Benim başörtülü bacımı cenazeye almadılar!

Benim başörtülü bacımı cenazeye almadılar! İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut efendinin ölümü sonrasında vasiyeti gereği kadınların cenazeye katılmayacağı bildirildi.

Bu konuda bir çok kadın ve cemaat mensubu ise sessiz kaldı!

Sosyal medyada ise tarikata bağlı olmayan kişilerin ise, kadınlarla ilgili açıklamalarını yeni görmeleri ise onları şaşırtmış olmalı..

Öncelikle bilmeyenler için bildirmek lazım, zamanın durumu göze alındığında şöyle bir durum söz konusu..

Bu konuşma kaç yılında yapılmış, konuşmanın tamamdır nedir? bakılır, buda devletin kadrolu çalışanlarının sorunu..

Diğer mesele ise yahu böyle şey olur mu?

Neden olmasın? Çünkü halen bu uygulama devam ediyor. Zorla götürmüyorlar fakat burada öncelikle dikkat edilmesi gereken bir durum var, Öncelikle evlatlar aileleri gibi aynı görüşü savunmaya bilirler, Zorlana bilirler, Burada devletin mutlaka bir inceleme yapması şart sadece bu cemaat için değil, Diğer tüm cemaat ve tarikatlar için geçerli.

18 yaşını geçmiş kişiler aile baskısı ile karşılaşabilir. Burada asıl mesele dünyada göçmüş kişinin ne dediğine değil ona inanıp bunu uygulayan kişilere gözler mutlaka çevrilmeli..

Artık bu cemaat ve tarikat gerçeği hayatın içerisine kadar girdi, Kapatılmaları söz konusu değil sadece denetlenmeleri gerekiyor.

Zorlanarak din öğrenim inancının acı tabloları olur, İslam’da zorlanma yoktur, Bir çok Müslüman çocuklarının dini olarak iyi eğitim alması veya belirli bir tarikat yada cemaat inanışına sahip olması isteyebilirler. Fakat eğitim alan kişinin mevcut durumu önemlidir. Aile içerisinde baskılar acı ve trajik hayatları ortaya çıkarıyor..

Bu çocukların veya bireylerin her birisi Türkiye cumhuriyetinin vatandaşıdır ve yasalar ile korunur.

Mahmut efendi zorlayın mı demiş?

Hayır aksine zorlayın dememiş… Ölenin arkasından  konuşulmaz, şuan tartışılan bu durum 40 yıl öncede biliniyordu, şimdide biliniyor, bugün gündeme gelse de bu cemaat içerisinde bilinen durumdu..

Kısacası Benim başörtülü bacımı cenazeye almadılar, durumu yıllardır biliniyordu. Bugün gündem olması ile hiç bir gerçek değiştirilmez.

Kabul edilir yada edilmez ama asıl mesele bu görüşü savunan milyonlarca kişi var, hatta kendi okul ve yerlerinde bu öğreti halen devam ediyor..

Kadınlarda bilerek ve isteyerek bunu kabullenmiş durumdalar.

Fakat bu durumu İslami olarak ele alırsak nasıl bir durum ortaya çıkıyor bakalım?

Öncelikle bunu sadece Mahmut efendi belirtmiyor, Diğer tüm tarikat ve cemaat mensupları da bu durumla ilgili olarak üç açıklayıcı hadis var..

Kadınlar cenazeye katılabilir mi?

Taberani’nin rivayetine göre, Ümmü Atıyye anlatır:

“Resulullah Medine’ye hicret ettiğinde Medine kadınlarını bir evde topladı. Sonra Hz. Ömer’i bize gönderdi. Hz. Ömer,

‘Ben Resulullahın size gönderdiği bir elçisiyim. Kadınların cenazeye çıkmasını nehyetti.’ dedi.”

Ebu Ya’lâ’nın bildirdiği hadis-i şerifte, Hz. Enes demiştir ki:

“Resulullah ile bir cenazeye gitmiştik. Resulullah (orada) gördüğü kadınlara sordu:

– Cenazeyi omuzlar mısınız?
– Hayır, omuzlamayız.
– Ya ölüyü defneder misiniz?
– Hayır.
– Öyle ise hiçbir sevaba nail olmayarak evinize dönünüz, buyurdu.”

Kısacası İslami kaynaklara göre kadının cenaze namazı kılmasında sorun yok! fakat, taşıma ve eşlik etmesi uygun değildir. Diyeceklerim bu kadar.. Şimdi ehli sünnete bakalım.. Sonra diğer mesele için ise zaten kaynaklara bakarak dinin nasıl tahrip edildiğini daha iyi anlarsınız..

İmam-ı a’zam Ebu Hanife de: “Kadınlara cenaze takibi uygun değildir” demiştir.
İbni Abbas, Kasım, Salim, Zühri, Rebia, Ebü’z-Zinâd’dan cevazı rivayet edilmiştir.
İmam-ı Malik bu hususta yaşlı kadınlara ruhsat vermiş, gençler için hoş görmemiştir. İmam-ı Malik’ten keraheti hakkında da bir rivayet vardır.
İmam-ı Şafii de mekruhtur, fakat haram değildir, demiş.

Babakuş