İBB Meclisi aralık ayı oturumlarının son birleşimi Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında toplandı.
Oturumda İBB CHP Meclis Üyesi Murat Cirav tarafından Türkan Saylan’ın isminin bir yıldır bekletilerek bir sokağa verilmemesi gündeme getirildi. Cirav, bunun nedenini sordu.
İBB AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş‘un Cirav’a verdiği yanıt tartışmalara neden oldu. Meclis 1. Başkan Vekili Zeynel Abidin Okul ise konunun polemiğe dönüşmemesi uyarısında bulunarak oturumu kapattı.
“TÜRKAN SAYLAN’IN ADI NEDEN BİR YILDIR SOKAĞA VERİLMİYOR?”
İBB CHP Meclis Üyesi Murat Cirav, “Ben merak ediyorum, bir yıldır neden Türkan Saylan’ın adı sokağa verilmiyor, bekletiliyor. Polemik yapmadan söylemek istiyorum. Türkan Saylan’ın isminin neden bekletildiği konusunda cevap bekliyorum” dedi.
“AK PARTİ BURADA OLDUĞU SÜRECE TÜRKAN SAYLAN’IN İSMİ BİR YERDE YAŞATILMAYACAK”
İBB AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş, Saylan’ın toplumun ortak değerlerini böldüğünü öne sürerek “Biz Türkan Saylan, toplumun çoğunluğunu teşkil eden insanların ortak değerlerine saygı duymayan biridir. Türkan Saylan bu milletin ortak değerlerine hakaret eden birisidir. AK Parti çoğunluğu burada olduğu sürece Türkan Saylan gibi bu toplumu bölen kişilerin isimleri bir yerlerde yaşatılmayacaktır” diye konuştu.
“BU KARAR SİYASİDİR”
İBB CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, Saylan’ı hedef alan Gökkuş’a cevap vererek, “Türkan Saylan’ın isminin neden bekletildiğinin itirafını kulaklarımızla duymuş olduk. Bunlar FETÖ’cülerin sözleridir. FETÖ’cüler bu sözlerle Türkan Saylan’ı cezaevine attılar. Bu karar siyasidir. Siyasi düşüncelerine uymadıkları için Türkan Saylan’a düşmanlık yapıyorlar” dedi. Meclis 1. Başkan Vekili Zeynel Abidin Okul ise konunun polemiğe dönüşmemesi uyarısında bulunarak, “Bunun FETÖ ile ne alakası var?” ifadelerini kullandı.
TÜRKAN SAYLAN FETÖ’YÜ 1999 YILINDA FETÖ’YÜ İŞTE BÖYLE ANLATIP, HEDEF OLMUŞTU
19 Haziran 1999’da Ali Kırca’nın sunduğu Siyaset Meydanı programına katılan Prof. Dr. Türkan Saylan, FETÖ lideri Fethullah Gülen ve cemaatiyle ilgili uyarılarda bulunmuştu.
Cemaat’in çocukluktan itibaren insanların beynini yıkayarak devlet kadrolarına, eğitime, askeri kadrolara nasıl sızdığını ve kimliklerini nasıl gizlediklerini anlatan Saylan, konuşmasının sonunda “Bu konuşmamın sonunda benim de başıma ne gelecek bilinmez” demişti.
“Türkiye’nin her tarafının sarıldığını gözümüzün önünde görüyoruz. Eğer Türkiye çağdaş, laik bir ülkeyse, eğer bu insanlarımızın hepsinde biraz akıl varsa madalyonun ön yüzünü değil arka yüzünü görmek zorundalar.”
En önemli zarar siyasetçilerden geliyor. Siyasetçiler cumhuriyetin temel ilkelerini sadece bir yemin gibi okuyup ondan sonra hangi tarikattan cemaatten oy alırız kaygısı taşıdıkları için her zaman bu insanlarla bir şekilde temas kurma yarışı içindeler. ‘İyi tarikatlar vardır’ diyen siyasetçiler de karşımızda. Bu olayın ne boyutlara vardığının bilinmesi lazım”
TÜRKAN SAYLAN KİMDİR ?
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı, Kardelen projesi ile yaşam, sağlık ve eğitim gibi birçok alanda başarılara imza atmış olan Prof. Dr. Türkan Saylan, (13 Aralık 1935, İstanbul – 18 Mayıs 2009, İstanbul), Türk tıp doktoru akademisyen, yazar, eğitimci ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin eski Genel Başkanıdır.
13 Aralık 1935’te İstanbul’da doğan Türkan Saylan, Kandilli Kız Lisesi ve İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1968 yılında deri ve zührevi hastalıklar uzmanlığı alan Saylan, 1968 yılında da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’nda Başasistanlığa başladı.
İngiltere ve Fransa’da çalışmalar yapan Saylan, 1977 yılında profesör oldu ve 1982-1987 yıllarında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı’nı, 1981–2001 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nü yürüttü.
1976 yılında lepra diğer bir adıyla cüzzam çalışmalarına başladı ve Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı’nı kurdu. 1986’da Hindistan’da “Uluslararası Gandhi Ödülü”nü aldı. 2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün lepra konusunda danışmanlığını yapan Saylan, aynı zamanda Uluslararası Lepra Birliği’nin (ILU) kurucu üyesi ve başkan yardımcısıydı.
1957’de evlenen, iki oğlu olan Saylan’ın iki torunu bulunuyor. 17 yıl meme kanserine karşı mücadele eden Saylan, 18 Mayıs 2009’da hayata gözlerini yumdu.