GÜNDEM
Başkan Şentop: Bizim gayretimiz, Türkçe’mizi ebediyete kadar yaşatmak ve yaymak
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Bizim gayretimiz, temennimiz Türkçemizi ebediyete kadar yaşatmak ve yaymak içindir. Tabiî bir dil etkin, verimli bir şekilde kullanılırsa yaşar. Aksi takdirde buzulların eriyip yok olması gibi, kelime kelime eksilir ve yok olup gider. Bazı dillerin yok olmasının sebebi o dilin yazı dilinin olmayışı ve o dilin kuşaklara aktarılmamasıdır” ifadesine yer verdi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Gazi Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı, Meclis’in açılışının 100’üncü yıl dönümünü onurlandırmak için online olarak düzenlenen 12’nci Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu’nun açılışında bir konuşma yaptı. Milletlerin en önemli ortak değer paydasının ‘dil’ olduğunun altını çizen Şentop, “Dil, millet olmanın ilk şartıdır. Bayrak, hürriyet ve bağımsızlığımızı simgeler. Dil kimliğimizi, mensubiyetimizi belirler. Birliğimizin, kardeşliğimizin çimentosu, kültürümüzün, medeniyetimizin taşıyıcı kolonudur” dedi.
Dilin canlı bir varlık olduğuna dikkat çeken Şentop, “Ülkeler, toplumlar gibi oluşur, gelişir. Varlığını koruyup korumayacağı ise onu yaşatma konusunda gösterilen ihtimama bağladır. Tarih boyunca 30 bin dil oluştuğu ileri sürülmektedir. Bunların 25 bini, tıpkı diğer canlılar gibi ölüp yok olmuştur. Şu anda 5 bin dilin konuşulduğu bilinmektedir” diyerek konuştu.
‘BİR İNSANIN DİLİ, KİMLİĞİDİR, KİŞİLİĞİDİR’
“Bizim gayretimiz, temennimiz Türkçe’mizi ebediyete kadar yaşatmak ve yaymak içindir” diyen Şentop, şu sözlerle konuşmasına devam etti :
“Tabiî bir dil etkin, faal, verimli bir şekilde kullanılırsa yaşar. Aksi takdirde buzulların eriyip yok olması gibi, kelime kelime eksilir ve yok olup gider. Bazı dillerin yok olmasının sebebi o dilin yazı dilinin olmayışı ve o dilin kuşaklara aktarılmamasıdır. Bir insanın dili, kimliğidir, kişiliğidir. Nasıl konuşuyorsanız, öylesinizdir. Dilimiz, zihnimizin, gönlümüzün tercümanıdır. Kelimeler sadece düşünceleri aktarmaz. Hisleri, inançları da aktarır. Kendi şifreleri vardır. Kendimizi hangi millete ait hissediyorsak, mesafesini dilimiz ayarlar. O sebeple kültür ve medeniyetin sınırları, siyasi sınırlardan geniştir. Eğer Türkçeyi lehçeleriyle birlikte bir bütün olarak kabul edersek 300 milyondan fazla kişinin konuştuğu bir dil. Peki dilimiz gelecekte aynı seviyede kalacak mı? Bu sorunun cevabını vermek, bilmek zorundayız. Bir işte ustalaşmanın şartı, o işi çok tekrar etmektir”