Connect with us

SİYASET

JİTEM davasında tarihi karar: Mehmet Ağar hakkındaki beraat kararı bozuldu!

JİTEM davasında tarihi karar: Mehmet Ağar hakkındaki beraat kararı bozuldu!

JİTEM davasında tarihi karar: Mehmet Ağar hakkındaki beraat kararı bozuldu! Sedat Peker’in videolarında sürekli olarak suçladığı ve bazı olayların faili meçhul cinayetler ile ilgili ismini verdiği Mehmet Ağar ile ilgili şok bir mahkeme kararı ortaya çıktı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Dairesi, Susurluk JİTEM davasında eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın da aralarında bulunduğu 19 sanık hakkında verilen beraat kararını bozdu.

Konuyla ilgili ise MİT ve kayıtların bilgisi istendi, Mehmet Ağar isimli şahsın hangi faaliyetler içinde bulunduğu ve sanıkların tekrar incelenmesinin belgelerinin istediği görüldü.

Mehmet Ağar ve diğer sanıkların ise konuyla ilgili ne açıklama yapacağı ise merak edilirken. Konuyla ilgili pek çok siyasetçi ise konunun takibinde olacağız dedi.

Sedat Peker daha önceki videoların ‘da ise bütün bilgiler bende var herkes ayağını denk alsın yanlış yapanı af etmem demişti, Peker’in ise elinde olan belgeleri ise iletebileceği iddia edildi. Ayrıca telefon kayıtlarının istenip istenmeyeceği ise merak konusu oldu.

“Ankara JİTEM” davası olarak adlandırılan, 19 kişinin 1990’lı yıllarda zorla kaybedilmesi veya infaz edilmesine ilişkin olarak; eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın da aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, bütün sanıklar hakkında beraat kararı çıkmıştı.

Karar, istinaf mahkemesine taşınmıştı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Dairesi, 5 Nisan 2021 tarihli kararında; eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, emekli Yarbay Korkut Eken ve eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 19 sanık hakkındaki beraat kararlarını bozdu.

Oy birliği ile alınan kararda, ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin; “dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması” gerektiği değerlendirildi. Bozma kararında şöyle denildi:

“Hükme esas alınan deliller ile dosya kapsamında bulunmasına rağmen gerekçeli kararda zikredilmediğinden zımnen reddedildiği değerlendirilen delillerin genel soyut ifadelerle açıklanması ve/veya hiç tartışılmaması yerine, istinaf denetimine olanak verecek şekilde iddiaya konu olaylar bakımından ayrı ayrı tartışılıp değerlendirilmesi ve açıkça karar yerinde gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi…”

Bozma kararında, yeterli değerlendirilmediği belirtilen deliller şöyle sıralandı:

“Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı’nın 21 Aralık 2011 tarihli yazısı ekinde mahkemeye gönderilen ve 18 Şubat 1995 tarihinde Tarık Ümit ile kaçırılmasından 14 gün önce yapılan görüşmeye ait bant çözümleri, bu çözümlerin bir gerçekliği yansıttığını bildiren tanık Hakkı Yaman Namlı beyanı,

Cavit kod adlı tanık Doğan Özkan’ın 24 Kasım 1997, 1 Aralık 1997 ve 13 Ocak 1998 tarihlerinde ulaştığı gazeteci Hikmet Çiçek’e anlatımlarına ilişkin olup, bilahare Ergenekon soruşturmaları sırasında adı geçenden ele geçirilen dijitaller içerisinde yer alan “_cavit_2.doç”(CavitAnlatıyor) adlı word belgelerinde bildirilen hususlar,

Cavit kod adını kullanan tanık Doğan Özkan’ın 24 Kasım 1997-13 Ocak 1998 tarihleri aralığında el yazısı ile kaleme alıp, gazeteci Hikmet Çiçek’e verdiği; bilahare Ergenekon soruşturmaları sırasında adı geçenden ele geçirilen belgeler içerisinde yer alan ve adı geçenin yazdığını kabul ettiği 19 sayfa belge içeriğinde bildirilen hususlar ve buna bağlı olarak tanık Doğan Özkan beyanları,

En son, sanık Ayhan Çarkın’ın aşamalardaki beyanlarının dosya kapsamındaki diğer bildirim ve deliller ile teyit edilip edilmediğinin, bu beyanların maddi olay-olaylar ile uyuşup uyuşmadığının karar yerinde tartışılmaması.”

Kararda ayrıca olaylarda ele geçirilen kovan ve mermi çekirdeklerinin “menşei, kullanımlarına ilişkin aidiyetleri, bunların ve diğer maddi olguların birbirleri ile ilişkisi, itham edilen failler, hedef alınan maktuller, organizasyon, oluş ve netice itibariyle olaylar arasında bir irtibat bulunup bulunmadığının değerlendirilmediğine” dikkat çekildi.

Kararda, sadece sanık Ayhan Çarkın’ın beyanları arasında var olduğu bildirilen “bir kısım farklılıklara işaret edildiği ancak maddi olaylarla uyuşan bildirimlerin irdelenmediği ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğu” belirtildi.

 

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir