SİYASET
Erdoğan Biz geldiğimizde normal ambulans var mıydı? Dedi İlk Ambulans ne zaman yapıldı?
Erdoğan: Biz geldiğimizde normal ambulans var mıydı? Dedi İlk Ambulans ne zaman yapıldı? Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenirken, Kendi döneminden önce Ambulans olmadığını belirti!
Açıklama sonrası ise Erdoğan’ın bu sözleri gündem olurken, İlk Ambulans yapımı araştırılmış ve ortaya çıktı!
İLK AMBULANS NE ZAMAN YAPILDI?
Türkiye’de olan Ambulanslar..
1985 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından karayollarında gezici sağlık hizmeti vermeye başlamış, 1986 yılında ise İstanbul, Ankara ve İzmir’de 077 telefon numarası ile Hızır Acil Servisi kurulmuştur. 1991 yılında Türk Telekom’un kuralması ile 077 olan telefon numarası 112 ambulans olarak değiştirilmiştir.
Havacılık tıbbının gelişmesinin yanında hava yolu ile ambulans kullanımı pratik bir önem kazanmaya başlamıştır. Almanya’da 1943 yılına kadar bir milyondan fazla yolcu hava ambulans sistemi aracılığıyla havayolu ile taşınmıştır. Türkiye’de havadan hasta nakli uzun yıllar boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından organize olmadan gerçekleştirilmiş olup ilki 1996 ikincisi ise 2000 yıllarında Türk Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan 2 adet CN 235 Casa Tipi uçakların hasta ve yaralı taşıyabilmesi için yoğun bakım şartlarında kullanılabilen tıbbi donanımlarla modernize edilmesi
ve hasta nakline uygun hale getirilmesi ile daha organize bir yapıya evrilmeye başlamıştır. (Resim 1) Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde bulunan çeşitli tipte helikopterlerle de TSK mensuplarının yanında sivil vatandaşlara da ihtiyaç anında kara yoluyla ulaşımın mümkün
olmadığı durumlarda hasta nakillerinde görev alabilmektedir.
Tarihte ilk ambulans benzeri araç, atlı arabalarla 1487 yılında Malaga kuşatması sırasında İspanyol ordusu tarafından kullanılmıştır.
“Bugün sizlerle birlikteyiz pazartesi günü MYK’yı topluyor ardından eski dönem milletvekillerimiz ve il başkanlarımızla bir araya geliyoruz. AK Parti milletin partisidir, milletin hizmetkarıdır. Sizler vasıtasıyla vatandaşlarımızın dertlerini derli toplu bir şekilde öğrenmenin imkanını buluyoruz.
Kadim davamızın bize gösterdiği istikamette yol yürürken partimizin 21 yıllık birikimi ışığında daha büyük hedeflere yöneliyoruz. Elbette kimi zaman konjektürel dalgalanmalar, günlük telaşları, geçici olduğunu bildiğimiz sıkıntılar hepimizi bunaltıyor. Ancak gittiğimiz yolun doğru olduğunu bildiğimiz için sabırla çalışarak önümüze çıkan her engeli aşıyor her mücadeleyi zaferle neticelendiriyoruz.
Yeni bir imtihanın 2023 seçimlerinin arifesindeyiz. 2023 seçimleri AK Parti’nin, cumhur ittifakının geleceğinin ötesinde ülkemizin ve milletimizin kaderi bakımından gerçek anlamda bir yol ayrımını ifade edecektir.
Cumhuriyet tarihinin özellikle de AK Partimizin şu iktidarı döneminde eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda özellikle dış politikada, tarımda ve enerjide bütün bu alanlarda şu anda özellikle de 1915 Çanakkale Köprüsü adeta bir taçtır. İnşallah dünyanın en önemli köprülerinden biri olacak, hatta bir numarası diyebileceğim bir köprüyü böylece inşa ettik. Anlamı var. Burası Çanakkale, Çanakkale zaferinin taçlandığı bu bölgede bu eseri ortaya koymak, hatırlayın deniz dalgalı karşıdan karşıya geçemezsin. Dalgalı olmasa araç trafiği geçemezsin ama bu köprümüzle 6 dakikada Avrupa’dan Asya’ya geçecek bir yatırımı gerçekleştirmiş olduk. Özellikle son 10 yılda terörden darbeye kadar maruz kaldığımız her saldırı ülkemizi yeniden istikrarsızlığa, kaosa sürükleyerek işte bu hedeften uzaklaştırma amacı taşıyordu. Hamdolsun başaramadılar başaramayacaklar. Çünkü milletimiz hem elindekilerin kıymetini biliyor hem oynanan oyunu görüyor hem de verdiğimiz mücadelenin gayesini kabul ve tasdik ediyor.
İşte Yavuz Selim Köprüsü’nü yaptık ona takıldılar. Osman Gazi Köprüsü’nü yaptık ona takıldılar. Çünkü akılları bu tür şeyleri almıyor. İstanbul-İzmir arasını 3 saat 15 dakikaya indirdik havsalaları almadı. Samsun ta sınır kapısına varıncaya kadar o bölgeyi otoyol haline getirdik onu da havsalaları almadı. Buradan sesleniyorum ey ana muhalefet bak Ordu-Giresun’da denizin üzerinde bir havalimanı yaptık haberiniz var mı? Şimdi de Rize Artvin orada da havalimanımız bitiyor inşallah önümüzdeki ay onun da açılışını yapacağız. Haberiniz var mı? 25 havalimanından 56 havalimanına çıktık. Bu ne demek biliyor musunuz?
Döviz kurundaki, faizlerdeki, enflasyondaki dalgalanmalar yaşadığımız geçiş sürecinin bedelleridir. Durmuyoruz, yatırımları yaparken özellikle zaman oluyor, PPP denilen yap-işlet-devretle bu adımları atıyoruz, akılları almıyor. Bu yüklenici firmaların kendi imkanlarıyla bütün bu yatırımı yapıp sonra da yaptığımız ihaleyle, 10-15-20 senede bunun bedelini devlet olarak biz bunu ödüyoruz.
Devletin kasasından bir kuruş çıkmıyor. Belli bir ücretle köprü-otobandan geçen vatandaş ödüyor, açık varsa devlet yüklenici firmaya ödüyor. Biz süratle bu yatırımları yaparak ülkemizi ayağa kaldırdık. Bunu hastanelerde de yaptık. Şu anda 19 şehir hastanesi var. Bunları aynı anlayışla yaptık. Bu şehir hastanelerimizle iftihar ediyoruz.
Döviz kurundaki, enflasyondaki, faizdeki dalgalanmalar yaşadığımız geçiş sürecinin bedelleridir.
Bu millet istiklali ve istikbali için nice badireyi yaşamış, tecrübe etmiş, sonuçlarıyla yüzleşmiş bir halktır.
Şu anda burada tüm il başkanlarımız Allah için hemen hemen yatırımın eserin olmadığı bir ilimiz yok. Size düşen ne? Siz de bu ilinizdeki tüm eserleri halkımla vatandaşımla paylaşacaksınız. Onlara anlatacaksınız. Az önce televizyon ekranında paletli ambulanslarla hasta taşımasını izledim. Arkadaşlar biz geldiğimizde siz bırakın paletli ambulansı ya normal ambulans var mıydı arkadaşlar?
Muhalefet eser hizmetli tartışmalardan kaçıyor. Çünkü geleceğe yönelik projeleri mevcut değil. Muhalefetin çapsızlığını eser siyasetimizin gücü ile ortaya koyarak geleceğin partisi olduğumuzu herkese kabul ettirebiliriz. Bizim siyasetimiz hep eser siyaseti olmuştur.
Ülkemize kazandığımız eserleri ve hizmetleri geçmişle mukayeseli bir şekilde anlatmazsak o zaman gündemi muhalefetin yalanları, çarpıtmaları esir alıyor. Adamların işi gücü yalan. Yaşı 35’in altındaki gençlerimiz eski Türkiye’yi bilmedikleri için bugün sahip oldukları imkanların değerini yeterinde kavrayamayabilir.
Ülkemizdeki resmi özel okul sayısını 50 binden 90 bine çıkarmışız. Dikkat edin, bekleriz ki siyasi rakiplerimiz bunu 100 bine çıkarma taahhüdüyle karşımıza gelsin.
Bazıları saf saf soruyor ‘Ya siz gerçekten Kürtleri de seviyor musunuz?’ Ya Allah’tan korkun ya! Biz rabbimizin emrine bir defa iktika etmişiz. Asla ayrım diye bir şey yapamayız. Rabbimizin tüm yarattıklarının siyahıyla beyazıyla Türküyle Kürdüyle hepsi bizim kardeşlerimiz.
Biz merdiven altlarında adalet arayışının olduğu dönemleri biliriz. Hakimin savcının bir odaya sıkıştığı dönemleri biliriz. Şimdi biz bütün bunları aşarak gayet lüks adalet saraylarını yaprak hakim savcı çok daha huzurlu çalışsınlar diye bu adımları atmışız bunu eleştiriyorlar.
Bizim şu anda Milli İstihbarat Teşkilatımız belki de Pentagon’dan sonra dünyanın iki numaralı teşkilat binasıdır. Şimdi de inşallah silahlı kuvvetlerimizin tüm birimlerini MİT’e yakın bir bölgede inşaatı devam ediyor.
Biz ülkemize şehir hastaneleriyle salgın döneminde tüm dünyanın gıpta ile baktığı altyapıyı kazandırmışız daha fazla ne yapacaklarını anlatsınlar. Biz mahkemeleri yaygınlaştırarak, modern binalar yaparak milletimizin adalete ulaşımını kolaylaştırmışız onlar daha fazlasını anlatsınlar. Biz merdiven altlarında adalet arayışlarının olduğu dönemleri biliriz. Hakimlerin, savcıların aynı odaya tıkıştığı dönemleri biliriz. Güvenlikte, silahlı kuvvetlerimizin tüm birimlerini MİT’e yakın bir bölgede, onunla birlikte güvenliğimizi daha güçlü şekilde teslim edeceğiz.
Ellerinde büyükşehir belediyeleri var, ne yapıyorlar görelim. Peynir gemisi lafla yürümüyor, yapsınlar görelim. Sel olduğunda ne olduğunu gördük.
Tarımda sektörün milli gelirini 37 milyar liradan 337 milyar liraya, ihracatını 3,7 milyar dolardan 22 milyar dolara; tarımsal destekler 1.8 milyar liradan 26 milyar liradan; orman varlığımızı 20,8 milyon hektardan 213 milyon hektara; sulama barajı sayımızı 276’dan 936’ya çıkarmışız. Onlar nereleri hedeflediklerini lütfen ifade etsinler.
TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 100 bin vatandaşımızı ev sahibi yaptık .Kamu hizmetleri için 25 bin bina inşa etmişiz. İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil kalkınma devrimini ilan ederek dünyaya örnek olacak adımlar atmışız. Onlar da gelsinler kendi planlarını açıklasınlar. Mesela çalışmada asgari ücreti 184 liradan 4 bin 285 liraya, en düşük emekli maaşını 66 liradan 2 bin 500 liraya, istihdam sayısını 19 milyondan 30 milyonun üzerine çıkarmışız. Onlar kendi çıtalarını göstersinler.
Seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesinden, yeni yönetim sistemimizle ilgili pek çok düzenleme içeren bu düzenlemenin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Meclise sunulan seçim kanununda yapılacak bu düzenlemeler CHP milletvekillerini rahatlatacaktır. Bu parti vekilleri seçim öncesi gruplar halinde gözleri yaşlı boynu bükük başka partilere altın tepside ikram ediliyor. Yeni düzenleme ile CHP milletvekillerinin tuzluk gibi siyaset masasında elden ele dolaştığı milli irade adına utanç verici tablolarla inşallah bir daha karşılaşmayacağız.
Bu düzenleme de en çok CHP milletvekillerinin işine yarayacaktır. İttifakını geniş tabanlı göstermek için listelerinin bir kısmını peşkeş çekiyordu. Ahlatlıbel’de yuvarlak masada toplanmayla siyaset olmuyor. Bu zat önce AK Parti’nin yaptıklarına bakıyor, sonra bunların bir kısmı eleştiriyor, bir kısmını da kendi akıl etmiş gibi anlatıyor. Siyasette elini en çok rahatlattığımız kişi de CHP’nin başında.
Kendisini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı çıkmasına rağmen, yurtdışında hazırlanıp eline tutuşturulmuş teklif sunulduğunu unutmayın. Daha nerede nasıl oturacaklarına karar veremeyenlerin, bu planı uygulamaya geçirmeleri elbette mümkün değil. Aynı ekibin bölgemizdeki güvenlik krizleri, salgın, ekonomik krizlerde ülkemizin kaderini ellerinde tuttuklarını düşünün. Böylesi bir karmaşadan ülke ve milletin hayrına bir kararın çıkması veya uygulanması mümkün mü? Milletimize teklif edilen sistem budur. Kılıçdaroğlu’nun bu tutarsızlıklarına rüzgar gülü esintiye göre yön değiştirmelerine alıştık. 2023 seçimleri birçok hayırlı neticesinin yanında ülkemizi bu karikatür tipten kurtaracak seçim olacak.”