GÜNDEM
DALAMAN’DAKİ DSİ PROJESİNDE YÖNETMELİĞE VE İHALEYE AYKIRI KUM, ÇAKIL ELEĞİ RANTI
Son dönemde Muğla’nın Dalaman ilçesinde yaşanan kanunsuzlukları ve rant olaylarını haberleştirmiş, bazı haberler kendine yerel ve ulusal basında yer bulmuştu. Dalaman’daki yeni rant olayı ise DSİ tarafından ihalesi yapılan “Dalaman Ovası Sulaması” projesinde yaşanıyor.
1930’lu yılların başında o dönem adı Terzialiler olan Ortaca ve civar yerleşim yerlerindeki halk, Atatürk’e mektup yazarak kendisini Ortaca’ya davet ederler. Bölge halkı yazdığı mektupta, Ortaca’dan, Dalaman ve Fethiye’ye ulaşımda güçlük yaşandığını ve bu üç yerleşim yerini birbirine bağlayacak modern bir köprü yapılmasını talep ediyorlar. O yıllarda Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk, bölge halkına cevaben yazdığı mektupta, yöreye gelmeyi çok arzuladığını, Dalaman’daki Devlet Üretme Çiftliğini de görmek istediğini, köprünün yapılması için de talimat verdiğini, köprü bitince üzerinden geçmek üzere yöreye gelmek istediğini belirtir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve Nafıa Vekili İsmet Çetinkaya’nın yakından ilgilenmesi sonucu, 1934 yılında yapımına başlanan köprü, Dalaman Üretme Çiftliği bünyesindeki Tarım Açık Cezaevindeki mahkumlardan oluşan 170 işçinin çalışmasıyla, bir yıl içinde, Fransa’dan getirilen bir projeye ve Fransız mimarisine uygun olarak köprü tamamlanır. Ancak, Atatürk’ün rahatsızlanması ve tedavisinin sürmesi nedeniyle, köprüden geçmek Atatürk’e nasip olmaz. Köprü, Muğla-Dalaman karayolunun güzergahının değiştiği 1960’lı yıllara göre kesintisiz ulaşım hizmeti verir.
Edinilen bilgilere göre, Muğla’nın Dalaman ilçesinde yapılması amacıyla “Dalaman Ovası Sulaması” adıyla DSİ tarafından ihaleye çıkılan projede, projenin inşaatından sorumlu şirket Atatürk Köprüsü’nün hemen bitişiğine şantiye alanını kuruyor. 2 Mayıs 2017 Salı günü başlayıp, 21 Nisan 2023 Cuma günü bitmesi planlanan projede, süreç içerisinde inşaat işini yapan şirket tarafından Kum, Çakıl Eleği kurulmuş. Kurulan elek yine şantiye alanına bitişik ve Atatürk Köprüsü’nün hemen altında yer alıyor. Konuyla ilgili bir önceki haberimizde, projeye malzeme sağlaması için kurulan Kum, Çakıl Eleği’nde piyasaya ticari amaçlı kum ve çakıl satışı yapıldığından bahsetmiştik. Ancak, yaptığımız araştırmalara göre burada daha fazlası var. Şöyle ki;
08.12.2007 tarihinde yayımlanan 26724 sayılı Resmi Gazete’de yer alan “KUM ÇAKIL VE BENZERİ MADDELERİN ALINMASI, İŞLETİLMESİ VE KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ”ne göre burada yapılan işlemler yönetmeliğe aykırı.
Atatürk Köprüsü’nün hemen altına kurulan Kum, Çakıl Eleği’nde yönetmeliğe aykırı olan bazı noktalar şu şekilde;
Yönetmeliğin 2. Bölüm 5. Madde “i” fıkrasına göre, “Akarsu ve dere yatakları üzerinde inşa edilmiş köprü, menfez ve benzeri sanat yapıları bulunan akarsu ve dere yataklarında, anılan sanat yapılarından herhangi birine menba yönünde 750 metre ve mansap yönünde 1000 metreden daha yakın mesafe bırakarak yaklaşılacak hallerde kum, çakıl ve benzeri maddelerin alımına yönelik kum ve çakıl ocağı açılması ve işletilmesine izin verilmez” ibaresi yer alıyor.
Ancak, projenin inşaat işini yüklenen firma tarafından kurulan “Kum, Çakıl Eleği” Atatürk Köprüsü’ne 750 metreden daha yakınında.
Yine aynı yönetmeliğin 3. Bölüm 6. Madde “g “ve “ı” fıkralarına göre, çıkartılan kum ve çakıl malzemelerinin yıkanması ve temizlenmesi işleminden sonra elde edilen “pasa” ve diğer atıklar depolanmalı ve kum ve çakıl çıkarılan yere kesinlikle geri bırakılmamalı.
Yönetmeliğin 3. Bölüm 6. Madde “k” fıkrasına göreyse, “Akarsu ve kuru dere yataklarından kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi faaliyetlerine ilişkin olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan söz konusu faaliyet sahası ile ilgili su ürünleri açısından alınacak görüş doğrultusunda faaliyetler yürütülür.” deniliyor.
“Dalaman Ovası Sulaması” adıyla yapılan ve DSİ’nin ihale ettiği projede, hem devlet kurumları üzerinden kanunsuz bir şekilde ticari faaliyet yürütülerek “haksız kazanç” elde ediliyor hem de ilgili yönetmeliğin birçok madde ve fıkrası ihlal ediliyor.
Yine, “Kum Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliği”ne göre, “İzleme” görevi İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’ne, “Denetleme” görevi ise İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Bakanlık ve Bakanlıkça yetki devri yapılmış kurum ve kuruluşlara ait. Yönetmelik hükümlerine aykırı faaliyette bulunanlara Çevre Kanunu’nun 20 nci maddesi birinci fıkrası (l) bendinin ikinci paragrafına göre idari para cezası ve 15 inci maddesi uyarınca faaliyeti durdurma yaptırımı uygulanmasına hükmedilmiş.
Dalaman’da, DSİ gibi bir Devlet kurumunun ihalesini alarak hem Devletten para kazanan hem de Devlete hizmet sunan bir firmanın “DSİ” adına sığınarak yaptığı bu kanunsuz eylemlere ve ticari ranta yetkililerin nasıl tepki vereceği merak ediliyor. Yetkililerin, gerek kurum ve kuruluşların kamu önündeki itibarı gerek yasa, yönetmelik ve mevzuatların herkese eşit ve adil olarak uygulanmasını sağlamaları ve bunu denetlemeleri gerekmektedir.