco Rubio tarafından retweet edildi.

Venezüella Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza, ABD’li mevkidaşına Twitter’dan yanıt verdi.

ABD’nin Venezüella’nın siyasi hayatına müdahale girişimlerinin başarısız olduğunu dile getiren Arreaza, Pompeo’nun çıkışıyla “Bir zombi konuştu” diye alay ederek şöyle devam etti:

“Üstelik kendi patronuna (ABD Başkanı Donald Trump) göre ABD seçimlerinde hile yapılmış olmasına rağmen. Dışişleri Bakanı Pompeo, sakince ve teslimiyetle gerçeği kabul et: Venezüella’da mutlak başarısızlığa uğradınız. Diplomasinin Dışişleri ve Beyaz Saray’a tez zamanda geri dönmesini umuyoruz.”

Eski ABD Başkanı Barack Obama’nın ekibinden Ben Rhodes da Trump yönetiminin ABD’deki seçim hilesinde Venezüella’nın da rolü olduğunu öne sürmesi üzerinden alay etti:

“Venezüella hakkında mı yoksa (2013’te ölen Venezülla Devlet Başkanı) Hugo Chavez’in ABD’deki oy verme makinelerine ne yaptığı hakkında mı konuşuyor?”

Bu arada avukatları eyaletlerde seçim hilesi iddiasıyla dava girişimlerini sürdürürken, Trump dün yine ‘gerçekte seçimi büyük farkla kazandığını’ iddia eden tweet attı.