Ruhun sağlığı ve gıdasında bugün…

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرّحِيمِ
لِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِؕ يَخْلُقُ مَا يَشَٓاءُؕ يَهَبُ لِمَنْ يَشَٓاءُ اِنَاثاً وَيَهَبُ لِمَنْ يَشَٓاءُ الذُّكُورَۙ ﴿٤٩﴾
﴾49﴿Göklerin ve yerin egemenliği Allah’a aittir. O dilediğini yaratır; dilediğine kız çocukları bahşeder, dilediğine de erkek çocukları bahşeder.
( ŞÛRÂ – 49 )

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرّحِيمِ
اِنَّـمَٓا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌؕ وَاللّٰهُ عِنْدَهُٓ اَجْرٌ عَظٖيمٌ ﴿١٥﴾
﴾15﴿ Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir imtihandır; büyük mükâfat ise Allah’ın katındadır.
( TEGÂBÜN – 15 )
♾♾♾♾♾♾

“Her doğan çocuk, İslâm fıtratı üzere (temiz ve günahsız olarak, tevhîde meyilli bir sekilde) doğar. Daha sonra anne babası onu (inançlarına göre) ya hristiyan, ya yahudî ya da mecûsî… yapar.”
(Buhârî, Cenâiz, 92)
*

“Çocuklarınıza yedi yaşındayken namaz kılmalarını söyleyiniz. On yaşına bastıkları hâlde kılmazlarsa kendilerini cezalandırınız yataklarını da ayırınız.”
(Ebû Dâvûd, Salât 26)
*

Bir baba evlâdına güzel edep ve ahlâktan daha üstün bir miras bırakmış olmaz.”
(Tirmizi, Birr 33)
♾♾♾♾♾♾

“ESSELAMÜ ALEYKÜM”
İslamda çocuk eğitimi doğumuyla birlikte başlar.
“Siz kıyamet günü, kendi isimleriniz ve babalarınızın ismi ile çağırılacaksınız. Öyle ise, isimlerinizi güzel kılın.” [ Ebû Dâvûd, Edeb, 70.] hadisinde buyrulduğu gibi,
Sağ kulağina ezan sol kulağınada kamet okunarak, Efendimiz (s.a.v)’in emri gereği çocuğa anlamlı bir Müslüman ismi konur.
Çocuğa verilecek en önemli eğitim tevhit eğitimidir. Zira insanın önce kul olduğunu bilmesi ve Rabbini tanıması gerekir.

Sonrasında hayatının geri kalan kısmını da bu doğrultuda düzenlemeli ve yaşamalıdır. Bu yüzden çocuğa ilk öğretilicek şey için Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyururlar:

“İlk söz olarak çocuklarınıza güzel bir şekilde «لَآ إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ: Lâ ilâhe illâllah» demeyi öğretiniz!” (Beyhakî, Şuabu’l-îmân, VI, 398)
Çocuklar ilk eğiticileri ve ilk rol modelleri Anne ve babalarıdır. Bu yüzden bir çocuk küçüklüğünde kuvvetli bir din, iman, ahlâk dersi almazsa, İslâmiyetin ve imanın erkânlarını ruhuna alması sonraları çok zor olur. Laik eğitim sisteminde sadece dünyevî eğitim yapılmaktadır. Din eğitim olarak değil kültür olarak verilmekte. Dolayısıyla Çocuk okul dışında dini ve ahlâki bir eğitim almaz ise, ailesini, anne ve babasını dindar görmezse ve yalnız dünyevî derslerle zihni terbiye olursa, arkadaş çevresi, ve özellikle sosyal medyanın tesiriyle, dinden ve geleneklerden uzak, asileşir, saldırganlaşır, söz tutmaz, başına buyruk, sorumsuz bir çocuk olarak yetişir. Böyle yetişen nesillerin gönlünden iffet ve hayâ perdesi sıyrılmış, saygısızlık ve yüzsüzlük âdeta şiarı olmaya başlamıştır. Anne ve baba oğluna veya kızına bir şey söylese on katıyla karşılığını almaktadır.

Sonunda artık anne-baba belli bir yaştan sonra çocuğunun sigarasına, uyuşturucu kullanmasına, akşamları eve geç gelmesine, hattâ geceleri sokakta geçirmesine, dinî vecibeleri yerine getirmesine dahi karışamaz olur.
Toplumda artık çocuklarından şikayet etmeyen bir aile neredeyse kalmadı. İşte bütün bu olumsuz sonuçların sebebi, çocuklara sadece dünyasını kurtarmaya yönelik eğitim vermekten kaynaklanmaktadır. Buna çözüm çaresi, eğer çocuklarımıza evimizde yeterli dini eğitimini veremiyorsak, kuran kurslarına gönderemiyorsak, günümüzde eğitim kalitesi diğer okullarla boy ölçüşebilen, bazen onlarıda geçebilen ve sayıları her geçen gün çoğalan İmam Hatip okullarına vermeliyiz. Hele Hafızlık eğitimide yaptıran proje İmam Hatip okulları, hafızlıkla birlikte diğer dersleride çok başarılı bir şekilde öğreterek, LGS’de yüzlerce Türkiye dereceleri yapıyorlar. Bu okullarda İmanlı pırıl pırıl geleceği inşa edecek nesiller yetişiyor. Çocuklarını normal orta okullara yazdırmış olanlar, istedikleri takdirde sene kaybı olmadan İmam Hatip orta okullarına kayıtlarını aldırabilirler.