TEKNOLOJİ
İnterneti Kim Yönetiyor?
Bölgesel ve bağımsız bir omurga kurmanın yolları aranmaması halinde, Türk İnterneti bağımlılıktan kurtulamayacak ve tüm internet yatırımlarında risk faktörü göze alınarak hareket etmek gerekecektir.
DNS (Domain Name Servise) ve IP kontrolü – ki buna İnternet Yönetimi (Internet Governence) deniliyor- ABD denetiminde bulunuyor.
ICANN adlı ABD merkezli bir firma, ABD hükümetiyle yaptığı bir sözleşme bünyesinde bu hizmeti veriyor. ICANN temel itibariyle bağımsız bir firma. Hatta, sözleşme süresi Haziranda dolduğu için ABD hükümetiyle olan resmi bağları da kopmuş olacak. Ancak, Amerika’nın, film endüstrisinde kurduğu denetim ve propoganda yönteminin benzerini, internet üzerinde de yapma niyeti, oldukça aşikar.
ABD Ticaret Bakanılığı İnternet Birimi yöneticileri, yazın yaptıkları bir açıklamayla DNS ve IP adreslerinde veto haklarının bulunduğunu açıkladılar. BM bu konuda önce ABD ile aynı fikirdeydi. Ancak, Kofi Annan “Tunus İnternet Konferansında” rahatsızlığını dile getirdi ve 1 yıl içinde bir FORUM düzenleyerek bu konunun tekrar ele alınacağını söyledi.
DNS ve IP kontrolü, fiziksel sunucu ve kök dosyaların bulunduğu yer olma vasfıyla, zaten ABD’nin elindeydi hep. Özellikle com, net, org ve bunlara bağlı olan 250 kadar alan adının tüm yönetimi ICANN tarafından yapılıyor. Ayrıca ICANN tüm IP’lerin de sağlayıcısı ve yöneticisi durumunda.
ABD bu yönetim hakkı ile kullanıcı sayısı milyarlar düzeyine ulaşan, devlet ve banka uygulamalarında, birçok ülke için vazgeçilmez olan internet için bir tehdit unsuru…
Bir örnek verecek olursak: ABD bir ülkeye uyguladığı ambargo uygulamalarının arasına interneti de ekleyebilir. Bu durumda ülkede yayın yapan IP adresleri ve DNS’ler bloklanabilir. İnternet sitelerine ulaşılmaz olur ve internet omurgası çöker. Teorik olarak durum böyle, ancak bazı ülke ve internet firmaları COPY ROOT yöntemiyle IP ve DNS bilgilerini kopyalamaktalar. ABD’nin internet ambargosu uygulaması halinde, yeni güncellemeler dışında mevcut sistem işleyecektir. Ancak zamanla emailler ve DNS’ler de hatalar oluşmaya başlayacak, en önemlisi güncellemeler yapılamayacaktır.
Durumun en kötü yanı ise, ciddi bir alternatif sistem bulunmaması… Uygulanabilecek en iyi çözüm bölgesel yönetim ve denetim hakkıdır. Ancak Türkiye‘de olduğu gibi birçok ülke durumu ciddiye almamaktadır.
Türkiye’de alan adlarının yönetimine kimin aracılık edeceği tartışmaları gündemi doldururken alan adlarına eklenecek Türkçe karakterlerin büyük bir başarı olduğu empoze edilmektedir.
Türkiye’deki alan adı yönetiminin ODTÜ yada Türk Telekom’da olması çok şey ifade etmiyor yukarda anlattığımız sorun için.
Bölgesel ve bağımsız bir omurga kurmanın yolları aranması gerekmektedir. Aksi taktirde Türk İnterneti bağımlılıktan kurtulamayacak ve tüm internet yatırımlarında risk faktörü göze alınarak hareket etmek gerekecektir.