Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Özdağ, kendisine “Hayvandan aşağı biridir. Soros çocuğudur” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Suriyeli göçmenlerle ilgili açıklamalarda bulundu:
UTANÇ İÇİNDE GERİ ÇEKİLDİ
Zafer Partisi’nin politikasından rahatsızlık duyanların başında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geldiğini ifade eden Özdağ, şunları söyledi:
– Çünkü Soylu, Suriyelilerin sözde entegrasyon politikasını yürütürken Türk halkını yanlış yönlendirmekte ve yanlış bilgi vermekte, Türk halkına yalan söylemekte ve aldatmaktadır. Zafer Partisi ise Türk milletine Soylu ve küçük ekibi tarafından söylenen yalanları ifşa etmektedir. Süleyman Soylu benimle kamuoyu önünde girmiş olduğu, ‘Türkiye’de doğan Suriyeli bebeklere vatandaşlık verelim’ tartışmasını fena halde kaybetmiş ve utanç içinde geri çekilmişti.
SIĞINMACILAR TÜRKİYE’DE KALSIN DİYE ÇALIŞIYOR
– Daha sonra bir silah ruhsatı meselesinde kamuoyu önünde benimle tartışmaya girmiş ve kendisine bağlı emniyet müdürünün yalanlamasıyla bu tartışmayı da kaybetmişti. Soylu’nun TGRT’deki hezeyanları ancak mağlubiyetlerin kızgınlığı ve Türk milletine karşı kurulmak istenen komplo çerçevesinde anlaşılabilir. TGRT’de benimle ilgili olarak Soylu, ‘Soros çocuğu’ ifadesini kullanmıştır. Soros ve desteklediği vakıflar sığınmacıların Türkiye’de kalması için başından beri çalışmaktadır.
“BAZI OPERASYONLAR YAPTIĞIM DOĞRUDUR”
– Zafer Partisi de sığınmacıların vatanlarına dönmesi için çalışmaktadır. Soylu ise sığınmacıların Türkiye’de kalması için mücadele etmekte ve Soros’la aynı çizgiyi temsil etmektedir. Süleyman Soylu bana operasyon çocuğu demiş. Benim Türkiye Cumhuriyeti devletinin değişik kurumları için yurt içinde ve yurt dışında Türkiye’nin milli güvenliği konusunda kanunlar çerçevesinde ve yazılı görevlendirmeyle bazı operasyonlar yaptım doğrudur, bazı operasyonlar yönettiğim doğrudur.
İSTİHBARATÇI DEĞİLİM
“Ben bu ülke için çalışırken, Soylu, DYP ilçe başkanı olarak Tansu Çiller’in etrafında ‘anneciğim’ diye dolaştığını da sonrasında bir genel başkanın çantacılığını yaptığını da biliyoruz” diyen Özdağ sözlerine şöyle devam etti:
– Soylu’nun yer aldığı operasyonlarla benim gerçekleştirdiğim operasyonlar arasında gerçekten çok fazla fark var. Onun hangi operasyonları yaptığını Youtube’da birazcık dolaşınca bütün Türkiye hatta bütün dünya izledi. Soylu’ya moralini bozacak ama bir şey daha söyleyeyim, kendi bakanlığı döneminde İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan ama yaptırılan bazı bilimsel çalışma merkezli operasyonlarda benim yetiştirdiğim kadrolar tarafından gerçekleştirilmiştir.
– Soylu ve ekibi Türk devletinin son 20 yılda ne kadar yıpratılmış olursa olsun, hâlâ varlığını sürdürdüğünü unutmasınlar. Soylu ayrıca bana istihbarat elemanı olarak saldırmış, istihbaratçılık önemli ve saygın bir meslektir. Keşke kendisi de istihbaratçı olabilseydi. Ancak ben istihbaratçı değilim. İstihbarat ve milli güvenlik birimleri konusunda çalışan bir akademisyen ve siyasetçiyim. 15 Temmuz sonrasında Soylu’nun bakanlığının yaptığı İçişleri Bakanlığı’na bağlı istihbarat kuruluşlarında benim istihbarat teorisi kitabım ana okuma kitabı olmuştur. O kitabı okuyup geçemeyen istihbaratçı olamamıştır. Eğer ben istihbaratçıysam Süleyman Soylu bunu açıklamaktan dolayı hapse girer. Açıklanması yasaktır.
YENİ VİDEOLARI ÇEKTİRECEĞİM
– Soylu programa çıkmadan önce ne içtiyse, Türk kadınlarının, kızlarının videolarını çeken sapıkları savunuyor ama korumakla görevli olduğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını savunmuyor. Soylu hezeyan içinde ‘Sessiz İstila’ filminin finansmanıyla ilgili beni yabancı fonlardan para almakla suçluyor. ‘Sessiz İstila’ filmi yasalar önünde suç değil. Soylu benim banka hesaplarımı kontrol ediyorsunuz, kredi kartı ödemelerimi kontrol ediyorsunuz, borçla çalıştığımı biliyorsunuz. Sana söz veriyorum, yeni borç alacağım, yeni videoları çektireceğim.
SOYLU’YU AKP’YE GETİREN FETÖ’DÜR
Soylu’nun “15 Temmuz’da yarım bıraktığımız şeyi tamamlayacağız” sözlerine de yanıt veren Özdağ, şu iddialarda bulundu:
– Suç işliyor. Üstelik 15 Temmuz sadece FETÖ’nün eseri değil, AK Parti’nin FETÖ ile birlikte eseridir. Soylu’nun ‘Milletim, çocuklarım, geleceğim adına savcı Zekeriya Öz’e teşekkür ederim’ dediğini unutmadık. 15 Temmuz Soylu gibi FETÖ’yle iç içe geçmiş siyasetçilerin eseridir. Soylu’yu AK Parti’ye getiren FETÖ’dür!
– Bir süre önce FETÖ’cü bir genel müdür valilik makamına atandı. İyi niyetle bir AK Parti milletvekiline, “Soylu’ya söyleyin, bu adam önce FETÖ ile çalıştı ve üst düzeyde” dedim. Milletvekili gidip söylemiş, Soylu, ‘Ya o zaman herkes FETÖ’cüydü’ yanıtını vermiş. Hayır Soylu, herkes FETÖ’cü değildi. Sen herkesi kendin gibi zannediyorsun.