GÜNDEM
Abdülkâdir Geylânî nasıl öldü? Hangi tarikata mensuptu?
Abdülkâdir Geylânî nasıl öldü? Hangi tarikata mensuptu? Kadiri tarikatını kurdu mu? Milyonlarca kişinin gönlünde yer etmiş bir alim, ettiği sohbet ve akidesi ile her dönemin sevilen isimleri arasında yer alan Abdülkâdir Geylânî.
Bu güzel insanın nasıl öldürüldüğünü biliyor musunuz? Peki Abdülkâdir Geylânî ‘nin hangi tarikata bağlı olduğunu hiç düşündünüz mü? Abdülkâdir Geylânî hangi akîde ‘ye sahipti?
Abdülkâdir Geylânî Hz Ğavs demek şirk mi ? Evet şirktir, Çünkü Ğavs olan yalnızca ALLAH c.c
Bir çok ehli tarikat ve cemaat üyeleri Ğavs Abdülkâdir Geylânî demişlerdir. Bunu diyenlerin çoğunun tarikat mensubu oldukları görülmektedir.
İstimdat yalnızca Allah c.c yapılır, bu inanıştan eksik olan ehli tarikatçı, radikal İslamcıların şirk içerisinde oldukları ise bilinmektedir. Allah’ın güç yetirdiği şeylerden başkalarından yardım istemek şirktir.
- Bakara Suresi / 153
- Bakara Suresi – 45-46
Buna delil olan ayetlerden yalnızca ikisidir. Sayısız ayet ve Hadis’te Allahtan başkasından yardım istenmeyeceği Ayet ile sabittir. Allah’ın sözü üzerine söz söyleyen var mı? Varsa o kefirdir.
Adına ilahiler yapan tarikatçıların sahiplendiği Hz Abdülkadir Geylan’in tarikat ve cemaat görüşü ise bir çok kişiye örnek olmuştur..
İlahilerin çoğunda şirk sözü söylenmiştir. Bu inanış ve ritüel ise tarihin tozlu sayfalarından günümüze kadar gelmiştir. Geliş sebebi ise zamanın İslam bilmez tarikatçılarıdır.
Bu konuyu özellikle araştırdım..
Abdülkâdir Geylânî Hambeli mezhebini çoğunlukla anlatmıştır. Bir çok mezhep konusunda ise bilgi sahibi olduğu tarihi kitaplarda geçmektedir. Abdülkâdir Geylânî
Abdülkâdir Geylânî medresesinde ilim ve İslami güzel anlatması ile dikkatleri üzerine çekmiş bir çok şirk batağında olan tarikat müritlerine nasihatler vermiş ve onların kurtuluşa ermesine vesile olmuştur.
mutezile mezhebi’nin geniş olduğu bölgelerde ve tarikat şeyhlerinin hedefi haline gelmiştir.
Tarikat şeyhlerinin görüşünün yaygın olarak İslami tanımak isteyen kişilere Allah ile aranızda aracı olma inanışını yayması ile insanlara anlatması o dönem içerisinde ‘de yaygındı.
Abdülkâdir Geylânî tüm bu İslam’da olmayan inanışlar ile mücadele etmiştir.
Bir çok kişinin gittiği medrese ‘de Geylani Hz dinleyenler tevhit ‘i tanır ve tövbe ederdi.
Abdülkâdir Geylânî ve Şihabeddin Sühreverdî münazarası!
Ehli tarikatçıların bugün dahi kitaplarını okuduğu kişi olan Şihabeddin Sühreverdî ile Geylani Hz münazarası bir çok kişi tarafından bilinmektedir. Ehli tarikatçılar bu münazaradan bahsetmez.
Kitapları ise yayınlanır 2021 yılı içerisinde tarikat içlerinde destekleri ile yayınlanır Şihabeddin Sühreverdî isimli tarikatçının
Abdülkâdir Geylânî ve Şihabeddin Sühreverdî münazarasında kelam için münazara edilmiş Geylani Hz kelamı bırakmasını buyurmuştur. Kaynaklarda Şihabeddin Sühreverdî bundan dolayı mürit ve topluluğu Geylani Hz düşmanlık etmeye başlamıştır.
Arından Geylani Hz ehl et-Tüsterîye sır nazariyesi akidesi gereğince reddiye vermiştir. Şihabeddin Sühreverdî’yi tekfir etmiştir
- İmam Zehebi kendi kitabında (Alamin nübela) Abdülkâdir Geylânî Hz övmüştür, Tevhid imamı Zamanın şeyhülislamıdır. Selef-i Salihin öncü savunucusudur.
- İbn Kudâme ondan ders almış başarılı bir öğrencisidir. Türkçeye çevrilmiş kitabını okuyabilirsiniz. ( El-Muğnî isimli kitap )
-
İbn Sem’ani onun hakkında şöyle demiştir: “Döneminin Hanbeli alimlerinin imamı ve şeyhidir. Fakih, Salih, dindar, hayır ehli, zikri bol, fikri daim bir zattır… ”(Tabakat’u Hanabile – İbn Receb el-Hanbeli)
Abdülkâdir Geylânî Hz hangi tarikata bağlıydı?
El-Arif Ali b. İdris şeyh Abdulkadir’e şu soruyu yöneltmiştir: “Ey Efendim! Allah’a dost olan bir kimse, Ahmed b. Hanbel’in i’tikadından başka bir i’tikada sahip olabilir mi ?” Bunun üzerine şeyh şu cevabı verdi: “(Başka bir i’tikada sahip) Olamaz ve (istikbalende) Olmayacak!”(Tabakat’u Hanabile – İbn Receb el-Hanbeli 2/199-200)
Cevap: Hayır başka bir itikada sahip olamaz ve istikbalen’de olamayacak (Kaynak: Tabakat’u Hanabile 2. cilt 199 sayfa)
O yıllarda Eş’ariyye, maturidi (sufi, Mutezile, Muattıla, cehmiyye, Kadariye, Hâricî ) yaygındı..
El-Gunye kitabında Abdülkâdir Geylânî Hz akidesini ortaya koymuştur. Sayfa 71. İsim sıfat meselesinde tarikatçılar ile ayrı olduğunu şu yazı ile dile getirmiştir.
Yine aynı Kitap’ta Allah’ın zatının her yerde olduğunu vasfetmek caiz değildir. Şüphesiz o semada arşın ‘da üzerindedir.
el fethu’r rabbani kitabında Geylani Hz: Allahtan başkasına İSTİGĀSE ve Tevessül edenleri tekfir etmiştir. Bu akidesi ile Geylani Hz tarikatçı olmadığını zamanın tarikatlarının karşısında olduğunu açıkça beyan etmiştir.
Ehli sünnet olan Geylani Hz Hanbeli mezhebine bağlı ehli sünnettir.
Aynı şekilde ehli tarikatçılara karşı Hz Abdülkâdir Geylani şu şekilde tarikatçılara seslenmiştir:
Allah Azza ve Celle’nin hakkı hususunda onlara itimat edip şirk koştuğunda, sana ne fayda ne de zarar verebilirler, senden uzaklaşırlar. Seni onun öfkesine düşürürler.
Yazıklar olsun sana ki, Allah sana başkasından daha yakın olduğu halde, O’ndan başkasından bir şey istemekten utanmıyorsun!?
Allah ile beraber bir başkasına dua etme! Şu buyruğunda olduğu gibi: “Allah ile beraber bir başkasına dua etme!”(Cin:18)
Hz. Abdülkâdir Geylânî nasıl öldü?
Abdülkâdir Geylânî Hz ölüm sebebi: Bazı tarihi kaynaklarda tarikatçılar Geylani Hz linç etmiştir. Sühreverdî vb ekolünden olanlardan. Bağdat’ın tarikatçıları linç etmiş ağır yaralanmış ve vefat etmiştir. Kimi kaynaklar ‘da ise tarikatçılar tarafından zehirlenmiştir. Bu ikisi arasında farklılık olsa da Hz. Abdülkâdir Geylânî tarikatçılar tarafından öldürülmüştür. Kaynaklar bunda ittifak etmiştir.
Geylani Hz oğullarına nasihati.
ey oğullarım ne kimseden korkun nede ümit var olun. ihtiyaçlarımızın hepsini Allah’tan isteyin, Allah c.c başka kimseye güvenmeyin.
Hz. Abdülkâdir Geylânî Ölümü sonrası ne oldu?
Gilani 21 Şubat 1166’da (11 Rabi’ul-Sani 561 H.) 87 yaşında öldü. Cenazesi, Irak’ın Bağdat kentinde Dicle’nin doğu kıyısında, Rusafa’daki Babul-Şeyh medresesindeki bir türbeye defnedildi. Safevi Şah İsmail I döneminde, Gilani’nin mezarı yıkıldı. Ancak 1535 yılında Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman hala ayakta olan türbenin üzerine bir kubbe yaptırmıştır.
Ölümünden sonra defnedildiği yerde mezarı sürekli tarikatçılar tarafından tahrip edilmiştir. Rusafa’daki Babul ‘de olan.. Sefevi Şah ismail mezarının bulunmasını istemiştir. Bulunduktan sonra bütün mezarlık yıktırılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman ve dönemin Şeyhülislam selef-i salihin akidesinden olan Ebu Suud efendi nasihat etmiş ve mezarının düşünüldüğü yere bir anıt yaptırıyor.
Tarihçilerin bazıları bu durum karşısında badatta olan tarikat ve şii inancına sahip olanlara bir mesaj verildiğini ima etmiştir. bu mesaj ‘da Hz. Abdülkâdir Geylânî torunları Osmanlı geldi mesajı olduğunu belirtmişlerdir.
İlerleyen yıllarda İngilizlerin işgal etmesi ile Hz. Abdülkâdir Geylânî mezarı olduğu düşünülen yer kebeye benzer şekilde bir yere çevrilmiştir. Bundan sonra ise tarikatçılar Hz. Abdülkâdir Geylânî’nin mezarını Kabe’de olan gibi tavaf etmeye başlamıştır.
Bilinen yanlışlar
Hz. Abdülkâdir Geylânî kadiri tarikatını kurmamıştır. Bu Tarikatçıların uydurmasıdır.
Babakuş
Kenan
30 Aralık 2021 at 13:15
Harika bir içerik olmuş, okuduğum en ayrıntılı bilgi burada görmek ne güzel, yazandan Allah razı olsun. Sizin gibi bilgilendirici yazı yazan yoktu. Ben Geylani hazretlerinin kadiri tarikatıni kurduğunu düşünüyordum. Ama bu yazıdan sonra fikrim değişti, meğer ne çok kandırmışlar bizleri..